Kongo Çeviri Fransızca
359 parallel translation
Verilen ifadelerden de anlaşılacağı gibi Çocuk müvekkillerimle birlikte yaşadığı Kongo'da "kayalık" olarak bilinen yerden alınmıştır.
Boy fut kidnappé, dans la jungle... où il vivait avec mes clients.
İsteseler bile Kongo'dan gelmeyecekleri kesin,
Une chose est certaine, ils ne viendront pas par le Congo.
Reiko KONDO
KONGO Reiko
Ayrıca Kongo'ya kadar peşinden koşmam gerekse bile, o kediyi yakalayacağım.
Et je veux reprendre le léopard!
Karın buraya geldiğinden beri bu Kongo Kazanovası onun peşindeydi.
Ce Casanova a fait la cour à votre femme!
Helsinki'den Kongo'ya...
d'Helsinki à Tunis,
Baba, Kongo'da bana, sevdiğim işi verecekler.
Au Congo, elles m'appelleront pour un travail que j'aime,
Kongo'ya hiç gidemeyebilirsin. Bunu isteyemezsin bile.
Tu n'iras peut-être jamais au Congo, Tu ne pourras pas l'exiger,
Kongo'da hemşire rahibeydi.
Elle était infirmière au Congo,
Seni ve Kongo'yu sordu.
Il a demandé de tes nouvelles, Il a parlé du Congo,
Rahibe Pauline, Kongo'da ne kadar kaldınız?
Sœur Pauline, combien de temps avez-vous vécu au Congo?
Ben de Kongo'nun güneşinde, çabukluğumun ve... ve hafızamın bir kısmını yitirdim.
Moi aussi, j'ai perdu ma vivacité et ma mémoire sous le soleil du Congo,
Eğer bugün, 1930'da, Kongo'nun bizim 20 yıl önce gittiğimizdeki... gibi bir yer olduğunu düşünüyorsanız... yanılıryorsunuz.
Si vous pensez que le Congo d'aujourd'hui, celui de 1930, ressemble au Congo d'il y a 20 ans, alors vous vous trompez,
Bu da Kongo'ya geri dönemeyeceği anlamına geliyor.
Dans ce cas, il est possible qu'elle ne retourne pas au Congo,
Rahibe Pauline Kongo'ya dönecek.
Sœur Pauline, tu retournes au Congo,
Rahibe Timothy ve Ellen da... Kongo'ya gidecekler.
Sœurs Timothée et Hélène, vous allez aussi au Congo,
Belki de Muhterem Rahibe Kongo için henüz hazır olmadığınızı düşünüyordur.
La Révérende Mère a dû estimer que tu n'étais pas prête pour le Congo,
Hiçbir şey olduğumu hatırlamak Kongo'da daha kolay olacak.
Au Congo, ce sera plus facile de me dire que je ne suis rien,
Kongo'da bir bot gezisinden sonra evinizde olacaksınız.
Encore un petit trajet en bateau sur le Congo et vous serez arrivées,
İşte Kongo.
Voici le fleuve Congo,
Berber bu sakala gıcık oluyor... ama yerlilerde Tanrı'nın sakallı bir resmi var... bu yüzden Kongo'daki papazlar sakal bırakmak zorundalar.
Le barbier rêve de pouvoir couper cette barbe, mais les autochtones ont une image de Dieu barbu, donc les prêtres doivent porter la barbe au Congo,
Tüberküloz Kongo'da ileri düzeyde hizmeti imkansız hale getirir... bu yüzden burada iki görevi yerine getireceksin.
A cause de la tuberculose, les soins au Congo sont limités, tu devras donc prendre en charge deux postes,
Peder Vermeuhlen Kongo'daki ilk misyonerlerden biridir.
Il a été l'un des premiers missionnaires envoyés au Congo,
Fakat sen Kongo'da birlikte çalışabileceğim tek hemşiresin.
Vous êtes la seule avec qui je peux travailler au Congo,
Kongo'daki bu küçük topluluğa dönmek bile.
Même dans cette petite assemblée, au Congo,
Elbette... Kongo'da tüberküloz olduğun saçmalığına inanmıyorum.
Bien sûr, je ne crois pas à ces salades, comme quoi tu aurais eu la tuberculose,
İçimden Kongo'yu söküp atamazsam nasıl iyi bir rahibe olabilirim?
Pour être une bonne religieuse, je dois me sortir le Congo de l'esprit,
Savaş söylentileri dolanırken, seni tekrar Kongo'ya gönderemem.
Je ne peux pas te renvoyer au Congo avec les menaces de guerre,
Kongo'dan, Rodezya'dan Somali'den veya Güney Afrika'dan daha güzeldir.
Plus beau que le Congo, la Rhodésie, la Somalie, l'Afrique du Sud.
Kongo'ya bak mesela... İlkokulu bitirince, hepsi kendini lider sanıyor.
Au Congo, par exemple, après la 10ème, ils se croient tous ministres.
Ebeveynlerim Kongo'da misyonerdi.
Mes parents étaient missionnaires au Congo.
Kumano'dan yargıç Kanzo Kongo-Doji bayrağını yukarı kaldırdı
Le Procureur Kanzo de Kumano
ve onu en ön sıraya yerleştirdi. Gemiler Lyo ilinin ileri gelenlerinden Kawanano Michinobu'ya ait.
arborait le pavillon du Kongo-Doji, et avait placé en première ligne les bateaux de Kawanano Michinobu, habitant de la province d'Iyo.
Kongo da yönetimi devralmak için Belçika Kralı ile bir anlaşma yapmış.
Il a un contrat avec la Belgique pour prendre le Congo.
Kongo'nun sıcağı paralı askerleri kavuruyor.
Le climat du Congo est torride pour les mercenaires.
Beş yıl önce Kongo'da evlenmiştik.
Nous nous sommes mariés il y a cinq ans au Congo.
Kongo Üniversitesi'nde okudum.
Oui, je suis alle a... l'Universite du Congo.
- Kongo'daki işi de mi o yapmış?
- C'estlui qui a tué ce type au Congo?
Kongo, Nijerya ve yakın zamanda da Bangladeş'teki başarılarını çok iyi bildiğinizi düşündüğüm Albay Steiger'ın safımızda yer alması bizler için çok büyük şans.
On a la chance d'être aidés par le colonel Steiger, qui a fait des merveilles au Congo, au Nigeria et au Bangladesh, comme vous le savez certainement.
Belçikalıların Kongo'da yaptığı gibi.
Comme les Belges l'ont fait au Congo.
Kongo'daki gidişat bakanın iki dudağının arasında.
Sarah a les dossiers.
Seni adam edeceğim Şaban! Kongo'daki bütün yamyamların çüklerinin küçülmesini beklemem gerekse de!
Je vais te motiver, Baleine, à en raccourcir la bite de tous les cannibales du Congo!
Sonra, Belçika Kongo'nda paralı asker oldun.
Puis mercenaire quelque temps au Congo belge.
Dr. Leakey : Kongo'dan kovulduk.
Dr Leakey, nous avons été expulsés du Congo.
Buradan Kongo'ya kadar, en iyi otel diyorlar.
On dit que c'est le meilleur hôtel jusqu'au Congo.
Kongo için yola geç çıkmak istemeyiz.
Il ne faut pas être en retard pour le Congo.
Hod, anladığım kadarıyla Kongo'ya hiç uçmamışsın.
C'est votre premier vol pour le Congo?
Kongo üstünde gerçekten ilk uçuşun, öyle mi Hod?
votre premier vol pour le Congo?
Kongo'da işi bitince oraya geçecekmiş.
Après les scènes au Congo.
Daens'i Kongo'ya gönderin. Misyoner eksikliği var orada.
Pourquoi ne l'envoyez-vous pas au Congo?
- Kongo.
— Congo.