Kapanıyor Çeviri Fransızca
1,061 parallel translation
Kapanıyor efendim.
Elle se referme.
Kapanıyor.
Elle se referme.
Yarın bankalar erkenden kapanıyor. Kesinlikle.
- Le samedi, les banques ferment tôt.
Gözlerin kapanıyor, Giacobbe...
Tes yeux se ferment tout seuls, Jacob.
Kapanıyor...
Tout seuls.
Sular yükselince sahil yolu kapanıyor. ve son gidişimizde botumuz yoktu.
On ne peut pas suivre le rivage à marée haute et notre dernière expédition n'avait pas de bateaux.
Bu noktada devamlı bir muhafız var ve acil bir durumda kapılar otomatik olarak kendileri kapanıyor.
Il y a un garde à ce poste et les portes se referment automatiquement en cas d'alerte.
Hava kapanıyor.
Ça se couvre.
Orası 5 : 30'da kapanıyor. Sizin, annenizin ve babanızın saat 5 : 15'da alışveriş için orada olmasını istiyorum.
Je veux que vous y soyez avec vos parents à 1 7 h 15.
- Rüyada gördüm. Büyük çene kapanıyor, atın binicisi yok.
- J'ai vu en rêve... les grandes mâchoires se refermer sur lui.
Cenazedeyken olmaz. Ayrıca o sersemin tekiydi. Sersem olduğunu söylesen de... çok erken ölmüş oluyor ve konu kapanıyor.
Il pouvait dire "C'était un clown", "Il est mort trop jeune"...
Bahisler kapanıyor. Yer açın.
C'est terminé les gars, bougez-vous!
- Willie'nin Esso istasyonu tek tamirhane ve 6 : 00'da kapanıyor. - Korkarım bir parça çıkmış. - Çok kötü.
Oui, on a coulé une bielle.
- Yüksek sıcaklıkta kapanıyor, değil mi? - Evet efendim.
- Ça se ferme à haute température?
Alexandre'nin ölümüyle bir çağ kapanıyor.
Avec Alexandre, une époque du cinéma va disparaître.
Olay aslında şu : bir deneyim yaşadı, yüzleşemiyor ve gittikçe de içine kapanıyor.
Elle a eu une expérience qu'elle ne peut pas assumer... et elle se referme sur elle-même pour y échapper.
10'ncu bölüm kapanıyor.
Fermeture porte 10.
12'nci bölüm kapanıyor.
Fermeture porte 12.
Kapanıyor, paralarınızı koyun.
Approchez, déposez vos mises.
Demin kalbimi çıkaracaktı şimdi önümde secdeye kapanıyor.
D'abord il veut ma peau... puis il se traîne par terre!
Bak, ahbap! Yemek bolümü kapandı bar kapandı. Benim de gözlerim kapanıyor.
Écoute, mon pote, le snack est fermé, le bar est fermé, mes yeux se ferment.
Ama fabrika kapanıyor, ve sanırım gelecek yıl iyi bir büro işi ilgimi çeker.
Mais l'usine ferme et je serais intéressé par un poste similaire ailleurs.
Fabrika kapanıyor, ekonomi kötü, sorun çok.
L'usine ferme, avec l'économie et tout...
Acele etsen iyi olur. Okul kapanıyor.
L'université va fermer.
Saat 6 : 00'da kapanıyor.
Ils ferment à 1 8 heures.
Evet. Açıkcası, kimliğim yüzünden pek çok kapı yüzüme kapanıyor.
En général, les gens me laissent à la porte.
Müze kapanıyor.
Le musée va fermer.
Ama ne zaman bir bayanın karşısında olsam parmaklarım donuyor, beynim kapanıyor.
Mais quand je suis en présence d'une femme... je ne sais plus ce que je fais, je perds les pédales.
Gözlerin kapanıyor.
Tu vas t'endormir.
Santral 10 : 00'da kapanıyor.
Il n'y a plus personne au standard.
[Kapı kapanıyor] Tanrı aşkına.
Pour l'amour du ciel.
- Bu bar yedide mi kapanıyor?
Le bar ferme à 1 9 heures?
Hepsi kapanıyor.
Elle sont toutes mises en marche.
Birkaç saniye daha.Borsa kapanıyor
Encore quelques secondes. Le marché ferme.
Gel. Park kapanıyor. Hadi, terhaneye gidelim.
Ça va fermer, allons dans le "sauna".
Ayak uydurmaya çalışıyorum ama bütün kapılar suratıma kapanıyor.
Je me casse le cul pour m'adapter et on me claque la porte au nez.
- Dış aydınlanma kapanıyor. - Hayır.
- Extinction des phares.
15 dakika sonra kapanıyor.
Ça ferme dans 15 minutes.
Şansımız varsa onu yarına kadar bulamazlar. Metro 20 dakika sonra kapanıyor.
Pourvu qu'ils le trouvent pas avant demain, on ferme dans 20 minutes.
Sert bir şekilde kalenin kapısına vuruyor, yerlere kapanıyor ve ruhuna acayip bir şey giren bir kız hakkında tuhaf bir şarkı söylüyordu... Evet.
Il tapait à la grille du parc et il titubait en chantant un truc bizarre sur une fille qui possédait un "joli gode-mimiche"...
Rampa kapanıyor.
Fermeture de la rampe.
20 metre ve kapanıyor.
Ils sont à 20 m et ils se rapprochent.
Evet, Johnny B. Goode bu gece kapanıyor.
C'est bien la fermeture de Johnny B. Goode.
Üç gün sonra izinlerin süresi bitiyor, hukuki yollar da kapanıyor.
Dans trois jours, le permis expire et avec lui le recours légal.
Nasıl kapanıyor?
Comment arrêtes-tu cet engin?
Nasıl kapanıyor bu?
Comment on éteint ça?
Kum dökülünce kapı kapanıyor.
Si le sable est évacué, la porte tombe.
Programımızın kapanışını 85. doğum gününü kutlayan Dame Irene Stoat ünlü bir şiiriyle yapıyor.
Pour terminer, Dame Irene Stoat, qui va fêter ses 85 ans ce mois-ci, nous lit un de ses poèmes les plus connus.
Kapanış sahnesini hatırlıyor musun?
Tu te souviens de la dernière scène?
Kapanıyor!
Ca se ferme!
- Kapı kapanıyor!
- La porte se ferme! - Allez-y à fond!