English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kalamazsın

Kalamazsın Çeviri Fransızca

1,237 parallel translation
Sen oraya aitsin. Benim için kalamazsın.
Tu ne peux pas rester que pour moi.
Hey, sana haberlerim var, dört-göz Paris'de hayatta bizimle kalamazsın.
Ecoute, le bigleux, pas question que tu crèches chez nous à Paris.
Burada kalamazsın.
Tu ne peux pas rester ici.
Bu ülkede yedi günden fazla kalamazsın.
On ne peut pas rester ici plus de sept jours.
Kalamazsın.
On ne peut pas, Joaninha.
Bir yerde çok uzun kalamazsınız. Akıllıca olmaz.
Ce ne serait pas malin de rester trop longtemps au même endroit.
Bu ülkede daha fazla kalamazsın.
On ne peut plus vivre dans ce pays.
Jane'den geri kalamazsın.
Vous n'allez pas être devancée de beaucoup par Jane,
Olabilir ama burada sonsuza dek kalamazsın.
Vous ne pourrez pas rester ici éternellement.
- Şu an kalamazsınız.
- Vous ne pouvez pas.
Bebek doğduktan sonra burada kalamazsın.
Tu ne peux pas rester après la naissance du bébé.
Bebek doğduktan sonra burada kalamazsın.
Ne me dis pas ça quand tu me mens!
Kalamazsın. Çok tehlikeli.
Tu ne peux pas rester ici.
Burada kalamazsın.
Tu ne peux pas rester!
- Burada kalamazsın.
- Tu ne peux pas rester ici.
Eğer ufak bir hatanızı daha görecek olursam... subay olarak daha fazla kalamazsın.
A la moindre transgression, même mineure, vous ne serez plus officier de cet équipage.
Bess, lütfen, burada kalamazsın.
Vous ne pouvez pas rester là.
- Kalamazsın, hiçbiriniz kalamaz.
- Pas question!
Bu adamla nasıl dışarı çıkacaksın? Onun gerisinde kalamazsın. Sana izin vermez.
Comment tu sortiras avec cet homme qui te laisse pas passer derrière lui?
- Yalnız kalamazsın.
- Et tu ne sais pas être seul.
Lütfen lKitty. Burada kalamazsın. - Neden?
Il ne faut pas rester là.
Sevgili Fare. Hayatın boyunca bu küflü nehirde kalamazsın ki.
Tu ne vas pas rester au bord de cette rivière toute ta vie.
- Burada kalamazsınız.
- Non, vous ne pouvez pas rester.
Bütün hayatın boyunca, uyanık kalamazsın?
- Vous ne pouvez pas rester éveillé.
Böyle kalamazsın...
Tu peux pas rester...
Üzgünüm burada kalamazsınız otelde bir bomba var.
Désolé, vous ne pouvez pas rester ici. Il y a une bombe dans l'hôtel.
Burada kalamazsın, benim yanımda kalamazsın.
Tu peux pas coucher à côté de moi.
Burada kalamazsın.
Vous ne pouvez rester ici.
Kalamazsın.
Impossible.
Burada kalamazsın.
Tu peux pas rester ici.
Smilla, kendi dairende kalamazsın.
Excuse moi, il faut que j'y aille.
Keşke hayır diyebilseydim ama ebediyen asistanım olarak kalamazsın.
Vous ne serez pas mon assistante ad vitam.
Ama burada devamlı kalamazsın, Leonardo.
Vous ne pouvez rester éternellement.
Tıbbi bakım olmadan, hayatta kalamazsın.
Vos cellules humaines se régénèrent.
- Elwood'la kalamazsın.
- Tu ne peux pas rester avec Elwood.
Seni seviyorum, orada tek başına kalamazsın!
C'est grotesque, je t'aime, je vais pas te laisser seule a l'hôpital.
Burada kalamazsın.
Ne reste pas là.
Burada yalnız kalamazsın. 70 km.'ye kadar hiç kimse yok...
Vous ne pouvez pas rester ici tout seul à 6O km de tout.
Peki, onun bir amacı var artık, Elton John'la kalamazsın.
Là elle a raison, tu n'aimes pas Elton John.
Burada kalamazsın.
Reste pas là.
- Burada kalamazsınız.
Vous ne pouvez pas rester.
Burada kalamazsın, Martin. Lütfen!
Tu peux pas rester là, s'il te plaît
Eğer bir yeri seviyorsan, arkana yaslanıp böyle bir şeyin olmasına seyirci kalamazsın, değil mi?
Si vous aimez un endroit, vous ne pouvez pas seulement... rester assis et regarder ce genre de choses arriver, n'est-ce pas?
Bu şekilde bir gün bile hayatta kalamazsınız, sersemler!
Vous ne distancerez jamais l'ennemi à cette allure!
Kalamazsın!
Vous ne restez pas!
- Burada kalamazsın.
- Tu ne peut pas rester ici.
En önemlisi, Joey uyumadan önce kendine aynada bakabilmektir. Hey, sana haberlerim var, dört-göz Paris'de hayatta bizimle kalamazsın.
Tu nous as ouvert la voiè. è
- Kalamazsın.
- Tu ne peux pas.
Bak Carla, zaten burada kalamazsın.
Tu peux pas habiter ici, de toute façon.
Burada kalamazsın.
Tu ne peux rester ici.
Ama sonsuza dek uyanık kalamazsın.
Je sais, mais vous ne pouvez pas rester éternellement éveillé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]