English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ L ] / Laine

Laine Çeviri Fransızca

837 parallel translation
Hepsi yün.
Ils sont en laine.
Grand tuvalet giyinmiş, burnu havada ürkünç hayaletler.
D'effroyables fantômes à chemises en laine et cravates en vison.
Yanınıza yeterince yünlü çorap aldınız mı?
As-tu suffisamment de bas de laine pour toi?
Saf yün, dostum.
- C'est de la laine.
Evet, çam kütüğü, yalaz kıvrımları, sadık bir köpek, ayı postu kilim, terliklerini getiren hoş bir kadın...
Ouais, de bonnes bûches, un bon feu... Un chien fidèle, une bonne couverture de laine... Une petite femme qui apporte vos pantoufles, il n'y a rien de mieux.
David bir gecede iki kez hapşırınca ne yapar, biliyor musun? Yatağa dört sıcak su şişesi ve bir kadeh brendiyle girer. Kırmızı yün külahını da takar.
Si David éternue deux fois de suite, il se met au lit avec 4 bouillottes, du brandy et une casquette de laine rouge.
Sadece bana yardım ediyordu.
Il tenait ma laine.
Marshall'a uğrayıp bana biraz yeşil yün alabilir miydin?
Tu me rapporteras cette laine verte...
Tanrım. Bir yünün eşini bulmam gerek. Sonra da kütüphaneye uğrayıp "Kasvetli Ev" in bir kopyasını almalıyım.
Je dois trouver de la laine, emprunter à la bibliothèque "La maison d'Apre-vent".
Mazard'ın kıyafetlerine ait olamazlar mı?
Des fibres de laine sont restées. De Mazard? Non.
Kaşınarak ne kadar eğlenebileceğini düşün!
Oh! De la laine qui gratte!
Yün için bana bir beşlik ver.
5 couronnes suffisent pour la laine.
Çay, türlü baharatlar, pirinç, çinko ve Avustralya Pamuğu bölgesi yani.
Du thé, des piments, du riz, du zinc et de la laine d'Australie.
Rahat olmayı severim.
J'ai mon matelas en laine.
Ben yün bir ceket istiyorum ki Dan'ın iğrenç havasını koklamayayım.
Moi, une tunique de laine contre l'air fétide du pays de Dan.
Sen de yün ceketini Targil!
Tu auras ta chemise de laine, Targil.
Benim halkım, en güçlü koçun yünü en bol olan olduğunu söyler.
Mon peuple dit que c'est le bélier le plus fort qui donne la meilleure laine.
Koyunla birlikte, iki pazarımız olur, yün ve koyun eti.
Avec le mouton, nous avons deux marchés, laine et viande.
Çeyrek kilo yün kadar.
Ça coûte autant qu'une demi-livre de laine.
- Dediğiniz gibi... - 35. Yün, pamuk, ketenin yerini alacak ara ürünleri çeşitlendirmemiz gerekecek.
Il n'y a qu'à varier les composantes pour imiter la laine, le coton, etc.
- Yastık altı paralarından ne haber?
- On a un bas de laine.
Bayanlar ve baylar, saf İngiliz yünü!
Pure laine anglaise!
Garanti veriyorum. Saf yün, çok dayanıklı!
Produit garanti pure laine!
Ama biz onu kızarmış kuzu varsayalım, hala yün örmeye devam edecek misin?
Imagine que nous ayons un agneau rôti, continuerais-tu à voir la laine?
- Yün çoraplarını almayı unutma.
N'oublie pas tes chaussettes de laine.
Daha önce yünümüz hiç bu kadar para etmemişti.
Jamais notre laine n'avait encore tant rapporté.
Evet, çok şık. İyi yünden örülmüş.
C'est de la belle laine.
Kalite yün kumaşta iyi ama randevuda kupkuru.
La qualité, ça va pour la laine. Pour sortir, c'est la barbe.
O yün fanilaydı.
C'était un pull de laine.
Rocco, güzel oğlum sen zaten hastaydın üşütürsün bak, üstüne benim hırkamı giy tamam mı?
Prends pas froid! Mets ma laine.
Hırkamı giydin mi oğlum?
Tu as mis ma laine?
Sipariş ettiğin gibi. Altı çile beyaz yün.
Six écheveaux de laine blanche.
Bu yer beni kaşındırıyor, sebebi buradaki koyun yünü.
Le tricot me pique... Laine de mouton.
- Eve gidin de beyaz bir gömlek giyin!
- Rentrez mettre une petite laine.
Kendilerine görev verilenler kamptan kaçtılar bizleri kandırdılar.
ceux qui avaient du travail parcouraient le camp emportant de la laine sous nos yeux
bu siyah yünlü eşarpların sınıfıdır,
C'est la classe des châles noirs de laine
Daha önce düşünmemekle aptallık etmişti! Yün süveter, bu evdeki ilk gününde.
Quelle idiote de ne pas y avoir pensé, la veste en laine, le jour de son arrivée dans la maison.
Kusura bakmayın. Artık sarı yünden üretim yapmıyoruz.
Désolée mais nous n'avons plus de laine jaune.
Küçük dal parçalarını birleştiriyor
Il va cueillir des brins de laine et de bois
Dört çift yünlü atlet... Üç çift don ve dört çift çorap.
Les gilets de laine, Les caleçons, les chaussettes...
Hem kara koyunun yünü de bir o kadar sıcaktır.
La laine de l'agneau noir est aussi confortable.
Parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler
Des pots de cuivre Et des moufles de laine
Parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler
Des pots de cuivre Des moufles de laine
Sıcak yün eldivenler
Et des moufles en laine
Yün tüccarı.
Un marchand de laine!
Onunla buluşacaktım. Joachim Kierulf?
Joachim Kierulf, marchand de laine.
Zaten size domuzumuzu da verdik ondan önce yün yataklarımızı ve halılarımızı vermiştik.
Nous vous avons donné le cochon, et avant ça, les matelas de laine et les tapis.
Postu üstündeyken pişirebilirmisin?
Vous laissez la laine?
Bu mu yün?
De la laine, ça?
"Fraulein" değil, "Fräulein".
Ce n'est pas "fro-laïne." Ça se prononce "froï-laïne".
Yünlülerimi giymem gerekecek.
Il me faudra une petite laine!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]