English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kedicik

Kedicik Çeviri Fransızca

884 parallel translation
Gel kedicik.
Viens, minou.
- Hoşça kal kedicik. Yarın görüşürüz.
À demain, mon chat.
Nasıl gidiyor kedicik?
Ça va, mon chat?
Nasıl gidiyor kedicik? Sana bin kere söyledim... kirpiklerimi kıvırırken benimle konuşma.
Je t'ai dit cent fois de pas me parler quand je me fais les cils!
Ne kadar da sevecen, değil mi? Yavru bir kedicik gibi.
On dirait un chaton.
Babam, kedicik aldı.
Papa m'a donné un minet.
Merhaba, kedicik.
Alors, minou.
Zavallı kedicik bu soğukta dışarda kaldın ha.
Pauvre minou seul dans le froid.
Pekala, kedicik.
D'accord, minou.
Hadi gel, kedicik!
Viens, minou!
Neredesin, kedicik?
Où es-tu, minou?
Şu zavallı kedicik. - Öldü gitti. - Evet.
Eh oui... ce pauvre petit minou.
İşte, kedicik, kedicik.
Ici, minou, minou.
Gel, kedicik.
Viens, minou.
Polise ne gerek var kedicik?
Que lui voulez-vous à la police, mon cœur?
- Küçük kedicik.
- Petit chaton.
- Ben küçük kedicik değilim.
- Je ne suis pas un chaton.
Kedicik gözleri.
De chaton.
Bir düşüneyim. - Üç Kedicik'e ne dersin?
- Trois petits minous?
"Üç küçük kedicik kaybetmişler eldivenlerini." Devam et baba.
"Trois petits minous avaient perdu leurs mitaines." Vas-y.
Tamam. " Üç küçük kedicik kaybetmişler eldivenlerini.
" Trois petits minous Avaient perdu leurs mitaines
- Üç Kedicik'i.
- Les trois petits minous.
İşte, kedicik.
Viens, minou.
Yavru ayı, bir kedicik Salıvermeye gelmez hiç
Un chaton! Une gamine!
Oyunbaz küçük kedicik seni.
L'astucieuse petite Kitty.
Şömine. Belki halının üstünde küçük bir kedicik.
Une cheminée, peut-être un petit chaton dormant sur le tapis.
Kedicik buraya gel. Yarın bir günlüğüne buradan ayrılmalıyım.
Je retarderai mon départ d'un jour.
Kedicik pençelerini gösterdi!
La petite chatte montre ses griffes!
" Gördü bir kedicik Kaldı yedi
Par un chat, l'un est croqué Sept sont restés
Gel bakalım kedicik.
Allez, petit.
Ciao, kedicik.
Salut, mon petit chat.
Çocuk olma kedicik.
Tu rigoles!
İlanınız için geldim. "Satılık küçük, beyaz bir kedicik. Mükemmel durumda."
Pour l'annonce : "Petite chatte blanche à vendre - excellent état"
Bana bir kedicik vermiştin?
Le petit minou?
Kedicik.
Joli minou.
Hadi. hadi, kedicik.
Allez. Allez, minou.
Tatlı şirin kedicik!
Sacré chat!
Kedicik, kedicik.
Minou, minou.
Sesi duydun mu kedicik?
As-tu entendu du bruit mon minet?
Kedicik, kedicik, kedicik...
Ici, minou, minou, minou...
Buraya, kedicik, kedicik, kedicik...
Ici, minou minou minou!
Gel buraya, kedicik!
Ici, minou!
Kedicik, seni özlemiştim.
Minet, j'ai failli ne pas te voir.
Hadi, kedicik, hadi, kedicik!
Viens, minou.
Al kedicik, büyük ve beyaz güzel bir parçam var.
Tiens, minou, voilà un bon gros morceau.
Al kedicik.
Tiens, minou.
Kedicik, misafirimize hoş geldin de.
Je l'élève. Je l'ai appelé Bariolé. Salue notre invité.
İçerisi yasak kedicik.
Pas ici.
Kedicik.
Minou.
Gel kedicik.
Allez, Minou.
Osiris ve Apis adına burada tatlı bir kedicik var, git hadi tatlı kedicik.
C'est ça! Par Osiris et par Apis! Cha, c'est un joli matou, cha!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]