English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Koro

Koro Çeviri Fransızca

666 parallel translation
Bir sen, iki koro.
Un couplet et deux refrains.
Sırayı atla, koro söylesin, tempo.
Laisse le couplet, passe au refrain, tempo.
İkinci koro, Biraz caz, biraz hareket.
Le 2e refrain, un peu de jazz, un peu de punch.
- Koro "Fa Diyez" le başlasın.
- Le refrain en fa dièse.
Önce ben giriş yapıyorum, sonra siz koro olarak gireceksiniz.
Bon, je chante un couplet et vous chantez le refrain.
Sonra tekrar koro ve ardından ufak bir dans.
Ensuite on fait un autre refrain et on se fait une petite danse.
Önce müzik sonra koro.
On reprend. Deux refrains.
Ayrıca sen bizi takip edeceksin biz seni değil. İki koro istiyorum.
Je veux 2 refrains.
Yarın 10'da koro toplansın.
Faites venir le chœur demain à 10 h.
Bir yıldız yaparsa buna kapris denir, ama bir koro kızında zevksizliktir.
Chez une star, c'est du tempérament. Chez une girl, c'est du mauvais goût.
Ya yıldız olacak ya da ölü bir koro kızı.
J'aurai une vedette vivante ou une girl morte.
- Koro mu?
- Chanteuse?
- Ben şımarık bir koro elemanıyım sadece.
- Moi, je ne suis qu'un figurant!
Şu iki vagonun önünde bir koro yapalım. Bu adam kim?
Je ne connais rien au cirque mais je peux essayer.
- Koro kızı mı?
- Danseuse de revue?
- Koro kızı mı?
- Une danseuse?
Başardın tatlım. Gerçekten de. Sanki bir koro söylüyordu.
La meilleure que j'aie jamais entendue.
Şimdi nasıl hissediyor acaba eski bir koro kızından emir almak zorunda kalınca?
J'ignore si elle apprécie d'avoir une ancienne girl comme patronne.
Onun eski bir koro kızı olduğu da nereden çıkardın?
D'où sortez-vous cette idée de girl?
Bay Ivor Morgan, koro üyelerinden seçilenlerle birlikte 14 Mayıs'ta saat 3 ile 5 arasında Majesteleri Kraliçe'nin huzuruna çıkacaktır.
"M. Ivor Morgan, veuillez vous présenter devant Sa Majesté au château de Windsor, avec des membres choisis de votre chœur le 14 mai entre trois et cinq heures."
Koro sahnedeyken bile, şarkıcı için koruyucu olacak.
Même sur scène. La cantatrice aura un garde du corps.
Genevieve Linden ve 30 sesli bir koro.
La vedette, Genevieve Linden et une chorale de 30 voix.
Ve Noel'de sen ve koro...
Et pour Noël, vous et la chorale pourrez...
- Yardım için düzenlenen koro provası.
Pour la répétition du chœur.
- Evet? Besteci ve koro şefi Julian Craster'i, şahsen ya da çalışmaları bakımından tanıyor musun?
Connaissez-vous Julian Craster, compositeur et chef d'orchestre?
Teşekkür ederim beyler. Koro senin ilginle devam edebilir Craster. Yarın.
Il faudrait vous occuper des cuivres demain.
Duygusal ilahı kısmını çıkartıp sağlam bir koro yerleştirelim. Bunun gibi.
Rejetons le cantique sentimental et prenons un chœur à quatre voix.
Sarah Siddons Cemiyeti'nin tarihini sıkıcı detaylarla anlatmakla kalmayıp.. .. oyunculuk tarihini de Thespis'in koro çizgisinden ilk öne çıkmasından itibaren anlatan.. .. şık sunucumuz, nihayet burada olmamızın nedenine gelebildi.
S'étant longuement étendu sur l'historique de la Sarah Siddons Society, mais aussi sur celle du théâtre depuis que Thespis se démarqua du chœur, notre président en arrive enfin à ce qui nous a amenés ici.
Koro!
Chanteurs!
Koro! Şarkı söyleyin.
Chanteurs, chantez!
- Her zamanki açılış, şarkı ve koro, değil mi?
Prêt, Danny?
Danny'nin koro için yaptığı uyarlamayı dinle.
Ecoute l'arrangement pour les cordes.
Eskiden kahramanlara bir koro ile şükranlar sunulurdu.
oui, les héros de l'antiquité avaient des chœurs qui commentaient leurs actions,
- Anne, onu nasıl savunursun? Adi bir koro şarkıcısı.
Une vulgaire chorus-girl!
- O koro şarkıcısı değil. Yetenekli bir balerin olduğunu duydum.
Pas une chorus-girl, une ballerine.
Hemşire Falconer "İsa için tokalaşın" dediğinde, koro şarkı söylemeye başlıyor.
Dès que soeur Falconer dit : "Serrez-vous la main", le choeur se met à chanter.
- Koro çalışması mı?
- "Le prisonnier cinglé"?
Koro!
Chorale!
Bütün o geceler, sen beni koro provasında, bowlingte veya Pringle's'ın orada renkli televizyon seyrettiğimi zannederken ben gerçekte Belly Button'daydım.
Ces nuits, quand tu pensais que j'étais à la chorale... ou que je regardais la télé devant Pringle... j'étais en fait au Nombril.
Ve bir koro seslendirirse.
Et tout un choeur.
Nedir o, koro kızı mı, striptizci mi ya da ne?
Elle fait quoi? Choriste, strip-teaseuse ou quoi?
Bu öğle sonrası koro provası var.
Nous devions répéter avec la chorale de la compagnie.
Bütün Galli taburlarında koro olur.
Tous les régiments gallois en ont une.
- Şimdi koro çalışması var..
- Pas maintenant! - Je fais répéter la chorale.
Özellikle koro çalışmasında.
Pas pendant la répétition de la chorale...
O sesleri duyduğum zaman koro şefi Bay Edwards'tan gidip koroyu dağıtmasını istedim.
Quand j'ai entendu ces bruits j'ai demandé à M.Edwards de renvoyer la chorale.
Şu çiçek olmuş koro kızlarına cidden yeniden katılmayacaksın, değil mi?
Tu as vraiment envie de rejoindre ta chorale?
Tanrı'nın da isteğiyle Leipzig'e St. Thomas Okulu'na müzik yönetmeni ve koro şefi olarak çağırıldı, orkestra şefliğinin ardından koro şefliği yapmak başlangıçta kendisine pek uygunsuz görünmüştü.
ainsi Dieu fit qu'il fut appelé à Leipzig comme Directeur de la musique et Cantor à l'école Saint-Thomas, bien qu'en vérité cela ne lui convint au commencement pas du tout de devenir Maître de la chapelle Cantor,
- Olur tabii! Koro gibi.
Hourra!
Talebe Prens'deki koro?
J'étais heureux, à cette époque.
Koro, çıkarın pelerinlerinizi.
Le choeur, enlevez vos pardessus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]