English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kağan

Kağan Çeviri Fransızca

116 parallel translation
İsveçliler bize sataşıyor, Crimea kağanı Izyum Yolu'na göz dikti.
Les Suédois saisissent directement, le khan de Crimée dégrade l'Izyum.
Crimea kağanını bozguna uğratmaları için Izyum Yolu'na bir ordu gönderilmesini emrediyorum.
Je commande à envoyer l'armée... frapper le Khan de Crimée avec le sentier d'Izyum.
Çin Mahallesi'nde Cengiz Kağan gibi davranın.
Envahis Chinatown comme si tu étais Gengis Khan.
Bizlerin çokça olduğu zamanlarda, Cengiz Kağan olağanüstü atların olduğu bir sürünün hikayesini duymuş. Uzaklarda, kuzeyde beslenen atlarmış.
Quand nous étions très nombreux, le grand Gengis Khan entendit parler d'un troupeau de chevaux extraordinaires.
Ne olmuş, Cengiz Kağan da ailesinin dördüncü çocuğuydu.
Gengis Khan était un 4ème enfant.
Hâlâ yeni bir Cengiz Kağan mı bekliyorsun?
Vous attendez toujours un nouveau Gengis Khan?
Gördünüz mü? Cengiz Kağan'ı tanımıyor.
Il reconnaît pas Gengis Khan.
Rus tahtının kağanı ve varisi.
Tsarevish prétendant au trône de Russie.
- Kağan uyuyor.
- Le Tsarevich dort.
Yuan, Moğol imparatorluğu Genghis Kağan'ın soyundan gelenler tarafından yönetiliyordu. Çin elegeçirilmiş fakat Anti-Yuan güçlerinin sayısı hızla artıyordu.
L'Empire Mongol des Yuan, dirigé par les descendants de Genghis Khan, contrôlait la Chine.
- Herkes bir yana, o kadın bir yana... - Jenny Jones, Marilyn Kagan, Maury Povich.
Jenny Jones, Marilyn Kagan, Maurey Povich,
Bayan Kagan babamı arayıp Lenny'ye olanlar için bizi suçlamış.
Mme Kagan a dit à mon père que c'était notre faute, pour Lenny.
Bayan Kagan... Ben Evan Treborn.
- Mme Kagan, c'est Evan Treborn.
İyi geceler, Efendi Kagan.
Bonsoir, maître Kagan.
Efendi Kagan.
Maître Kagan.
Kagan bir ordu kuruyor, ama biz karnavala gidiyoruz.
Kagan monte une armée de Thralls et nous allons à la foire...
- Enerjini Kagan'a odaklıyorsun.
- Tu concentres nos forces sur Kagan.
İtiraf etmek bana acı veriyor ama sevgili ama sayıf düşmüş Brimstone Birliğimiz Kagan'ı yenecek kapasitede değildir.
Il m'en coûte de l'admettre, mais Brimstone, notre société secrète bien-aimée mais affaiblie, est incapable de vaincre Kagan.
Kagan?
Kagan?
Kagan insan değil? Vampir.
C'est un vampire, pas un homme.
Kagan çok güçlü bir vampir oldu. Topraklarını kanunsuzca yönetiyor.
Kagan est devenu le plus puissant des vampires en s'emparant des terres sans loi.
Hiç güvenli girişi yok. Ama... Eski bir ganimet var Kagan'ın da aradığı bir göz.
Il n'y a pas d'entrée sûre, mais... il y a un ancien talisman, un Oeil, que Kagan recherche.
O tılsımı Kagan'dan uzak tutarak, bütün dünyaya iyilik yapmış olacaksın.
Tu rendras un fier service au monde en le gardant loin de Kagan.
Sadece Kagan.
Seulement Kagan.
Sen Kagan'ın tarafında değilsin, değil mi?
Vous n'êtes pas du côté de Kagan, n'est-ce pas?
Yani Kagan'ın dölü ona düşman mı oldu?
Ainsi, la progéniture de Kagan est son ennemie?
Yıllardır anlatılır, Kagan'ın mucizevi bir çocuğun peşinde olduğu.
On dit, depuis des années, que Kagan recherche un enfant prodige.
Kagan'ın gözü almasına engel olun.
Ne laissez pas Kagan s'emparer de l'Oeil.
Kızı Kagan'a götürüyorlar. Brimstone'a dönmelisin. Onlara manastırın saldırıya uğradığını söylemelisin.
Il la conduit à Kagan Tu dois retourner à Brimstone prévenir que le monastère a été attaqué.
Hayır, Leonid, o Kagan'ın.
Non Leonid, elle est à Kagan.
Kagan, vampirlerin en ulusu.
Le plus puissant de tous... les vampires.
Kagan'ın gözü ele geçirmesine engel oldu.
Elle a empêché Kagan de s'emparer de l'Oeil.
Asıl Kagan ile ilgilenmen gerekiyor.
Vous devriez plutôt vous intéresser à Kagan.
Kagan kaburgayı ele geçirdi.
Kagan possède la Côte.
Ben de sizin istediğinizi istiyorum. Kagan'ı alaşağı etmek.
Comme vous, je veux anéantir Kagan.
Kagan ile tek başına dövüşemeyeceğin konusunda sana inanıyorum artık.
Je pense que tu sais qu'il est vain de combattre Kagan seule.
Kagan benim babam. Annem gözlerimin önünde öldürüldü.
Mon père est Kagan, ma mère a été tuée sous mes yeux.
İyi geceler, Viscount. Kagan saygılarını yolladı.
Bonsoir vicomte, Kagan vous envoie son bon souvenir.
Biliyorsun, Elrick, Kagan'ın bazı vampirler için merhameti vardır.
Vous savez, Elrich, Kagan a peu de patience envers les vampires ambitieux.
Katarin'i boşver, Kagan'ı başından at. Ve bana katıl.
Épargne Katarine, quitte Kagan, et rejoins-moi sous un règne...
Kagan'ın memnuniyeti veya Kagan'ın nefreti.
La gratitude de Kagan, ou son courroux.
Kagan kesinlikle onun peşindedir.
Kagan est sûrement à sa recherche.
- Kagan bunu istiyor.
- C'est ce que veut Kagan.
İki tılsımla birlikte... Kagan'a karşı bir şansım olabilir.
Avec deux des talismans, j'aurai une chance contre Kagan.
Kagan'a dönmeliyiz.
Il faut retourner chez Kagan.
O kalbe sahip olsa bile, Kagan karşısında tek başına duramaz.
Même avec le Cœur, elle ne pourra combattre Kagan seule.
Kagan'ın özgürlüğümüzü elimizden almasına izin vermeyeceğim.
Je ne laisserai pas Kagan nous priver de notre liberté.
Kagan için buradayım.
Je viens voir Kagan.
Şimdi beni Kagan'a götürün.
À présent, menez-moi à Kagan.
Kagan öldü.
Kagan est mort.
Kagan bitti.
Kagan est mort.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]