English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kuzum

Kuzum Çeviri Fransızca

169 parallel translation
Lütfen, haydi kuzum.
Allez, ma biche.
- Öyle mi, kuzum benim?
- Vraiment, ma biche?
Yakınına, küçük kuzum.
Fort, ma petite biche.
Siz kimsiniz kuzum?
Qui êtes-vous, au fait?
Eyaletler arası ticaret de nedir kuzum?
Au fait, c'est quoi?
- Kuzum ne giyecek?
- Laquelle? - Celle-ci.
Tarzan, ne yapıyorsun kuzum?
Tarzan, que fais-tu?
Böyle surat asmak istemezsin kuzum. Bu yakışıklıların hiç hoşuna gitmez.
Une mine renfrognée ne plaît pas aux hommes.
Senin masanın üzerinde duruyorlar, kuzum.
Elles sont sur ton pupitre.
Seninle gurur duyuyorum, kuzum. Çok iyi idare ettin.
Tu t'en es très bien tirée.
Nasir, kuzum, sevgili dostum.
Nasir, mon agneau, mon doux ami.
Diyor ki, " Levon, kuzum.
Il dit : "Levon, mon agneau".
Bu parlak fikirler siz yazarların aklına nereden geliyor kuzum?
Où trouvez-vous toutes ces idées?
Anlat bize nasıl oldu kuzum Casca.
Décris-nous la scène.
Kuzum Metellus, sen uğrayıver ona.
Va le trouver, Metellus.
Ben bir çocukken, McGinty adında bir kuzum vardı.
Quand j'étais gamin, j'avais un mouton nommé McGinty.
- Ben de tatildeyim, kuzum.
- Moi aussi, cher ami.
Nen var kuzum?
Qu'y a-t-il, Scott?
Arkaya gel. Yeni bir kuzum oldu.
Viens voir mon nouvel agneau.
Bunları neden soruyorsun kuzum?
Pourquoi demandes-tu cela?
Ağır yük taşımaya alışkınım, ama bu bavullarda ne var kuzum?
Je suis costaud, mais que contiennent ces valises?
Zavallı kuzum, zavallı küçük kızım benim.
Mon pauvre ange...
Kuzum sen gazetelerde ne okursun?
Tu lis pas les journaux?
Vartan, kuzum, ne olmuş sana?
Mon agneau... Que t'est-il arrivé?
Ne oluyor size kuzum? Yiyecek değil ya bu adam bizi?
Il ne vous mangera pas!
Kuzum, siz neden buradasınız?
Et vous? Qu'est-ce que vous venez faire ici?
Yine de bu beyden hoşlandın, değil mi kuzum?
Toi, tu l'aimais bien, n'est-ce pas?
Küçük kuzum benim.
Ma pauvre petite chérie.
Tzeitel, kuzum. Buraya gel.
Tzeitel, mon agneau, viens ici.
Kuzum bütün bu kargaşanın anlamı nedir?
Au nom du ciel, que signifie cette algarade?
Sana bakıyorum, domuz yağı gibi eriyor ve rüya görüyorum, benim olacaksın, çocuğum, güzel kuzum.
Je te regarde, le fonte comme le saindoux de porc, et le rêve, j'ai rêvé que vous serez à moi, enfant, mon jolie agneau.
Senin neyin var kuzum?
Qu'est-ce qui te prend?
Nasılsın benim küçük kuzum?
Regarde donc. Comment vas-tu, mon petit tendron?
Korkmayın, kuzum.
N'aie pas peur, ma chère.
- Oh, kuzum...
Chère!
Sen kimsin kuzum?
Qui êtes-vous, en réalité?
Nedir bu hal kuzum?
Qu'est-ce que tu as ma petite?
Ne o kuzum?
Qu'y a-t-il ma douce?
- Tabii ki, küçük kuzum.
- Bien sûr, mon petit agneau.
Ama, benim kuzum, hazır olunca oynarsın.
Mais, mon agneau, tu es déjà en train de jouer.
Bana küçük kuzum demiştin.
Tu m'appelais ton petit kumquat!
Kuzum!
Très chère enfant!
Ama seni seviyorum, küçük kuzum. Sana sahip olmam gerek.
C'est que je t'aime, mon agneau.
Kuzum ne oldu sana böyle?
Ma chérie... qu'y a-t-il?
Umarım her neredeysen bu mesajı duyarsın. Küçük kuzum, koca dünyada kayboldun.
Mon enfant Toi qu'on appelle un fugueur
He mi, kuzum?
Hein, mon poussin?
Evet, ben burdayım, tatlı çocuğum, kuzum, şeker yanaklım.
Oui, je suis là, ma pomme d'amour, mon petit agneau, mon sucre d'orge.
Küçük kuzum benim!
Mon petit agneau.
Söylesenize kuzum, nedir böyle davranışınızın sebebi bana?
Ecoutez-moi.
- Bayan Giddens'ı gördün mü kuzum?
Où est Mlle Giddens?
Minik kuzum.
Ma petite chérie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]