English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ L ] / Laguerta

Laguerta Çeviri Fransızca

240 parallel translation
Eğer Laguerta fahişeleri bana vermiş olsaydı, bir tanık arıyor.. ... ve cevapları bulabilirdim.
Je pourrais te répondre si Laguerta ne m'avait pas renvoyée à mes putes, à la recherche d'un témoin...
Laguerta zamanını fahişeleri arıyarak geçiriyor ama bu senin kamyonları arıyamayacağın anlamına gelmiyor Benim zamanım!
Ce n'est pas parce que Laguerta te fait chercher des putes pendant ton service que cela veut dire que tu ne peux pas chercher le camion Pendant mon temps libre!
Patronu - Teğmen Laguerta.
La chef. Le lieutenant Laguerta.
Bu adam bizimle oyun oynuyor, and Laguerta's görmek için çok aptal.
Ce type ne fait que jouer avec nous, et Laguerta est trop conne pour le voir.
Teğmen Laguerta Bildiklerini sana anlatmak istiyor.
Le lieutenant Laguerta veut vous dire quelque chose.
Laguerta doğruyu yapmak zorunda kaldı.
Laguerta a dû dire des paroles positives.
Laguerta beni odama yollayıp manzaradan uzak durmamı istemeden önce... kontrol ekibiyle birlikteydim.
Je suis des Moeurs, alors Laguerta m'a envoyée dans ma chambre et m'a dit de rester hors de vue.
Ha bu arada, Laguerta'dan uzak dur ve Kaptan Matthews ile konuş.
Entre-temps, évite Laguerta et parle au Capitaine Matthews.
- Laguerta bir görgü tanığı arıyor orada motelin kapıcısıyla konuşuyor.
- Laguerta cherche un témoin, un concierge travaillant au motel là derrière.
Laguerta mutlu değil, ama dinlenmeye ihtiyacı var.
Laguerta n'était pas contente, mais elle a besoin d'une bonne baise.
Laguerta fahişelerle görüşmemi istiyor.
Aide-moi. Laguerta me fait interroger des putes.
Bunu Laguerta ve çocuklara gösterdim.
Je dois m'imposer à Laguerta et à ses hommes.
- Teğmen Laguerta?
- Lieutenant Laguerta?
Laguerta gerçek katilin zekasını aşağıladı ve o da şimdi bizim yanlış adamın peşine düştüğümüzü görüp bizden öç alıyor.
Laguerta a insulté l'intelligence du véritable assassin, et maintenant il se venge car on a pourchassé le mauvais type.
Yani Laguerta herşeyi batırdı öyle mi?
Laguerta s'est donc plantée sur toute ligne sur ce coup, hein?
Biliyordum. Laguerta bir güvenlik görevlisi için alelacele bir arama emri çıkarttı.
Laguerta a lancé à la hâte une chasse à l'homme pour un agent de sécurité intérimaire.
Laguerta gerçek katilin zekasını hor gördü, ve o da şimdi bizim yanlış adamın peşine düştüğümüzü görüp bizden öç alıyor.
Laguerta a insulté l'intelligence du vrai tueur, et maintenant il se venge car on a pourchassé le mauvais type.
Maria Laguerta.
Maria Laguerta.
LaGuerta'ya inanabiliyor musun?
Les gens croient Laguerta?
LaGuerta'ya kendimi dinletebilirsem tamamdır.
C'est une piste. Je devrais aller informer Laguerta.
- LaGuerta da kim? - Benim Teğmenim.
C'est qui, Laguerta?
- LaGuerta benim tellalım değil.
- Laguerta n'est pas mon mac.
LaGuerta'nın bu kez bir şeyleri gözden kaçırdığını biliyordum.
Je savais que Laguerta se fourrait le doigt dans l'oeil sur ce coup.
O iğrenç katili yakalayan sen olacaksın da ondan. LaGuerta değil.
Tu vas être celle qui arrêtera cet abominable assassin, pas elle.
- Öyle görünüyor. LaGuerta bunu öğrendiğinde acayip bozum olacak.
Laguerta va perdre ses cons de moutons quand elle le découvrira.
- Ve LaGuerta basın toplantılarını ne kadar sever, bilirsin.
Elle va devoir annuler sa conférence de presse. Et tu sais combien Laguerta aime ses conférences de presse.
- Amirinin arkasından iş mi çevirdin? LaGuerta beni dinlemiyor.
Tu es venue me voir dans le dos de ton supérieur direct?
Ne zaman ağzımı açsam bana...
Laguerta ne m'écoute pas.
Tüm bildiğimiz Kübalı olduğu ve Laguerta gibi gözükmesi.
Tout ce qu'on sait, c'est qu'il est cubain et qu'il aime bien LaGuerta.
Laguerta nerede?
- Où est LaGuerta?
Seni Laguerta'yı kollarken görmedim.
Et pas LaGuerta?
Laguerta'ya bir bahane uydurdun Seni ahlak masasına yollamaya çalışıyor
Si tu te trompes, ça fournira une bonne excuse à LaGuerta de te renvoyer aux Mœurs.
Lieutenant Laguerta onu robot resim için getirilmesinde girişimde bulundu.
LaGuerta l'a envoyé chercher pour faire un portrait-robot.
- Laguerta bunu görmen gerektiğini düşündü. - Neymiş bakalım?
LaGuerta a tenu à vous montrer ça.
Salyaların LaGuerta'nın kanepesine akıyor.
Tu baves sur le canapé de Laguerta.
LaGuerta ona niçin hiç soru sormuyor?
Pourquoi ne lui pose-t-elle pas de questions?
Ya LaGuerta haklıysa?
Et si Laguerta a raison?
-... sen yönet. - Affedersiniz, efendim. Ama soruşturmanın yetkilisi Teğmen LaGuerta'ydı.
Sauf votre respect, Monsieur, le lieutenant Laguerta dirige cette enquête.
Maria Laguerta.
Maria LaGuerta.
LaGuerta buz kamyonlu katilin onun yerine beni becermesinin kıskançlığı içinde.
LaGuerta l'a mauvaise que le tueur m'ait baisée moi.
Eğer bu doğruysa, Pasquale ve LaGuerta'ya bir sidik partisi düzenlemek yakışır.
Si c'est le cas, Pascal et LaGuerta vont se pisser dessus.
Bugün ilk iş günüydü ve LaGuerta ona biraz kaba davrandı.
LaGuerta l'a pas ménagée pour son retour au boulot.
Bu Teğmen Laguerta'nın numarası. Ve tarihle zamana bak.
C'est le numéro du Lieutenant Laguerta, et regardes la date et l'heure.
Çavuş Doakes telefonda o kadar uzun kalmayacaktı ama Laguerta bize bu şansı vermeliydi.
Le sergent Doakes ne serait pas resté assez longtemps, mais Laguerta a du nous laisser notre chance.
Cidden bu beni Laguerta'yla daha da berbat bir duruma sokar. Zaten benden nefret ediyor.
Sérieusement, ça foutrais encore plus la merde avec elle, et Laguerta me détestes déjà.
"Laguerta'nın eski ortağını ve arkadaşını kaybetmesinden de."
Et Laguerta sur le point de perdre son ancien partenaire, un ami.
Bu bayan Maria Laguerta.
C'est Maria Laguerta.
- Teğmen LaGuerta ne diyor?
Monsieur.
- Doğruca size geldim, Yüzbaşı.
Que dit le lieutenant Laguerta de tout ça? Je suis venue vous voir directement, Capitaine.
Bunu Laguerta'ya vermek isterdim, ama yeterince iyi olduğundan emin olmak istedim.
Je veux le donner à LaGuerta,
- LaGuerta yanında.
Laguerta est là-bas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]