Jensen Çeviri Fransızca
858 parallel translation
İyi, sağ ol. Baksana, niye herkes Jensen'in fırınının orada toplanmış?
Que se passe-t-il devant la boulangerie?
Jensen'ler de ihbarnameyi almış olmalı. Gidip bakalım.
Demandons aux Jensen s'ils ont reçu la leur.
- Bay Jensen, size de bunlardan geldi mi? - Tabii. 10 gün içinde çıkacakmışız.
Vous aussi, M. Jensen, on vous a écrit?
Tanıştırayım, Kaptan Jensen, Mr. Thorndike.
Puis-je vous présenter, Capitaine Jensen, M. Thorndike.
Kaptan Jensen güvertede, efendim.
Le capitaine Jensen est sur le pont, Monsieur.
Jensen, prob.
Elle est passée tout près de l'artère, un emplacement délicat.
Field Marshal yaralandı.
Jensen, terminez.
Jensen, bunu bitir.
- Que s'est-il passé?
- Çıkarmaz. Merhaba Jensen. Nasılsın?
Salut, Jensen.
Bugünlük hayır. - Jensen, buraya sık geliyorsun, öyle mi?
- Vous êtes souvent ici?
Jensen, gördüğün karıncalar nasıldı?
Quel genre de fourmis avez-vous vues?
Jensen, o şeyleri ne zamandır görüyorsun?
Depuis quand en voyez-vous?
Jensen ve Slote'u hallettin.
Vous avez eu Jensen et Slote.
Sam! Sam, Jensen çok sarhoş O direğe tırmanma yarışına katılamaz
Sam, Jensson est tellement bourré qu'il peut pas grimper au poteau.
Tuğamiral Jensen'i arıyorum.
Je cherche le contre-amiral Jensen.
Jensen benim.
C'est moi.
İhtiyar Jensen ne derdi acaba?
Je me demande ce que Jensen en dirait.
- HENNING CARLSEN PER OSCARSSON ve GUNNEL LINDBLOM ve OSVALD HELMUTH SIGRID HORNE-RASMUSSEN BIRGITTE FEDERSPIEL uyarlama : PETER SEEBERG senaryo :
- HENNING CARLSEN avec PEROSC ARSSON et GUNNEL LINDBLOM et OSVALD HELMUTH SIGRID HORNE-RASMUSSEN BIRGITTE FEDERSPIEL scénario PETER SEEBERG adaptation cinématographique HENNING CARLSEN directeur de la photographie HENNING KRISTIANSEN dff décors costumes ERIKAAES AD A SKOLMEN ingénieur du son ERIK JENSEN musique KRZYSZTOF KOMEDIA
Bill Jensen, Weekly dergisinden.
Bill Jensen du Weekly magasine.
Bay Jensen'e merhaba desene.
Hé, Andy. Dis bonjour à monsieur Jensen.
Ronnie, Jim! Bay Jensen'le tanışın.
Ronnie, Jim, je vous présente monsieur Jensen.
Hala Jensen'a mı biniyorsun?
"T'as toujours ta bagnole de sport?"
- Hey, Jensen'in arabası orda. Oh, hey, hadi.
La voiture des Jensen.
- Uh, ben Harold Jensen.
Harold Jensen.
Ve bu da Mr. Jensen, öyle değil mi?
et voilà M.Jensen.
Hadi gel. Gel ve Mr. Jensen için öl.
Venez, on va mourir pour M.Jensen.
Haydi, Mr. Jensen için öl!
Mourez pour M.Jensen.
Hadi kızlar. Mr. Jensen için ölün.
Les filles, mourez pour M.Jensen.
Ben sadece - Ben sadece kendi çocuklarımı değil... Mr.Jensen'in çocuklarını da seviyorum.
J'adore non seulement nos gosses, mais ceux des Jensen.
Mr. Jensen'i seviyorum. Onların hepsi harika. Çok güzeller.
Et M.Jensen. Ils sont merveilleux, ils sont beaux!
O geldiğinde biraz gergindi ama... ben onu rahatlattım.
Oui, M.Jensen! Ce qu'il était constipé, au début! Mais je l'ai décrispé.
Yazar Karl Jensen-Hjell bir ay içinde mide tüberkülozundan ölecektir.
L'écrivain Karl Jensen-Hjell mourra d'une tuberculose du ventre en moins d'un mois.
Özellikle de Bay Jensen'in...
M. Jensen notamment.
Direk olarak Bay Jensen'la görüşmeliyim.
J'irai directement voir M. Jensen.
Ve inan bana, Bay Jensen oturduğu sandalyede geriye doğru sallanıp şöyle diyecek :
Et croyez-moi, M. Jensen se balancera sur sa petite chaise et il dira :
Bay Jensen?
M. Jensen?
Bay Jensen ne zaman aradı?
Quand M. Jensen a-t-il appelé?
Her an telefon tekrar çalabilir ve Clarence McElheny Bay Jensen'in yarın sabah beni ofisinde istediğini söyleyebilir böylece kafamı kendi elleriyle koparabilir.
Ce téléphone va sonner et Clarence McElheny me dira que je dois me pointer au bureau de M. Jensen demain matin, pour qu'il puisse lui-même me décapiter.
Bay Jensen'in altın çocuğuydum, veliahdıydım.
L'enfant chéri de M. Jensen, son héritier tout désigné.
Bay Jensen, Howard Beale konusunda mutlu değil ve devam etmesini istemiyor.
M. Jensen n'aime pas Howard Beale, il ne veut plus le voir.
Bay Jensen, Howard Beale ile bizzat görüşmek istiyor.
M. Jensen veut rencontrer Howard Beale en personne.
O akşam Howard Beale, Arthur Jensen'in kurumsal evrenini halka anlatmak için yayına çıktı.
Ce soir-là, Howard Beale était à l'antenne pour prêcher la cosmologie d'Arthur Jensen.
Arthur Jensen, Howard Beale Show'a büyük bir kişisel ilgi gösteriyor.
Arthur Jensen porte un intérêt particulier à l'émission de Howard Beale.
Şansımı bir kez daha deneyeyim ve yarın akşam 10'da ofisimde toplanalım.
J'essaierai de persuader Jensen, puis on se retrouve dans mon bureau ce soir, à 22 h.
Ben Jensen'i ikna etmek için gerekebilir.
J'en aurai peut-être besoin pour Jensen.
Bay Jensen, Howard Beale'i yayından kaldırma fikrini hiç beğenmedi.
M. Jensen ne veut pas qu'on retire Howard Beale de l'antenne.
Bay Jensen, Howard Beale'in Amerikan halkına çok önemli mesajlar verdiğini düşünüyor.
Selon lui, Beale véhicule un message très important au peuple américain.
Bay Jensen bizim çok yanlış şeyler düşündüğümüzü söylüyor.
Il trouve que nous dramatisons.
Bay Jensen da bu tarz kaygan işlerden hoşlanmadığını ve tatlı sert bir ifadeyle bu kayganlığın genellikle kötü yönetimden kaynakladığını söyledi.
M. Jensen m'a répondu qu'il n'aime pas l'instabilité et a suggéré avec une douceur presque sinistre, que l'instabilité est souvent la conséquence d'une mauvaise gestion.
Ve hâlâ Bay Jensen'in kararından taviz vermeyeceğini mi söylüyorsun?
Et vous disiez que M. Jensen était inflexible sur le cas Beale?
Bence Bay Jensen kimseyi kovmayacak.
Jensen ne va virer personne.