Jor Çeviri Fransızca
319 parallel translation
Karar oy birliğiyle alınmalı, Jor-El.
Le vote doit être unanime, Jor-El.
Sana büyük bir adam olma şansı tanıyorum, Jor-El!
Je t'offre la grandeur, Jor-El.
Önümde diz çökeceksin, Jor-El!
Je te ferai plier, Jor-El!
Çok sevimsiz bir görev ustaca tamamlanmış oldu, Jor-El.
Tu as majestueusement réglé une tâche ingrate.
Dikkatli ol, Jor-El.
Prends garde, Jor-El.
Jor-El, sen Kriptondaki en büyük bilim adamlarındansın.
Jor-El, tu es l'un des plus grands scientifiques de Krypton.
Jor-El, mantıklı ol.
Jor-El. Sois raisonnable.
Peki neden Dünya, Jor-El?
Mais pourquoi les Terriens?
Jor-Elin evinde kullanılan enerji miktarı çok arttı.
L'énergie dans les quartiers de Jor-El est excessive.
Ben Jor-El.
Je suis Jor-El.
Senin baban Jor-El, bu soru üzerine çok uzun süre düşündü.
Ton père, Jor-El y a longuement réfléchi.
Jor-El " in oğlu.
Le fils de Jor-EI.
Jor-El " in oğlu mu?
Le fils de Jor-EI...?
- Jor-El " i nereden tanıyorsun?
comment connais-tu Jor-EI?
Bana Jor-El " in oğlunu getirecektin.
Tu m'as promis le fils de Jor-EI.
Gel bana Jor-El " in oğlu!
Viens à moi, fils de Jor-EI!
Jor-El " in oğlu!
Fils de Jor-EI...
Jor-El " in oğlu kaçtı.
Le fils de Jor-El a fui.
Jor-El " in oğlu benim kölem olacak. Sonsuza dek.
Le fils de Jor-El sera à jamais notre esclave.
"Ve bir hata yapmış olmalıyım," Robert Jor - -
" J'ai commis une erreur, pensa Robert...
Şu anda Başkan'ın askeri danışmanlarını görüyoruz. Elbette, ön sırada... Başkan'ın kızı Theresa ve kocası bulunuyor.
Nous a percevons maintenant l'état-ma jor... et au premier rang, bien entendu.... la fille d u président, Theresa, et son mari.
Hadi Jor-El'in oğlu!
" Viens, fils de Jor-El.
Jor-El.
Jor-EL.
Onun hatıralarını aldığımda... Jor Brel tam yanımda duruyordu.
Jor Brel se tenait près de moi lorsque j'ai reçu ses souvenirs.
Yardımını takdir ediyoruz, Jor Brel.
Nous apprécions votre aide, Jor Brel.
Ma jor Deegan Oto yolu.
Ma... jor Deegan... Express... way.
Eğer baban Jor-El beni durduramadıysa senin nasıl bir şansın olabilir ki?
Ton père Jor-El a échoué. Qu'espères-tu pouvoir faire contre moi?
Ben, Jor-El.
Je suis Jor-El.
- Adım Jor-El, babanım.
- Je suis Jor-EI, ton père.
Jor-El ve ben, bu konuda aynı fikirdeyiz.
Jor-El et moi nous sommes arrangés.
Jor-El, sana ne yaptı, Clark?
Qu'est-ce qu'il t'a fait au juste, Jor-El?
- Jor-El her ne yaptıysa vücudunun kaldırabileceğinden çok daha fazla zorlamış olmalı.
- Que lui arrive-t-il? - Jor-El y a été trop fort.
Neden Jor-El, beni geri getirmene yardım etti ayrılmamı isteyen kendisiydi.
À quoi joue Jor-El? C'est lui qui m'a poussé à partir!
Tamam, diyelim ki bu Jor-El.
Bon, admettons qu'il s'agisse de Jor-El.
Jor-El hakkında bütün bildiğim bana uzak olan güçlü bir tehdit olduğu.
Pour moi, Jor-El n'a jamais été qu'une menace lointaine.
Bütün bildiğimiz, Jor-El'in yaptığı başka bir sınav daha olabilir.
Il pourrait s'agir d'un autre test de Jor-El.
Ne zaman Jor-El ismini duysam bütün düşünebildiğim onun biyolojik ailesi olmadığımız gerçeği.
Quand j'entends le nom de Jor-El, je réalise qu'on n'est pas les parents biologiques de Clark.
Sanırım Jor-El buraya bir çeşit geçit töreni olsun diye gönderilmiş.
Jor-El a été envoyé ici pour une sorte de rite de passage.
Jor-El.
Jor-El.
Bence onu Jor-el gönderdi.
Jor-El l'a envoyée.
Jor-El sana uyarıda bulundu, fakat sen onları dinlemeyi yeğledin.
Vous avez ignoré les avertissements de Jor-El.
Jor-el'e ; eğer bana gücü verirse seni metropolisten buraya getirebilmek
J'ai dit à Jor-El que s'il me donnait le pouvoir de te ramener de Metropolis,
- Gerçekten Jor-El'in Clark'tan vazgeçeceğini mi düşündün?
Tu crois vraiment que Jor-El lâchera Clark?
Sen, hatta Jor-El bile.
Ni toi, ni même Jor-El.
- Hayır, hayır bütün güçlerimle Jor-el'e karşı gelmek için her şeyi yaptım anne, fakat bu her şeyi daha da kötüleştirdi.
- Non. J'ai tout fait pour lutter contre Jor-El. En vain.
Jor-El seni kullandı.
Jor-El s'est servi de toi.
- Sen özgür olduğun sürece Jor-El bana istediğini yapabilir.
Jor-El peut me faire ce qu'il veut, ce qui compte, c'est ta liberté.
Seni Jor-El'den kurtarmaya çalıştı.
Il voulait te sauver des griffes de Jor-El.
Önümde diz çökeceksin Jor-El.
Tu te courberas devant moi, Jor-EI!
Jor...?
Papa!
O Jor-El.
C'est Jor-El.