Kamikaze Çeviri Fransızca
373 parallel translation
Japon intihar uçağı 40 kişilik topçu birliğindeki herkesi öldürmüş. Yemekhanedeki subayları ve Doug'ı da.
Ils ont pris un avion kamikaze qui a tout traversé et qui a tué Doug et un autre officier, dans le vestiaire.
Kamikaze saldırmış.
Un avion-suicide.
Bu davada savunma avukatlığı hafif süvari alayının hücumu ya da Japon intihar pilotları gibi olacak.
Ça va être la charge de la brigade légère ou une opération kamikaze. C'est inégal.
Amiralle birlikte bir baktık... bir kamikaze dosdoğru Enterprise'ın...
L'amiral et moi, on a regardé et il y avait un kamikaze qui fonçait droit sur l'Enterprise.
Bay Kamikaze, pilot.
C'est M. Kamikaze, le pilote.
Edinburgh Kalesi'nin tepesinde, aşırı gizlilik koşullarında askerler İngiliz ordusunun ilk kamikaze alayı için eğitilir.
Ici, au château d'Edinburgh, dans le secret le plus extrême, des hommes s'entraînent pour joindre un nouveau régiment :
Kamikaze alayının eğitimi öyle başarılı olmuştur ki 30.000 olan sayı üç haftada neredeyse bir düzine askere düşmüştür.
L'entraînement des kamikazes a été si efficace que le nombre est passé de 30 000 à un peu plus de 12 en trois semaines.
Kamikaze hocamız öyle iyiydi ki, Tokyo havaalanından öteye geçmedi.
L'instructeur kamikaze était si bon qu'il n'a pas quitté l'aéroport de Tokyo.
Kamikaze, lütfen.
Kamikaze, s'il vous plaît.
Böylece soğuk bir kasım sabahı başçavuş Urdoch'la İskoç dağlarının gördüğü en iyi eğitilmiş kamikaze uzmanlarından istihkam eri MacDonald yola çıktılar. Görevleri...
C'est ainsi qu'un matin froid de novembre, le sergent-major Urdoch et le sapeur MacDonald, deux des experts kamikazes les mieux formés des Highlands écossais, partirent en mission pour...
Kamikaze...
Parti, le kamikaze...
Kamikaze, bir misafirin mi var?
Kamikaze, vous avez un sous-locataire?
Kamikaze, seni görmüyorum sanma.
Kamikaze! Ne crois pas que je ne t'ai pas vu!
Bu intihar olur, ahbap.
Il vous faut un kamikaze.
- Kamikaze domatesler.
- c'est une Tomate kamikaze.
Bu mutfakta görebileceğiniz... leş yiyen gurmeler... ancak kamikaze gurmeler olabilir.
Les seuls rapaces que vous verrez dans la cuisine seront kamikazes.
Japon kamikaze uçakları- - "
Deux escadrons de Zéros japonais- -
İki Japon kamikaze filosu.
Deux escadrons de Zéros japonais.
Bu bir kamikaze uçağı!
C'est un Zéro!
Bir Mitsubishi Kamikaze Uçağı, komutanım.
Un Zéro Mitsubishi mon Général.
Biz Musevi Halkın Cephesi, intihar ordusuyuz.
Nous sommes l'escadron kamikaze du Front du Peuple de Judée.
İntihar ordusu, saldırın!
Escadron kamikaze, à l'attaque!
Esas görevimizin, olabildiğince çok sayıda, silah çalabilmek olduğunu unutmamalıyız.
C'est pas un peu suicidaire? Tony dit toujours que j'aurais dû être kamikaze.
Ortağım hep bir kamikaze pilotu olması gerektiğini söylerdi.
Attends, Julie. Une petite prière? Oui, Caleb.
Ehliyetimi aldığımdan beri, o kamikaze pilotları peşimdeler. Eğer Camaro'mu çalıştırabiliyor olsaydım.
Depuis que j'ai mon permis, ces kamikazes me cherchent.
Güzellik kamikazesi.
Un kamikaze de la beauté.
Sen kamikaze olarak eğitileceksin.
Vous formerez des kamikazes.
... Irving'e gidiyoruz. Biz kamikaze pilotların saat 4 dalışı.
On va au lrving's. Un endroit pour nous, les Kamikazes.
Yönetim en kötü pislik olmayabilir ama sizi bu kamikaze gidişatına onlar soktu,... ve çok yakında herkes paraşütleri kapışıyor olacak.
Votre direction pourrait être pire mais vous êtes ses kamikazes. Bientôt, tout le monde courra vers les parachutes, mais il n'y en aura pas assez.
Bir cins maço ölüm dileği mi?
Au macho kamikaze?
Kamikazi sıyırmış, kanka.
Kamikaze a perdu la boule.
İnce hesap yapan sürücüler var ve kamikaze olmak isteyenler.
Il y a les pilotes qui calculent et il y a les kamikazes.
Cole işte kamikaze, tıpkı benim köpeğim Puppy gibi.
Cole est un kamikaze comme l'était mon père. - C'était qui?
Çabanı takdir ediyoruz, ama burada silaha ihtiyacımız yok.
On vous remercie, mais on se passe de kamikaze.
Kamikaze bakışların var, Johnny. Daha önce de gördüm.
Tu as une tête de kamikaze, Johnny.
"Kamikaze kadın" diye tanımladığım kadınlar beni hep çekmiştir.
J'ai toujours eu un penchant pour ce que j'appelle les femmes "kamikaze".
Onlara kamikaze derim çünkü uçaklarını düşürürler. Uçaklarını üzerine düşürürler ve onlarla birlikte ölürsün.
Elles s'écrasent avec leur avion en s'auto-détruisant mais elles l'écrasent sur vous et vous mourez avec elles.
" Kamikaze Kama Sutra.
Le Kama Sutra kamikaze.
Evet! Kamikaze ruhumuzla...
Nous avons le coeur des kamikazes...
Bir bira, bir de duble Kamikaze alayım, lütfen.
Je voudrais une bière et un double kamikaze.
Kamikaze. Hadi!
Kamikazes!
Aralık ortası kamikaze dalışı.
Attaque kamikaze en mi-décembre.
Bob, bir yere kaçamazsın.
C'est une mission kamikaze.
Tenis raketleri yakalayamasa da havuz tırmıkları yakalar. Kaçmayı hiç amaçlamadım ki. Gördüğün üzere bu bir kamikaze görevi.
Toi et moi, nous allons tuer Krusty le Clown!
Gerçekten bu eski "bombaya bağlıyım" numarasına düşeceğimi sanmıyorsun değil mi?
Vous ne croyez pas que je vais avaler cette histoire de bombe kamikaze?
Bir kamikaze, Saint Lo adlı gemiye daldı. Gemi sığ bir kayalıkta battı. Ben ve altı asker, kazan dairesinde mahsur kaldık.
Un kamikaze a coulé le Saint Lo... me bloquant dans la chaufferie, avec 6 hommes.
Çocuk asker değil, bir kamikaze.
Ce n'est pas un soldat, mais un kamikaze.
Kılpayı ıskalar çok oluyordu ancak Okinawa'daki donanma kayıplarının çoğu kamikaze kökenli.
Plusieurs navires ont failli être coulés, comme ça a été le cas ici, mais les pertes navales à Okinawa ont surtout été causées par des kamikazes.
Buzlu Çay ve Kamikazi.
Le Thé qui Tue, le Kamikaze
Yorganın altına girsen iyi olur.
Je dois aller me soulager Et toi? Un kamikaze. Les insectes arrivent.
bir kamikaze gelin, benden.. yani Dr. Evil'den.
Une jeune mariée kamikaze de ma part...