Kongre Çeviri Fransızca
2,450 parallel translation
Telefona cevap vermesi gerek. Adam kongre üyesi.
Il est représentant.
Kongre üyesi Brody, bir ulusal güvenlik konusunda bize yardım ediyor.
Brody nous aide sur un problème de sécurité nationale.
Kongre üyesi Wexer'in ofisinden bir danışman.
Un conseiller de Wexer, membre du Congrès. Le chef de cabinet de- -
- Kongre için mi buradasın?
Tu es là pour la convention?
Eğer gitmek istersen, Kongre yarın da devam ediyor.
La convention sera encore là demain si tu veux y aller.
Kongre üyesinin ve "artı bir" inin adını listeye yazmam gibi bir şey söz konusu değil.
Dites à monsieur le député que je ne peux pas le mettre sur la liste et certainement pas lui permettre d'avoir un invité donc s'il voius plait arretez de m'appeller
Kadın senatör ya da kongre üyesi gibi bir şey.
Elle doit être sénatrice ou députée.
Roya'nın öğlen bu binada Kongre üyesi Mackie ile röportajı var.
Roya à un interview avec le membre du congrès Mackie aujourd'hui à midi dans ce bâtiment.
Kongre üyesi Brody.
Roya : Membre du congrès Brody
Baban bir Kongre üyesi.
Mon père est un congressman!
- Kongre üyesi ile konuşmam gerek.
J'ai besoin d'une minute avec le membre du congrès. Attendez.
- Eğer Kongre yükseltmezse...
- Non. - Si le Congrès refuse...
AWM'nin Kongre ile iş yapıyor ve sen bu işleri zora sokuyorsun.
AWM traite avec le Congrès, et vous compliquez les choses.
- Kongre üyesi Bachmann. - Efendim?
- Représentante Bachmann.
Kongre işsizlikten bahsediyor ama borçlar konusuna yoğunlaşmışlar.
Le Congrès privilégie la dette aux emplois qu'il a promis.
Kongre'de ve Pentagon Soruşturma Başkanı önünde yeminli ifadem var.
J'ai témoigné devant le Congrès et l'inspecteur général du Pentagone.
Bu gece ölümcül kokteyl garsonu ve kongre üyesi haberi sunacağız...
On parlera de la serveuse tueuse et du représentant qui...
Demek Kongre Üyesi Weiner'dan tweetleriniz var.
Vous avez reçu des tweets du représentant Weiner.
Sandy, Kongre Üyesi'nin başında bir sürü dert var kendisinin başına açtığı ve muhtemelen kurtulamayacağı.
Le représentant a de gros ennuis. C'est de sa faute. Il ne s'en sortira probablement pas.
Daha 112. Kongre yerini bile almadan Çay Partisini 11 Eylül'ün hesabını vermesi gerekenlerin arasına soktu.
Le 112e Congrès n'était pas installé qu'il a malmené le Tea Party sur les héros du 11-Septembre.
Kongre, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler sekiz yıI boyunca 11 Eylül'ü ilave vergiler çıkarmak ve yabancı ülkeleri işgal etmek de dahil her şey için koz olarak kullandı.
Les membres du Congrès, démocrates comme républicains, ont passé huit ans à se servir du 11-Septembre pour justifier leurs décisions, de la fiscalité à la défense.
Neden bu gece sunmalıyız? İnsanların kongre üyelerine "Eğer Amerikan Hazinesi ve geleceğinin itibarını zedelersen, seçilmezsin." diyebilmelerini sağlamak için.
Pour laisser le temps aux gens de dire à leurs représentants qu'ils le paieront de leur place, s'ils sabotent les garanties du pays.
Kongre üyesi Weiner'dan tweetler almışsınız.
Vous avez reçu des tweets du représentant Weiner.
New York'tan demokrat kongre üyesi bilinen konuşkanlığının aksine oldukça suskun ve kaçamak davrandı.
Ce démocrate, d'habitude franc, est soudain devenu muet et évasif.
Affedersiniz, Sandy Whiddles, bir kaç aydır kongre üyesi Weiner ile mesajlaşan Manhattan'dan bir barmen.
Sandy Whiddles, une serveuse de Manhattan, qui a échangé des messages avec le représentant Weiner.
Ne zaman kongre üyesinin tweeter takipçisi oldun?
Depuis quand suivez-vous le représentant sur Twitter?
Kongre üyesi sizle hiç çalışmaları hakkında konuştu ya da mesajlaştı mı?
Le représentant vous a-t-il communiqué des informations d'ordre professionnel?
Sizinle başlayalım Kongre üyesi Bachmann.
À commencer par vous, représentante Bachmann.
Kongre üyesi Paul, 1990larda yazdığınız "haber mektupları" konusuna gelmek istiyorum.
M. Paul, parlons des lettres d'information que vous avez écrites et vendues dès les années 90.
Kongre üyesi Bachman bu size gelmiş ;...
Représentante Bachmann, à vous.
Pekala yani kongre üyesinin iPod'unda neler olduğunu biliyoruz.
On sait maintenant ce qu'il y a sur votre iPod.
Ve gözde Kongre Üyemiz de oraya varmak üzere.
Et notre député préféré s'avère être sur le chemin
Sayın başkan yardımcısı, sizi ve sayın kongre üyemizi ilgilendiren.. .. bir sorunumuz var. ve pek zamanımız yok.
Monsieur le vice-président, nous avons un problème qui vous concerne, ainsi que le membre du congrès, et nous avons peu de temps.
Az önce kongre üyesi Brody ile bir uydu görüşmesi yapabileceğinizin onayını aldım.
Je viens de recevoir une autorisation pour vous, afin de passer au député Brody un appel sur le téléphone satellite.
Onun adı kongre üyesi David Murray o bizim patronumuz ve beyaz.
Son nom est David Murray, membre du Congrès, c'est notre patron et il est blanc.
Kongre üyesi Murray, ben Ben Wyatt D.C. operasyonlarının koordinasyon müdürü.
M. Murray, je suis Ben Wyatt, directeur de coordination des opérations DC.
Teşekkürler kongre üyesi.
Merci, Monsieur.
Bir dondurma kaşığı alır ve gözlerini çıkararak onla yerim ve kongre üyesi amcan senin gözsüz yüzünü etrafta gezindirmesi için sana bir köpek almak zorunda kalır.
Je vais prendre une cuillère à melon et évider tes yeux et les manger, et ton oncle le député devra t'acheter un chien pour promener ton visage sans yeux.
Eğer başarısız olursa gider patronlarına durumu anlatır. İkimiz de Kongre'ye ifade veririz.
Et si ça échoue et qu'elle se retourne et parle à ses patrons, on témoignera tous les deux devant le congrès.
Gelecek hafta Bahreyn'de bir kongre toplantısı var.
Il y a une délégation du congrès qui va au Bahreïn la semaine prochaine. - Tu pourra m'y rejoindre?
Kongre üyeleri filan olmayacak, sadece ikimiz.
Pas de délégations, juste nous.
Başkan yardımcılığına aday olan bir kongre üyesisin.
Tu es un représentant en course pour la vice-présidence.
Sayın kongre üyesi...
Tu es donc représentant.
Kongre üyesi.
M. le Représentant.
Ben kongre üyesiyim.
Je suis Représentant.
Bir ABD Kongre üyesi.
Un Représentant américain.
Seni gördüğüme sevindim. Kongre üyem benim.
- Content de te voir, mon Représentant.
Senden o kongre kasını esnetip bu işin altındakileri bulmanı istiyorum.
Je veux que tu te bouges pour qu'on comprenne.
- Kongre üyesi Brody.
Membre du congrès Brody.
- Oğlunuz kaç yaşında Kongre üyesi?
Quel âge a votre fils?
- Kongre üyesi Bachmann...
Représentante Bachmann.