English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ J ] / Jeanine

Jeanine Çeviri Fransızca

152 parallel translation
Gel, Janine'e merhaba de.
Tiens, dis le bonjour, dis bonjour à Jeanine.
Janine...
Jeanine...
Janine'in anlattıkları.
ce que Jeanine vient de m'apprendre. Oh...
Duydun mu Janine?
Jeanine, t'as entendu ce qu'il a dit,
- Jeannine.
Jeanine!
Jeanine, bizimle buluşmaya geliyor.
- Qui était-ce? Jeannine. Elle nous rejoint.
- Martin, bu Jeanine.
L'équipe. Martin. - Bonjour, Martin.
Merhaba, Jeanine.
Bonjour, Jeannine.
Jeanine'le tanışmadan önce, hayatım tam bir rezaletti.
Avant de rencontrer Jeannine, ma vie était un désastre total.
Gariptir Nigel ve Jeanine... pek çok açıdan birbirlerine benzerler, ama şey yapamazlar...
- C'est tellement étrange. Parce que Nigel et Jeannine sont si semblables à bien des égards.
Jeanine bunlar üzerinde çok sıkı çalıştı.
- Jeannine a travaillé très fort Ià-dessus.
- Ben Jeanine ve bunlar da Spinal Tap.
Je suis Jeannine Pettibone et c'est Spinal Tap. Spinal Tap.
Janine'in evine gidebilir miyim?
Je peux aller chez Jeanine?
Jeanine.
Jeanine.
Ah, Jeanine.
Oh, Jeanine.
Bence iyi bir tane, Jeanine.
Dis donc. Belle paire, Jeanine.
Kadın, Jeanine Mueller.
Jenine Miller.
- Jeanine nasıl?
- Comment va Jeanine?
Saçını yaptırıp kişisel alışverişçisi olan Jeanine'den....... elbisesini alacaktı.
Elle avait rendez-vous avec sa coiffeuse. Elle devait aller chercher une robe chez Janine, sa styliste attitrée.
Çok güzelmiş Jeanine. Teşekkür ederim.
Elles sont vraiment ravissantes.
Jeanine ver onu.
Vous pouvez laisser ça à Jeanine.
Bak, zamınında ben de Deli Gözler'e inanmazdım, ve Jeanine ile tanıştım.
Ecoute, il fut un temps où je ne croyais pas au regard hypnotique non plus, et puis j'ai rencontré Jeanine.
Tanıtım bölümünden Janine'e onu sevdiğimi söyleyebilir misiniz?
dire à Jeanine du service de la publicité que je l'aimais?
Un yeterli.
- Non. Je parle de la farine. Et Jeanine?
Jeanine'i nasıl bulacağız?
- Comment trouver Jeanine?
Tanıtım bölümünden Jeanine. Kişisel bir mesele.
Jeanine, de la publicité, c'est personnel.
Jeanine misin?
- Êtes-vous Jeanine?
Jeanine?
Jeanine?
Jeanine üç misli meyveli turtasını yemeye devam ederken,... Bernard Slaybaugh ile olan aşk macerasını onlara anlattı.
Pendant que Jeanine continuait de manger sa tarte triple-cerise, elle leur raconta son histoire d'amour avec Bernard Slaybeck.
Ancak tanıtımdan Jeanine, aralarında bir uçurum oluşmaya başladığını hissetmişti.
Mais Jeanine de la publicité sentit qu'un fossé grandissait entre eux...
Acı bir şekilde, Jeanine için nerede oturduğunun önemi yoktu.
Malheureusement pour Jeanine, peu importe où elle était assise.
Kendine gelip çarpışma testi duvarına fırlatılırken Bernard'ın aklında sadece Jeanine ve onu sevdiğini bir kez olsun söyleyebilme dileği vardı.
Alors qu'il reprenait connaissance, et s'élançait violemment vers le mur de crash-test, Bernard ne pensait qu'à Jeanine et à quel point il aurait voulu lui dire qu'il l'aimait.
İlk talihsiz kurban Jeanine olmuştu, şimdi de...
Jeanine fut la première malheureuse victime et maintenant...
Kapa çeneni, Jeanine!
- La ferme, Jeanine!
Candy, Tammy, Wanda, Jeanine?
Candy, Tammy, Wanda, Cindy?
İzin verir misin Jeanine?
Tu nous excuses, Jeanine?
Çok yazık, Jeanine senden hoşlanıyor. Ne?
- Quel dommage, Jeanine t'apprécie.
Jeanine? !
Jeanine?
Unutma, bu gece Jeanine'in evine yemeğe gidiyoruz.
Oubliez pas le dîner de ce soir chez Jeanine.
Onya, Bay Kimball'ın muhasebecisi Jeanine Derbeken'i tanıyor musun?
Onya, vous connaissez la comptable de M. Kimball,
Ne demek, tanıyor muyum?
Jeanine Derbeken? Que voulez-vous dire par "connaître"?
Seyahat ettiklerinde Jeanine'in sıklıkla Bay Kimball'ın odasında kaldığını da biliyor muydun?
À bientôt. Vous saviez que Jeanine restait souvent dans la chambre d'hôtel de M. Kimball lors de ses voyages?
Peki Jeanine'le hiç kavga ettin mi?
Vous êtes-vous disputée avec Jeanine?
- Jeanine'le hiç Bay Kimball'ın ilgisini çekebilmek için kavga etmediniz mi?
Non. Aucune dispute avec Jeanine concernant M. Kimball?
- Janine.
Jeanine!
Kim?
Ah, Jeanine?
Janine, bebeği istiyor.
Jeanine!
Janine'e hediye almalıyız.
Il faut acheter un cadeau à Jeanine. Mais on ne l'emmène pas
Sen miydin Janine?
c'est vous, Jeanine?
Caroline, Jeanine ve dadıyla ile öğle yemeği yemeni istiyorum.
Caroline, vous déjeunerez avec Jeanine et Nanny.
Jeanine'le mi?
Jeanine?
jeanie 130

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]