Katiyen Çeviri Fransızca
579 parallel translation
Katiyen unutmadım, Lady Dakin.
Certes non, Lady Dakin.
Katiyen ve kesinlikle reddediyorum!
Je refuse! Catégoriquement!
Hayır, katiyen değil!
Non, pas du tout, c'est un bel effort.
- Katiyen.
- Non. Je l'attends.
Katiyen.
- Pas du tout.
- Katiyen.
- Pas du tout.
Katiyen.
Superbe.
Ama katiyen yaşlıda değil!
Mais pas un vieux!
Katiyen. Hiç rastlamadım.
Je ne l'ai jamais vu le faire.
Hayır, katiyen.
Pas du tout.
Katiyen böyle bir şey yapmayacağım.
Je ne ferai rien de tel.
Richard, umarım ona böyle... Katiyen.
J'espère que tu n'as pas dit...
Efendim? Hayır, hayır katiyen.
En aucun cas.
Hemen işe başlamamızın bir sakıncası var mı? Katiyen.
- Pouvons-nous commencer?
Katiyen.
- Moi?
- Ona katiyen söylemeyeceksin. - Tek yolu bu, Ben!
Tu ne lui diras rien du tout.
- Katiyen, yağ yok.
- Pas de guimauve.
Bu kitabımda katiyen hiç kimse şüpheli bir şey bulamayacaktır Hollandalı'nın benden ödünç alıp, şimdi iade ettiği bu kitapta.
Personne ne s'interrogea sur mon livre, que le Hollandais avait emprunté et qui m'a été rendu.
Bir bayana katiyen vurulmaz.
On ne frappe pas une femme.
Hayır, katiyen.
Oh non! Non, personne.
- Hayır, katiyen.
Non, pas du tout.
Ve katiyen son kez sana büstümü çizdirişimdi.
Ne compte plus sur ma poitrine pour te servir de modèle!
Ama ben katiyen öyle düşünmüyorum.
Je n'en crois rien du tout!
Katiyen hizmetkarınız değilim!
Je ne suis nullement votre servante.
Katiyen.
Absolument pas.
Katiyen ne rivayet ne sezgi ne de komik duygular ikna etmiyor.
Je ne tiens pas compte des "intuitions" ni des "sensations étranges".
Baba evde olmadan katiyen olmaz.
Jamais quand papa n'est pas là!
- Oh, Katiyen, Efendim.
- Pas du tout, monsieur.
Katiyen!
Imbécile!
Katiyen Devonshire'a yalnız gitmeyin.
Ne vous rendez pas seul au Devonshire.
Bunun için kendimi katiyen affettiremem.
Je ne peux plus rien y faire.
Üstelik siz ikinizin yardımını katiyen istemezdim!
D'ailleurs, je ne vous le dirais pas.
Katiyen. Tam tersi.
- Non, au contraire.
Katiyen. O bir çocuk.
C'est un enfant.
- Hayır, katiyen.
Tu draguais?
Sizi katiyen rahatsız etmek istemezdim.
Je voulais surtout pas vous déranger.
Katiyen olmaz.
- Non inspecteur!
Hayır, katiyen.
Non, pas du tout.
Hayır, bir devrim olmasını katiyen istemedi.
Il n'envisage pas la révolution l
Katiyen. Katiyen.
Non, pas du tout.
Katiyen.
Non, pas du tout.
Saygıda katiyen kusur etmem.
Je vous promets le respect.
- Olmaz, katiyen!
Je refuse!
Şayet bir daha olursa katiyen sana saygı duymam ve de seninle bir daha asla konuşmam.
Mais si ça doit arriver, je ne vous respecterai plus. Et je ne vous parlerai plus jamais.
Katiyen.
Pas du tout.
- Katiyen.
Idiote.
Hayır değilim. Katiyen.
Non, je suis loin de l'être.
Katiyen olmaz.
Jamais!
Dönüş turuna katiyen yeltenmemeliydi.
Il n'aurait pas dû prendre le risque.
Katiyen yok!
Non, personne.
Katiyen olmaz Dick!
C'est inutile.