Julep Çeviri Fransızca
19 parallel translation
- Naneli julep var mıydı acaba? - Elbette efendim.
- Un peu de punch à la menthe?
- En azından Albay olmalısın.
- Un mint julep, colonel?
Mint Julep'te garson olarak çalışıyordun.
Le "Mint Julep". Tu y étais serveuse.
"Siz, Bayan Julep, serin bir öğleden sonraki ılık meltem gibisiniz."
Vous êtes une brise chaude par un aprés-midi frais.
İyi bir julep'in sırrını bilir misin?
Tu connais le secret d'un vrai bon julep?
Annem onların su kalesini kendi naneli kokteyliyle karıştırdı.
Ma mère a mélangé leur aquarium avec son mint julep * ( * cocktail de bourbon à la menthe ).
"Efendim, nane likörünüzü nasıl alırsınız?" diye de sorarsın.
Tu pourrais dire : "Maître, voulez-vous un Mint Julep?"
Dumanlar dağıldığında, Abraham Lincoln Hintçe konuşup naneli kokteyl içiyor olacak.
Une fois le brouillard levé, Abraham Lincoln parlera hindi et boira du julep à la menthe.
Kırık Bacaklı Dilber, Üzgünüm Silver, Mint Julep Aramızdan Ayrıldı.
Beauté Patte-Cassée, Désolé, Argent, Plus de menthe pour Juleps.
- Yoksa naneli kokteyl mi yapacaktım?
Ou pour un Mint Julep?
Öteki tarafta seni nane şurubu bekliyor olacak evlat.
Un mint julep vous attendra dans l'au-delà.
Şekersiz ve nanesiz julep içer misin?
Un Julep? Sans sucre ni menthe.
Ya birimizin canı julep çekerse?
Et si l'un de nous a envie d'un julep?
Turistleri, kasırgalarda ve nane şurupları içerken sarhoş olmalarını izlemek gibisi yok.
Rien de mieux que des touristes bourrés au Hurricane et Mint Julep.
- Nane şurubu, efendim.
- Un Mint Julep.
Milly, naneli kokteylim nerede benim?
Ma chère, un julep à la menthe, veux-tu?
Tahiti kokteyli dediğim bişey.
C'est quelque chose que j'aime appeler un julep Tahitien.
Naneli şurup ve Iütufun kokusunu alamıyor musun?
N'as pas remarqué l'odeur de mint-julep et de condescendance dans l'air?
- Hafif.
- Comment est ton julep?