English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kenya

Kenya Çeviri Fransızca

517 parallel translation
Yıllık safarim için Nairobi'deydim ki, tüm Kenya başarılarınla çalkalandı.
J'étais à Nairobi pour un safari l'année où le Kenya a résonné de vos exploits.
Kenya'dan bahsetti.
Il parlait du Kenya.
Kenya'dan mı?
Il parlait du Kenya?
Denton Kenya'ya gidecek.
Denton, au Kenya.
Muhakkak burada Kenya'dakinden daha çok hayvan vardır.
Il y a plus d'animaux ici.
Çarpışmadan hemen önce atlarım, doğu kıyısına yüzerim ve sonra birlikte Kenya'ya gideriz.
Je sauterai à L'eau, avant L'explosion, et toi, tu m'attendras sur la côte Est, et ensuite, nous irons tous les deux au Kenya.
Sen olmadan Kenya'ya gitmek istemiyorum.
Je ne voudrais pas aller au Kenya, sans toi.
Doğu kıyısı hangi taraf oluyor?
De quel côté, est le Kenya?
Bayan Kelly bizimle Kenya'daki sınır Karakoluna kadar gelebilir.
Miss Kelly peut faire une partie du chemin.
Onu, Kenya'ya kadar götürürüz. Orada ekibiyle buluşabilir.
Nous l'emmènerons à Kenya, chez l'administrateur et il la fera conduire à l'aérodrome.
Varınca Kenya durağına ulaşana kadar nehirden aşağıya gidebilmek için Makualar bize kano ve kürekçi çocuklar verecekler.
Ils nous fourniront des canoës et des pagayeurs. On pagaye jusqu'à Kenya où nous retrouverons Jackwood.
Kenya durağında, Jack Wood ile temas kuracağız. Samburu bölgesinin yetkili memurudur.
Il est l'administrateur des Samburus.
Kenya durağında bizden ayrılacak.
A Kenya, elle nous quitte.
"Acaba bu ay Kenya'ya bağlı hangi bölgede onüçüncü aslanını avlamayı düşünüyor."
Il va bientôt partir au Kenya, où il espère abattre son 13ème lion. "
"Metro-Goldwyn-Mayer renkli kameralarıyla çekim ekibini Doğu Afrika'daki Kenya'ya gönderdi ve çok güzel bir film elde etti."
"La Metro Goldwyn Mayer a envoyé ses caméras en couleurs au Kenya et en a ramené un bon film."
Savaştan önce, Kenya'da yemiştim.
Au Kenya, avant la guerre.
Ama buna alışık olsanız gerek, Kenya'da sıcak değil mi hava?
- Mais pas autant qu'au Kenya, non?
Kenya Afrika'daki en güzel ülkelerden biridir.
C'est beau le Kenya.
Kenya'da her şey vardır :
Là bas, il y a tout : la neige, la jungle, la savane.
Çiftliği Kenya'da. Atlar var. Bir de çiçek yetiştirir.
Au Kenya, il a sa ferme, ses chevaux, il cultive ses fleurs.
Çocuğunu doğurmak için neden Kenya'ya gittin?
Pourquoi es-tu allée accoucher là-bas?
Tekrar Kenya'ya döneceğimi zannetmiyorum.
Je n'y retournerai pas.
Kocam orada yaşamayı sevmiyor.
Mon mari n'aime pas le Kenya.
Kenya'da doğmuş...
Elle est née au Kenya.
Afrika'da, Kenya'da çok güzel bir çiçek var.
Il y a, au Kenya, une fleur merveilleuse.
Ben Joy Adamson evim, uzun yıllardır, hilekar bekçi kocam George'un yaşadığı yer olan Kenya'nın kuzey bölgesinde yer alır.
Je m'appelle Joy Adamson et j'ai longtemps vécu dans la province nord du Kenya, où mon mari, George, était garde-chasse en chef.
Kenya Tarım Bakanı Nairobi'de parlamento tartışması sırasında 20 km kadar düştü fakat bu doğrulanmadı.
Et puis, plus récemment, le ministre kenyan de la pêche et de l'agriculture a fait une chute de presque 20 kilomètres pendant un débat au parlement de Nairobi, mais ce record n'a pas encore été homologué.
Kenya'da bir belgesel yapıyordum ve orada fevkalade bir misyoner kadın vardı. Bu nedenle misyoner mi diye sordum. Müthişti.
Je faisais un documentaire au Kenya, il y avait une femme merveilleuse qui était une évangéliste, c'est pour ça que j'ai demandé si c'est une évangéliste.
Şaka yapar gibi bir halim var mı, Kenya gerillası?
J'ai l'air de plaisanter?
Hiç unutmam, Afrika'da Kenya'da Inbutu kabilesini inceliyordum. İnanılmaz bir toplum. Parmakla gösterilecek bir kabile.
- Je me rappelle en Afrique, au Kenya, j'étudiais la tribu Ibutu, une culture fascinante, et nous aurions pu feuilleter leurs livres, si ils en avaient eu, mais ils n'en avaient pas, ce qu'ils avaient par contre c'était un vieux sorcier,
İren tek başına Kenya'ya gitti.
Irène est partie au Kenya.
"Kenya, Doğu Afrika 1913" Afrika'da bir çiftliğim vardı... Ngong Tepelerinin eteklerinde.
"Kenya, Afrique de l'Est 1913" J'avais une ferme en Afrique... au pied des collines de Ngong.
Kenya'nın sizi yitirecek olduğunu üzülerek öğrendim.
J'ai été désolé d'apprendre que le Kenya allait vous perdre.
Kenya kadınlar için zor bir ülke... onun için burada bir tür şövalyelik ruhu var.
Le Kenya est un pays difficile pour les femmes... il y a donc un certain code de la chevalerie.
Mektubun beni Kenya'ya götürdü, orda vahşi hayvanlar arasında çalışıyordum.
Ta lettre m'a retrouvée au Kenya, à la réserve où je travaillais.
Sırada nevar, dostum, aslam ülkesi safarisi mi?
Ce sera quoi, la prochaine fois? Un safari au Kenya?
Türkiye'deki otel görüşmeleri olumsuz sonuçlandı ve hafta sonu Kenya'ya geri dönüyorum.
Les négociations concernant l'hôtel en Turquie ont échouées, et je retourne au Kenya à la fin de la semaine.
Norveç'ten bir kadın, Kenya'dan bir adam ve 20,000 kaybeden insan.
Une Norvégienne, un Kenyan et 20.000 perdants.
Masaai Mara, Masaai Kabilesi KENYA
Réserve nationale du Masai Mara, Tribu Maasaï KENYA
Flamingolar Magadi Gölü, KENYA
Flamants roses Lac Magadi, KENYA
Serengeti KENYA
Serengeti KENYA
Thompson Ceylanları, Masaai Mara KENYA
Gazelles de Thomson, Réserve nationale du Masai Mara KENYA
Masaai Mara KENYA
Maasaï Mara KENYA
Sanırım benim Kenya`cam sizin ki kadar iyi değil.
Mon swahili n'est pas aussi bon que le vôtre.
Kenya'daki parkım bunun yanında çocuk oyuncağı kalacak.
Ma réserve au Kenya ressemble à une animalerie à côté de ça.
Kenya'daki parkın güvenlik şefiydi.
Le directeur de ma réserve au Kenya.
- Starbucks'tan aldığım Kenya kahvesi nerede?
Où est mon café finement moulu du Kenya?
Hayır, yedi yıl geç kaldınız.
Il est reparti au Kenya depuis 7 ans.
O Kenya'ya döndü. Eski evraklarınız vardır, değil mi?
Vos fichiers sont pas à jour.
Kenya, Samburu'nun kalbi.
Kenya!
Kenya ve Tanganyika'da bu şekilde oluşan azgın sürüler oluyor.
Des troupeaux entiers...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]