English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ J ] / Jamaikalı

Jamaikalı Çeviri Fransızca

212 parallel translation
Jamaikalı, şüphesiz.
Jamaïquain, sans aucun doute.
Beni arayan Jamaikalı bayan sizsiniz.
Vous êtes la Jamaïïcaine qui m'a appelé.
- Jamaikalı.
- C'est jamaïïcain.
Seni, Jamaikalı korsanlar kapmazsa, denizin soğuk suları kapar.
Si c'est pas les pirates jamaïcains... c'est l'étreinte glacée de la mer qui t'auras.
Kolombiyalı ve Jamaikalı uyuşturucu çeteleri tekrar L.A'ı mezbahaya çevirdiler.
Les toxicos colombiens et jamaïcains ont encore fait de L.A. un champ de bataille.
Hala San Pedro'da Jamaikalılar'la çatışıyorlar ve oradan ayrılamıyorlar.
Prises dans une fusillade à San Pedro avec les Jamaïcains. Ils se font mater.
Çatışmada, Kolombiyalı uyuşturucu çetelerinin beş üyesi polisler tarafından tuzağa düşürüldü, Jamaikalılardan biri ise yine polislerin beceriksizliği yüzünden iz bırakmadan kaçtı.
5 membres d'un gang de narcotrafiquants colombiens sont tombés dans un piège tendu par leurs rivaux sanguinaires, le gang vaudou jamaïcain qui s'est enfui sans laisser de trace, ridiculisant une nouvelle fois la police.
Sevgili izleyiciler bir rivayete göre korkunç Jamaikalı Vodoo çetesiymiş.
On ne connaît pas leur identité, mais il s'agirait de membres du redoutable gang vaudou jamaïcain.
- Jamaikalılar, Kral Wille'nin adamları.
- Des Jamaïcains envoyés par King Willie.
Jamaikalı şefler onun onayı olmadan hareket edemez hale geldi.
Les Jamaïcains suivent ses instructions à la lettre.
... ona göre bölgenin kontrolü Kolombiyalı ve Jamaikalı uyuşturucu tacirlerinin elinde.
... du territoire contrôlé par les barons de la drogue jamaïcains et colombiens.
Karınız ona "Momma" dediği için dayanamadığı Jamaikalı bir hemşire ile dedikodu yaparsınız.
Vous passerez vos journées avec une infirmière que votre femme hait et que vous appelez "Maman".
- Jamaikalı öldürdü.
- Un Jamaïcain.
- Jamaikalı mı?
- Un Jamaïcain?
Jamaikalı palavranı daha çok sevmiştin.
Je préfère l'histoire du Jamaïcain.
- Şu şişman Jamaikalı adam.
- Qui? - Ce gros Jamaïcain.
Bay İyi Adama yarın saat 3.00'de... Jamaikalı kıçını evime getirmesini söyle!
Dis à M. Bon Gars d'emmener son cul jamaïcain chez moi demain à 15 heures!
Sence Samson neden Bay İyi Adam'ın Jamaikalı olduğunu düşünüyor?
Pourquoi Samson pense que M. Bon Gars est jamaïcain?
Oh, çünkü Bay İyi Adam'ın Jamaikalı olduğunu ona ben söyledim.
Parce que je lui ai dit que M. Bon Gars était jamaïcain.
- Kafamın içinde sanki Jamaikalıymış gibi geldi.
Je sais pas. Me semblait que ça avait une résonance jamaïcaine.
Jamaikalıyı nereden bulacağız?
Où est-ce qu'on va trouver un Jamaïcain?
Dostum ben Jamaikalıymışım gibi yaparım.
Je ferai semblant d'être jamaïcain, mec.
Şey, bilirsin, Jamaikalıyım dostum.
Ben, tu sais, je suis de la Jamaïque.
Jamaikalıyım.
Je suis de la Jamaïque.
Jamaikalı olmasaydım, bu şapkayı takar mıydım?
Si j'étais pas jamaïcain, pourquoi je porterais ce chapeau?
- Şu yeni Jamaikalı Bay İyi Adam hakkında ne biliyorsunuz?
Qu'est-ce que vous savez de ce Jamaïcain, M. Bon Gars?
İlk önce bir Jamaikalı gelip beni öldürmek istedi.
C'est ce que je commence à croire aussi.
- Jamaikalıya mı verdin?
- Ne t'inquiète pas.
Ben senin Jamaikalıyı öldüren herifim.
C'est le bâtard qui a tué ganja man.
1 000 yıl önce, Jamaikalı efsanevi yarış kızakçıları vardı.
Il y a 1000 ans, la Jamaïque avait une super équipe de bobsleigh.
Benden Jamaikalı bir torbacı ismi istediler, beni soruşturmak için. Nester Parks'ın adını verdim.
Ils avaient demandé que je leur donne le nom d'un dealer jamaïquain qui pourrait les renseigner sur moi.
Jamaikalıları sevmem.
J'aime pas les Jamaïquains.
Siktir et O Jamaikalı salağı.
Ce putain de Jamaïcain.
Jamaikalı seri katil ile ilgileniyor.
- ll est sur un tueur en série.
Jamaikalı.
Il vient de Jama : ïque.
Ya da Jamaikalı bir şarkıcıyla evlenip ayrıldığını.
Ils ignoraient également tout de son premier mariage et de son divorce avec un chanteur jamaïcain.
Süt tozundan süt üretme fikri alışılmadık birşey, süt endüstrisini bu şekilde yenilemek bir çok Jamaikalının işini kaybetmesine sebep oldu.
Quand le lait en poudre sera trop cher pour les Jamaïcains, ce sera trop tard.
"Jamaikalı çalışan kadınlar daha fazla iş saati ve daha fazla..." "... çalışma ücreti talep ettiler. "
D'après des Jamaïcains, les femmes qui arrivent travaillent plus et sont donc payées plus.
Açıkçası biz Jamaikalı işçilerin işsizliği için çabalıyoruz, Asyalılar için değil.
Bien sûr nous voulons faire travailler les Jamaïcains plutôt que les Asiatiques.
Jamaikalı işçilerin kazandıkları tecrübeye sahip değillerdi.
Mais ils ne trouvaient pas d'employés jamaïcains qualifiés.
"Beni besleyen o Jamaikalı kadın nerde?"
"Où est cette jamaïcaine qui m'a nourri?"
Malı, New Orleans'taki Jamaikalılardan getiriyor.
Il a son matos par la Nouvelle-Orléans, des Jamaïcos.
Jamaikalıların işlerini bilirsin, değil mi?
Tu connais les affaires de jamaïcains, pas vrai?
Her neyse, devam ediyoruz, ve düşünüyorum. Umarım, bir Jamaikalı değildir.
Bref, on est en chemin, et je me dis, j'espère que ce n'est pas un jamaïcain.
Lütfen Jamaikalı olmasına.
S'il vous plaît. Faites que ce ne soit pas un jamaïcain.
- Ve Jamaikalı.
- Et c'est un jamaïcain.
Bir göz attım da, "Neden Jamaikalı olmasın."
"Ça n'aurait pas pu être un jamaïcain?"
Hayır, efendim, tüm siyahların Jamaikalı olduğunu düşünmüyorum.
Non, monsieur, je ne pense pas que tous les Noirs sont jamaïcains.
Bunu bir açık artırmada Jamaikalı bir milyarderle...
Aux enchères.
- Jamaikalılar olmalı.
- Ça doit être les Jamaïcains.
- Beni şaşırtıyorsun! Jamaikalı
- C'est la jamaïcaine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]