Junk Çeviri Fransızca
98 parallel translation
"And after he was done He invented this junk"
Et à la fin Il a inventé ce machin
Junk, seni aptal!
Junk, espèce de crétin!
Uslu durun ve bir daha Junk'i kızdırmayın, Bay Morrison.
Soyez sage, M. Morrison, et ne provoquez plus Junk.
Ona dikkat et, Junk.
Surveille-le, Junk.
Junk, sence altı ayda dört kilo kötü mü?
C'est mauvais, trois kilos en six mois?
İkna kabiliyetinin oldukça iyi olduğunu bildiğini görüyorum.
Je vois que tu parles junk-food couramment.
- Junk Ashura, beşinci büyük lider.
Junk Ashura, le cinquième successeur.
Ben Holly Gribbs, West Owens'taki JunK's tayım. Destek kuvvet istiyorum, tamam.
Holly Gribbs demande renforts chez Junks, sur West Owens.
Merkez, JunK'ın yerinde bir kod dört vakası var.
Central, un code 4 chez Junks.
Ve işe yaramaz tahvillerden kurtulun.
Et évitez les junk bonds.
Ve özel süprizimiz, kabinimizde Junk Moreti var.
And comme bonus spécial, Junk Moreti nous rejoit dans la cabine.
- Tamam, Junk.
- Okay, junk.
Junk Moreti şimdi bize katıldı.
Junk Moreti nous a rejoint.
Junk, bir tahmin yapmak istermisin?
Junk, tu voudrais faire un pronostic?
- Nasıl gidiyor, Junk?
- Comment ça va, Junk?
Çöp, bir zamanlar bizim için değerli olup artık işimize yaramayan şeylere denir.
"Junk" signifie "vieilleries". Des trucs qui ont eu une valeur pour nous mais dont nous n'avons plus besoin.
Uyuşturuculara da argoda çöp denir, genellikle eroine.
"Junk" signifie aussi les stupéfiants en argot, en principe de l'héroïne.
Çöp senetler mali çöküş yaratırlar.
Les "Junk bonds" ou obligations à risques causent des ruines.
Çöp yiyecekler beslenme bozuklukları oluşturur.
La "Junk food" ou les cochonneries, une mauvaise nutrition.
Çöp postalar rahatsızlık yaratır.
Le "Junk mail", ou les prospectus, sont énervants.
Junk eğer vuracaksan biraz yaklaş.
Ouais, Junk, si ça continue, tu vas te faire baiser.
Junk kendi pisliklerini tanır.
Qu'est-ce que tu crois, y connaît la vermine!
Bu "zavallı müptelalar" tüylerimi diken diken ediyor.
L'histoire du "pauvre junk", ça me hérisse.
Ayaklarını sehpadan çek.
Ôte tes pieds de ma table, sale junk!
Junk In-sook, burada mısın?
Jung In-Sook, vous êtes là?
İnsanların hazır yiyeceklere ne kadar para ödediklerini biliyor muydun?
Savez-vous combien d'argent mettent les gens dans ces distributeurs de junk-food?
Şey... onlar ıvır zıvırların yanında duruyor..
À l'entrée avec Junk.
Nasıl gidiyor Junk?
- Comment ça va, Junk?
Caz ve başka tarzların karışımı bu.
C'est de la fusion entre jazz et funk. C'est de la "junk".
Bu çöplerin hepsi Benim
All this junk in my trunk That's me
Ben Jung-suk.
Je suis Junk-suk.
- Onun adı "Junk".
Junk.
Konu Arjantin Çürük Hisseleri. ... lütfen acilen beni arayın! "
Il s'agit d'une offre sur les junk bonds argentins.
The Junk Dogs'ı ağırlayabilir miyiz diye soruyor. The Junk Dogs Amerikalı bir rock grubu. Üç gece sonra Wembley Arena'da beş gece konser verecekler.
Comment un hôte qui paie 200 livres pour une nuit à l'hôtel refuse-t-il de payer un chocolat?
Bugün 1796 Napoleon konyak bekliyorum.
Il veut savoir si on peut héberger les Junk Dogs. - Les quoi?
Junk Dogs.
- C'est des rockers, Gino,
Junk Dogs'u. Haydi herkes hareketlensin!
- ils videront ton bar en deux heures.
Süitlerinde partiler...
- Les Junk Dogs. - Les Junk Dogs.
Tabii ki Chesterton'daki... masraflarınızı karşılayacağız.
Les Junk Dogs.
Charlie, ara verebilir miyim? Biraz meşgulüz.
C'est un honneur de recevoir les Junk Dogs, madame.
- The Junk Dogs.
La température, la disposition des pièces?
Şuraya ve şuraya. The Junk Dogs'u burada ağırlamak bizim için bir şeref.
Si vous avez besoin de quoi que ce soit...
Oda teftişi mi istemiştin?
On veut les Junk Dogs!
Görünüşe göre Junk Dogs içkiyi bırakmış.
C'est pour ça qu'ils nous les ont refilés.
Şehirdeki her modeli, grubu ve D sınıfı ünlüyü nerede bulabiliriz?
On va répandre la rumeur que les Junk Dogs font une fête après le concert et que tout le monde est invité.
Junk Dogs'ın konser sonrasında süitlerinde bir parti verdikleri ve herkesin davetli olduğu haberini yayalım.
les vases, les tableaux... monte-les au 7e. - C'est comme tu dis : s'ils ne dépensent pas, on va dépenser pour eux. - C'est quoi, ton plan?
# Çin junk'ı da olsa, ya da Romalı bir harp gemisi #
# Sur une jonque chinoise ou une galère romaine #
Çin junk'ı de nedir?
C'est quoi, une jonque chinoise?
Olmaz, annesi abur cubur yemesini istemiyor, tamam mı?
Non, sa mère ne veut pas son junk manger, ça va?
- Naber, Çöp.
- Ça va, Junk?
Ve?
Les Junk Dogs ont arrêté de picoler.