Lansdowne Çeviri Fransızca
24 parallel translation
hafif hava savunma komutanımız Landsdowne.
Voici le commandant Lansdowne de l'aéronavale.
Zachary Lansdowne'ın, Arlington'da ki cenaze törenine... katılmak için generalden izin isteyeceğim.
Pourrais-je avoir une permission pour assister à l'enterrement de Zachary Lansdowne au cimetière d'Arlington?
Margaret Lansdowne.
Margaret Lansdowne.
Donanma Lansdowne'u en az... ordunun Mitchell'ı dinleyeceği kadar dinler.
La Marine n'a pas écouté Lansdowne plus que l'armée n'a écouté Mitchell.
Bayan Lansdowne?
Madame Lansdowne? Oui.
Küstahlığımı mazur görün, Bayan Lansdowne.
Ne me croyez pas impertinent.
Bayan Lansdowne, sorabilir miyim gazetelere açıklama yapmak için... neden bu kadar uzun süre beklediniz?
Pourquoi avoir attendu si longtemps pour publier votre récit? Personne ne me l'avait demandé.
Anladığım kadarıyla Bayan Lansdowne, siz ve Albay Mitchell uzun zamandır yakın arkadaşsınız.
D'après ce que je sais, vous et le colonel Mitchell étiez de proches amis de longue date.
Bayan Lansdowne, sizden buraya çıkmanızı Albay Mitchell istemedi.
Vous dites que le colonel Mitchell ne vous a pas demandé de témoigner.
Siz, Bayan Lansdowne'a baskı yaparak... yalan yemin ettirdiğimi iddia ediyorsunuz.
Vous insinuez que j'ai fait pression sur Madame Lansdowne pour qu'elle vienne parjurer.
Bayan Lansdowne, Şu an çok ciddi bir iddiada bulunuyorsunuz.
Madame Lansdowne, votre accusation est très grave.
Savcılık makamı, Bayan Lansdowne'nun ifadelerinin konumuzla ilgisi olmadığından ve... mahkemenin tanık ifadeleriyle ilgili daha önce belirlediği... kurallara aykırı olması nedeniyle kayıtlardan silinmesini istiyor.
Le ministère public demande que cette déposition soit considérée comme sans valeur. Elle est contraire à la procédure du tribunal.
Savunma, Bayan Lansdowne'nun ifadesinin kurallara uygun olduğunu düşünüyor.
La défense considère que le témoignage de madame Lansdowne est capital.
Bir defasında Lansdowne Caddesi'nden Phil Bennett'i aldım.
Magique. J'ai eu Phil Bennet avec ça à Lansdowne Road.
Şampiyon topu Lansdowne Sokağı'na kadar gönderdi!
Le champion a envoyé la balle jusque dans la rue!
Bir saat sonra benimle Lansdowne Oteli'nin önünde buluş.
Soyez dans une heure devant l'hôtel Lansdowne.
Lansdowne, anladım.
Lansdowne.
"Joyce Helen Malecki, 20 yaşında, Lansdownelı bir genç kız."
" Joyce Helen Malecki, une jolie jeune de fille de 20 ans qui vivait à Lansdowne, à 3 km...
Rahibe Cathy'nin cesedi Lansdowne'da bulunduğunda çalışıyormuş, avcılar durumu ona bildirmiş ve o da yola koyulmuş.
Il était présent quand le cadavre de sœur Cathy a été trouvé à Lansdowne. Il a pris l'appel des chasseurs signalant le corps et est allé sur place.
Az sonra Roemer ve C ekibinin birkaç üyesi polisin plakasız, siyah Plymouth'larından birine atlayıp Lansdowne'a olan 32 kilometrelik yola koyuldu.
Peu de temps après, Roemer et d'autres membres de l'équipe ont voyagé dans des Plymouth banalisés pendant 32 km jusqu'à Lansdowne. "
Cesedi, Lansdowne'daki bir arazide bulunmuştu.
On a découvert son cadavre dans un champ, à Lansdowne.
3 Ocak 1970'te, Lansdowne'daki bir arazide cesedi bulundu.
Le 3 janvier 1970, on l'a découverte, assassinée, dans un champ à Lansdowne.
Askeri yasanın 31.
Le tribunal a décidé de rejeter la requête visant à rayer le témoignage de Madame Lansdowne du procès-verbal.
Maddesi uyarınca, Mahkeme heyetinin... oylamasıyla Bayan Lansdowne'nun ifadesi kurallara aykırı bulunmuştur... ve savunmaya diğer tanıkları çağırması için izin verilmiştir.
La défense peut poursuivre avec ses témoins. Silence dans la salle.