English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ J ] / Jeeter

Jeeter Çeviri Fransızca

61 parallel translation
Şikâyet edemem Jeeter.
J'ai pas à me plaindre, Jeeter.
Jeeter'la Pearl hakkında konuşmak istiyorum.
Je veux parler d'elle à Jeeter.
Jeeter, Pearl'e bir şey demelisin.
Jeeter, tu dois lui parler.
Şükürler olsun, Birader Jeeter.
AIléluia, Frère Jeeter.
Sağ ol, Birader Jeeter.
Merci, Frère Jeeter.
Birader Jeeter, bana bir şarkıda eşlik eder misin?
Frère Jeeter, te joindrais-tu à moi pour chanter?
- Jeeter Lester.
- Jeeter Lester.
" Rahibe Bessie, kalk ve Jeeter Lester'a git.
" Sœur Bessie, lève-toi et rends visite à Jeeter Lester.
Bunu duyduğuma çok sevindim Jeeter çünkü bu sabah Tobacco Road'u günahtan arındıracağım ve iyi başladım.
Contente de l'entendre, car je compte bien chasser le péché de la Route du Tabac, et ca commence bien. Ç
Jeeter.
Jeeter.
Jeeter, Yüzbaşı John dönüyor.
Jeeter, Capitaine John est de retour.
Zaten ürün de alamazsın, Jeeter Lester.
Peu importe, tu n'auras jamais de récolte, Jeeter Lester.
Jeeter, bu çok yakındı.
Jeeter, celui-là n'est pas passé loin.
- Selam Jeeter.
- Bonjour, Jeeter.
Jeeter...
Jeeter...
Jeeter sana bir şey söyleyecek.
Jeeter a quelque chose à te dire.
Jeeter, şalgamlar nerede?
Jeeter, où sont ces navets?
Tanrım, Jeeter Lester yine şeytana uydu.
Seigneur, Jeeter a encore péché.
Nasılsın Jeeter?
Comment ça va, Jeeter?
Bir dakika Jeeter.
Attendez une minute, Jeeter.
- Biliyorum Jeeter ama o arazi artık bize ait değil.
- Je le sais, Jeeter, mais cette terre ne nous appartient plus.
Peki ya çocukların, Jeeter?
Et vos enfants, Jeeter?
Elimden ancak bu kadar geliyor Jeeter.
C'est tout ce que je peux faire.
- Hoşça kal Jeeter.
- Au revoir, Jeeter.
- Şükürler olsun, Birader Jeeter.
- AIléluia, Frère Jeeter.
Birader Jeeter bu akşam ses yine geldi.
Frère Jeeter, la voix m'a parlé de nouveau ce coir.
Kapa çeneni, Birader Jeeter.
Tais-toi donc, Frère Jeeter.
Çok naziksin, Birader Jeeter.
Oh, c'est drôlement gentil de ta part, Jeeter.
- Nasılsın Jeeter?
- Comment vas-tu, Jeeter?
Jeeter, Dude'un yaptıkları için çok üzgünüm.
Tu sais, je suis vraiment désolée - pour ce que Dude a fait.
- Dude yavrum Jeeter, Augusta'ya odun götürüp satmak ister.
- Dis-moi, Dude, Jeeter veut aller vendre le bois à Augusta.
Haydi Jeeter, büyük iş çıkaracağız.
Viens, Jeeter, on va charger un gros morceau.
- Jeeter.
- Jeeter.
Jeeter Lester, Tobacco Road'dan.
Jeeter Lester, de la Route du Tabac.
- Jeeter ne?
- Jeeter comment?
- Jeeter Lester, Tobacco Road'dan.
- Jeeter Lester, de la Route du Tabac.
İyi geceler, Jeeter.
Bonne nuit, Jeeter.
Jeeter, dur bir hele.
Attends.
Jeeter, bekle.
Jeeter, attends.
Bir dakika Jeeter.
Attends, Jeeter.
Jeeter, bir şey yapmalısın.
Jeeter, tu dois faire quelque chose.
Sence döner mi, Jeeter?
Tu crois pas, Jeeter?
Geldik Jeeter.
On est arrivés, Jeeter.
Sana söylemem gerek Jeeter, gücüm yetmese de yapmam gerekiyordu.
Je n'en avais pas vraiment les moyens, mais je devais le faire.
Evet, ona 50 dolar verdim Jeeter.
Oui, je lui ai donné 50 $, Jeeter.
Yapabilirsin Jeeter. Babam için yaptın, benim için de yapabilirsin.
Vous l'avez fait pour mon père, vous pourrez le faire pour moi.
Enfiye Jeeter'ı işe koşmana yardım edecekse, dilediğin kadar al.
Si le tabac vous aide à le mettre au travail, allez-y.
- Tyrone Jeeter.
- Tyrone Jeeter.
Çünkü bu işe hem büyük zaman hem de sahip olduğumuz her şeyi yatırdık. Çeneni kapasan iyi olur, tamam mı?
Jeeter, tais-toi.
- Selam!
Je suis Jeeter.
Jeeter eve bir düzine mısır götürüyordum. İşine yararsa.
Oh, Jeeter...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]