Kelepçeleyin Çeviri Fransızca
204 parallel translation
Onu kelepçeleyin.
Mettez-lui les menottes.
- Kelepçeleyin!
- Enfermez-le.
- Kelepçeleyin. - Devamı sonra.
Passez-leur les menottes.
John Silver'ı da götürün ve kelepçeleyin.
Emmenez Silver, et mettez-le aux fers.
Kelepçeleyin şunu!
Mettez-le aux fers!
Kelepçeleyin, lütfen.
Les menottes, s'il vous plaît.
Kelepçeleyin.
Menotte-le.
- Kelepçeleyin bunu. -
Cet homme a des menottes.
Kelepçeleyin beni. Jeton parası verin de avukatımı arayayım.
Donnez-moi une pièce que j'appelle mon avocat.
- Onu direksiyona kelepçeleyin.
Attache-le au volant.
Kelepçeleyin şunları.
- Passe-leur les menottes.
Renda'yı kelepçeleyin.
Menotte Renda.
- Kelepçeleyin onu.
Arrêtez-le.
- Kelepçeleyin onuda.
- Arrêtez-le aussi.
Kelepçeleyin.
Passez-lui les menottes.
Sonra diğer ajan, saçı örgülü olan "Kelepçeleyin." dedi.
Puis l'agent avec la queue de cheval dit "Coffre-le." L'autre n'a jamais fini sa récitation.
Kelepçeleyin!
- Menottez-le. Arrêtez!
Kelepçeleyin şu veletleri.
Menottez ces moutards.
Kelepçeleyin onu.
La ferme!
- Kelepçeleyin.
- Menottez-le.
- Kelepçeleyin çocuklar.
- Passez-lui les menottes.
- Kelepçeleyin. Elleri, bacakları, ayakları.
- Menottez-le, les bras, les jambes, les pieds.
Götünü bile kelepçeleyin.
Je veux que ses couilles soient menottées.
- O zaman tutukluyu kelepçeleyin!
- Alors mettez-lui les menottes!
- Kendinizi şu boruya kelepçeleyin.
Menottez-vous à ce tuyau.
Kelepçeleyin.
Menottez-Ie.
Önden kelepçeleyin.
Menottez-le devant!
Kelepçeleyin!
Les menottes!
Evet, kıçını kelepçeleyin.
Ouais, on l'embarque.
Onu kelepçeleyin! Willie, kes şunu.
Menottez-Ie. willie! Arrete ou tu ne sortiras jamais d'ici.
Kelepçeleyin.
Mettez-lui les menottes.
- Hayır! - Kelepçeleyin!
- Passe-lui les menottes.
Bu adamı kelepçeleyin. Haklarını okuyun.
Menottez-le et lisez-lui ses droits.
Kelepçeleyin.
Menottes.
Kelepçeleyin, zincir vurun, gerekirse ağzımı bağlayın ama Alex'i göreyim, gözüne bakayım böylece büyükbabasının onu sevdiğini bilebilsin.
Vous pouvez me menotter, m'attacher, me bâillonner même, tant que je peux le voir et le regarder dans les yeux afin qu'll sache que son grand-père l'aime.
- Kelepçeleyin ve merkeze götürün.
- Menottez-le. Amenez-le au poste.
Onu telsiz aracına götürün. Direnirse kelepçeleyin.
Emmenez-la dans le fourgon et menottez-la si besoin.
Kelepçeleyin.
Coffrez-le.
Kelepçeleyin.
Les menottes.
Kelepçeleyin.
Mets-lui les menottes.
Kelepçeleyin onu.
Menottez-le!
Kelepçeleyin onu!
Les menottes, vite.
Kelepçeleyin şu pisliği.
Menottez cet abruti.
Kelepçeleyin onu.
Attachez-le.
Kelepçeleyin!
- Mettez-lui les menottes.
Pekala. Kelepçeleyin.
Mettez-lui les menottes.
Kelepçeleyin.
Menottez-le.
Kelepçeleyin beni!
Les menottes!
Kelepçeleyin onu!
Mettez-lui les menottes!
İkisini de kelepçeleyin.
Passez-leur les menottes.
Kelepçeleyin.
- Menottez-la. - Agent Stone.