English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kronos

Kronos Çeviri Fransızca

115 parallel translation
Ama "K" Kronos anlamına geliyor Yüzbaşı Kronos İmparator Muhafızları'nın sonuncusu.
Mais le "K" signifie Kronos... Capitaine Kronos, autrefois membre de la Garde Impériale.
Kronos.
Kronos.
Adı Kronos.
Son nom est Kronos.
Yüzbaşı Kronos.
Capitaine Kronos.
Bağırsakların olduğunu biliyorum Kronos.
Je sais que tu as des tripes, Kronos.
Benimle alay ettiler, Kronos.
Ils se sont moqué de moi, Kronos.
Kronos!
Kronos!
Kronos, bu yapılmalı.
Kronos, nous devons le faire.
Ya da Kronos'a.
Ou d'un Kronos.
Yüzbaşı Kronos, leydim.
Capitaine Kronos, milady.
Bana zarar veremezsin, Kronos.
Vous ne pouvez me blesser, Kronos.
Burası Kronos Bir.
Ici Kronos I.
Kronos Bir. Burası Atılgan. Bizi duyuyor musunuz?
Enterprise à Kronos I, vous me recevez?
Kronos'ta esir düşmelerine izin veremeyiz.
Mais ils vont les emprisonner à Kronos!
Dr. McCoy'la birlikte kendi istekleriyle Kronos'a adım attıklarını hatırlatırım.
Lui et le docteur McCoy sont montés sur Kronos I de leur plein gré.
Atılgan, kışkırtılmadığı halde Kronos Bir'e ateş açtı.
L'Enterprise a tiré sur Kronos I sans avoir été menacée.
Atılgan'ın Kronos Bir'e ateş ettiğini inkâr mı ediyorsunuz?
L'Enterprise n'a pas tiré sur Kronos I?
- Kronos Bir mi?
Kronos I?
Altı haftadır Kronos'tan yoldayık.
Absent six semaines... de Kronos.
Kronos'un tamamen boşaltılması Dünya zaman ölçüsüyle 50 yıllık bir süreyi kapsayacaktır. Birinci aşama :
L'évacuation totale de Kronos a été calculée sur une durée de 50 années terrestres.
- Kronos'tasın.
- Vous êtes sur Kronos.
- Kronos mu?
- Kronos?
Kor! Toral'ın hayatını bağışlamamış olsa Kronos'a doğru yola çıkmıştık bile.
Il n'aurait pas dû épargner Toral.
Eğer kılıçla Kronos'a döner ve gücü almaya yeltenirse peşinden gidecekler çok olur.
S'il ramène l'épée sur Kronos, ils seront nombreux à le suivre. - Mais pas vous?
Kronos'un büyük Kubbelerini ilk gördüğümde eve dönmüş gibi hissetmiştim.
Quand j'ai posé les yeux sur les grands dômes de Kronos, j'ai su que j'étais enfin chez moi.
Dümen, rotayı Kronos'a çevirin.
Puissance d'impulsion à un quart.
Sadece iki aylık uzay görevi olan bir bir asteğmen için çok cesur bir ifade.
Cap sur Kronos, distorsion maximum. Traversons la nébuleuse Azure.
Yönümüz efendim?
Cap sur Kronos. En avant, toutes!
Dümen, rotayı Kronos'a çevir. Gidelim.
Le vaisseau klingon est hors service.
İletişimdeki kim?
Poste de pilotage, cap sur Kronos. En avant, toutes!
... nereye gittiğini ve işin ardında kimin olduğunu.
Le bateau que vous avez vu, le Kronos, est de la catégorie croisière glacière.
Kronos'a binmem yardım etmelisin.
J'ai besoin que vous m'aidiez à embarquer sur le Kronos. Qu'est ce qui vous fait penser que je peux vous aider?
Vulkan, Qu'noS, Talax, Dünya.
Vulcan, Kronos, Talax, la Terre.
Kronos'un elinden.
Perpétrée par Cronus.
Düzen Efendisi Kronos babamı öldürdü,... ortak yaşamının kanının. babamınkiyle karışmasını sağlayarak.
Le seigneur Cronus a assassiné mon père en écrasant son symbiote de telle sorte que le sang du symbiote s'est mêlé à celui de mon père.
Kaptan Archer Kronos'da Yüksek Konsey Odasındaydı.
Le Capitaine s'est entretenu dans la chambre du Haut Conseil à Kronos.
Birkaç tuşa basın ve Kronos'un dağlarının eteklerinde duruyorsunuz.
Appuyez sur quelque bouton et vous êtes sur les plaines de Kronos.
Kronos geldi büyük gemisiyle. Gezegenimiz ve bizim üzerimizdeki haklarını söyledi ve ona hizmet etmemizi istedi.
Cronus est venu à bord de son grand vaisseau. il a conquis notre planète et a exigé qu'on le serve.
Liderlerini yakalayamadığımız için Kronos'un hayal kırıklığına uğrayacağını düşünüyorum.
Je crains qu'il ne soit déçu que nous n'ayons pas capturé leur chef.
Bir süre barış içerisinde yaşadık. Fakat ondan sonra Kronos gemisiyle geldi. Ve bizim gezegenimizin onun hüküm alanı olduğunu ilan etti.
Nous avons vécu ainsi un temps, mais Cronus est revenu et a décrété que notre planète comptait dans son domaine. - ll a ordonné que nous le vénérions.
Yarın Kronos geliyor, sen ve diğerleri yaptıklarınızın sonuçlarıyla yüzleşeceksiniz.
Cronus vient demain et vous et vos pairs en subirez les conséquences.
Kronos tutsakları önümüze getirdi.
Cronus a amené les prisonniers devant nous.
Ona bağlılığımı göstermem için... Kronos Daniel Jackson adındakini benim öldürmemi istedi.
Pour prouver ma loyauté, Cronus m'a ordonné de tuer celui appelé Daniel Jackson.
- Peki neydi? Daniel Jackson'ın insan olmadığına Kronos da diğerleri kadar şok olmuştu. Bizi acilen yolladı.
Comment un vrai dieu peut-il être surpris par quoi que ce soit? C'est ce que je me demande.
Carter ve Teal'c Kronos tarafından tutsak alındılar. Yörüngede gemisi var ve jaffaları her yerde.
Carter et TeaI'c ont été capturés par Cronus. II a un vaisseau en orbite et ses Jaffas sont partout.
Ve ne zaman Kronos geldi ve gücünü gösterdi, büyük bir korku yarattı.
Puis Cronus est arrivé et, faisant montre de son grand pouvoir, a fait naître la peur.
O zaman son bir kez Kronos'un bir tanrı olmadığını göstermemiz gerekiyor.
On doit prouver une fois pour toutes que Cronus n'est pas un dieu.
- Peki ya gemideki Jaffalar? Komuta odasına ulaşırsak geri kalan bölgeleri mühürleyebiliriz. Kronos birkaç Jaffa ile kalacak.
- Et les Jaffas sur le vaisseau? Une fois atteint le niveau du peltak, on fermera les autres. il restera quelques Jaffas avec Cronus.
Gördüğünüz geminin adı Kronos, buz gemisi sınıfına girer.
Ils ont dépensé des sommes absolument incroyables pour l'aménager.
Kronos yarın geliyor.
Cronus vient demain.
İlginç. Kronos çok memnun kalacak. Sana doğruyu söylemem gerekirse Kronos'un memnun kalacağını zannetmiyorum.
Cronus sera ravi. A dire vrai, je ne crois pas que Cronus sera ravi. - ça va?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]