English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Karanlik

Karanlik Çeviri Fransızca

114 parallel translation
"Uzun, karanlik bir tünelden çikip gün isigini görünce... " insan ne kadar minnettar olur, farkinda misin " demisti.
II disait, "Avez-vous remarqué le bonheur de voir la lumière du jour, au sortir d'un long tunnel noir?"
GAZETE OYUNUNUN "KARANLIK ÇAĞLARI" NDA "BÜYÜK HABER" İÇİN BİR MUHABİR CİNAYET HARİÇ HER ŞEYİ YAPABİLİRDİ.
AUX PREMIERS TEMPS DU JOURNALISME... UN REPORTER, POUR AVOIR UN SCOOP ÉTAIT PRÊT À TOUT, HORS LE MEURTRE.
Karanlik oldugunda yine demirparmakliklar arkasindayim.
Au crépuscule, je serai de nouveau en prison.
KARANLIK AYNA
DOUBLE ENIGME
Karanlik basinca buradan gitmelisiniz.
Tu dois partir à la nuit.
DERİN VE KARANLIK...
Sombre et profond
KADİM ZAMANLARDAN BERİ SÜREKLİ KARANLIK...
Depuis les temps les plus reculés
"AKLIN KARANLIK TARAFI"
LE VERSANT OBSCUR DE L'esprit
Dünyanin, bu karanlik çağdan önce nasil olduğunu öğrendim.
Ce que fut le monde avant la chute des ténèbres
Biz, bir avuç zengin, güçlü ve akilli kişi, dünya karanlik bir çağa gömülürken, uygarliğin bilgisini ve hazinelerini korumak için geri çekildik.
Nous, l'élite, les riches, les puissants, les savants, nous nous sommes retranchés pour sauvegarder les trésors de la civilisation, tandis que le monde sombrait dans les ténèbres
italya'da gördügüm sey ise Michelangelo'nun yarim kalmis iki kölesi kaybolmus, karanlik bir kösede terk edilmis...
Et ce que j'ai vu en Italie... deux esclaves inachevés de Michel Age... perdus, abandonnés dans un coin noir.
Parçacik hizlandirici patlamasinda ortaya çikan karanlik maddeye maruz kaldiginda kendisi üzerinde deney yapmaktaysa...
S'il faisait ses expérimentations sur lui même quand il a été exposé à la vague d'électrons relachés par l'explosion de l'accélérateur de particules
KARANLIK ADAM.
Darkman.
KARANLIK ÇAĞLAR
HAUT MOYEN-ÂGE
Karanlik icindeyim!
Je suis dans le noir!
- Olumsuz, çok karanlik.
- Négatif, trop sombre.
"KARANLIK ÇÖKÜYOR"
CREPuSCuLE
NE YAĞMUR, NE KAR NE KÖR KARANLIK ULAĞI YOLUNDAN ALIKOYAR
NI LA NEIGE, NI LA PLUIE NI LA CHALEUR, NI LA NUIT... N'EMPECHENT CES MESSAGERS D'ACCOMPLIR LEUR COURSE.
" Karanlik ve rüzgarli bir günde yaşli rodeocu atinin üstünde
" Le vieux cow-boy partit sur son cheval un soir sombre et venté
"ŞAHLANAN KARANLIK"
LA MONTEE DES TENEBRES
Simdi Iki milyonluk karanlik baslayacak.
Que commence l'ère des ténèbres!
Karanlik, hicligin ortasinda, ve hormonlu genclerin gelip oynasmaya bayildiklari yer.
Un endroit sombre, isolé... où les jeunes avides d'amour viennent folâtrer.
KARANLIK ARMONİLER
LES HARMONIES WERCKMEISTER
Karanlik bastiginda yalniz 9 tanesi sagdi.
La nuit venue, ils étaient neuf à rester en vie.
Irmagi karanlik bastiginda gecelim.
Traversons la rivière à la tombée de la nuit
Burada yazdigina göre, yaslilik cesmesi uzayin en eski karanlik bölgesindeymis Oyuncak Ayi Kavsagindan hemen sonra.
Apparemment, la source se trouve dans la région la plus ancienne de l'espace, à la jonction du Nounours.
Burasi biraz zifiri karanlik.
C'est le noir total ici.
BRİTANYA. KARANLIK ÇAĞLAR.
" La Grande-Bretagne, à l'âge des ténèbres.
Karanlik cokene kadar bekleyecek, sonra da senin cadirina gelecektim.
Je voulais attendre la tombée de la nuit, pour te trouver dans ta tente.
Ve Henry'i de uyumaya birakacagim, cunku o benim karanlik sirrimi biliyor :
Et "ol'Henry" aussi, car il connait mon terrible secret.
Orta çag dan, karanlik zamanlardan bahsediyorum!
On parle ici de Moyen-Âge, d'âge des ténèbres!
Petrelli ailesinin geçmisinde karanlik bir sir var.
Il y a un sombre secret dans la famille Petrelli.
Daha önce hiç karanlik, rutubetli magarada yasamadim.
Je ne survivrai pas dans cette cave moisie.
Hollywood yazarlari tum gunleri karanlik odalarda geciriyor.
Les scénaristes vivent seuls enfermés dans le noir.
Karanlik çünkü hayvanin uykusunu yapay olarak düzenliyoruz.
L'obscurité permet de créer un cycle de sommeil artificiel pour la créature.
" ÇOCUKLUK, AKLIN KARANLIK VAKTİ GELMEDEN ÖNCEKİ
" L'ENFANCE EST FAITE DE SONS, D'ODEURS ET D'IMPRESSIONS
Yeryüzünde son derece nadir bulunan, ama... karanlik bir yönün de var.
C'est très rare sur cette terre, mais tu as un aspect très sombre.
IŞIKSIZ SADECE KARANLIK OLUR.
SANS LA LUMIÈRE, IL N'Y A QUE L'OBSCURITÉ
Sen olmasan simdi derin, karanlik bir hücreye tikilmistim.
Si c'était pas toi, il m'aurait probablement jeté dans une cellule sans lumière, je ne sais où.
ÖLÜMÜN KARANLIK YÜZÜ
MEURTRIERS SANS VISAGE
Tünelin ucu karanlik.
Je n'en vois pas la fin.
Bunu yapmasina bayiliyorum. Uzun, karanlik kahraman, "Rahat birak onu". - Birak iste!
J'adore quand il fait ça - le grand héros sombre, "Laisse-la tranquille!"
içindeki karanlik her seyden besleniyor.
Il se nourrit du côté sombre.
Sizin içinizdeki karanlik mi?
- La noiceur en vous deux?
Zaten içimizde olan karanlik tarafin pesinde.
Il repose sur notre côté sombre.
Bu senin çok korktugu karanlik tarafin ve ondan korkmalisin.
Ce côté sombre que tu crains tant, et tu le devrais.
Karanlik ortaya çikmaya basladi.
Tu le ressens, cette... noirceur bouillonnant sous la surface.
Kal-El karanlik tarafini kabullendi bu yüzden burada ölecek.
Kal-El n'embrassera jamais son côté sombre, à cause de ça, il mourra ici.
DÜNYANIN BİR YERİNDE GECENİN BİR YARISI KARANLIK BİR EVDE
Au milieu de la nuit dans une maison sombre
KARANLIK GÜÇLERİ YOK EDENLERE LAYIK OLDUKLARI TÖRENİ SUNACAĞIZ.
Ils ont vaincu le démon qui souillait cette terre.
Karanlik'in buraya da ugradigini düsünmemistim.
On n'a pas le monopole du côté sombre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]