Lb Çeviri Fransızca
56 parallel translation
İki sahanda yumurta, iki çılbır yumurta... iki omlet ve iki rafadan yumurta.
Et deux oeufs sur le plat, deux oeufs pochés deux brouillés...
Farmakoloji, L.B Bakım ünitesine.
Pharmacologie à maintenance LB.
I.B. Kontrol'dan, 3. Seviyedeki kafeteryaya.
Contrôle LB à cafétéria, niveau 3.
Bu sabah yumurtalarım çılbır olsun lütfen.
Je veux mes oeufs pochés, ce matin.
"Yakın zamanda LB İndirimli Ayakkabı Mağazaları yöneticilik eğitimini tamamladım."
"Je viens de terminer une formation de cadre pour le magasin de chaussures LB."
Yumurta çılbır ve kahve verirdim ama çılbır kalmamış.
Je vous offrirais du café et des œufs en gelée, mais on n'a plus de gelée. Merci.
Kılbıksın ortak.
Tu marches au fouet, partenaire. Je te dis que non!
Artık bana ufaklık deme. Şimdi LB diyorlar.
On m'appelle LB maintenant.
- Söylesene, Jack, geçiş dönemindeki erkek olmak nasılb ir duygu?
- ça fait quoi d'être une transition?
Ekstradan LB'yle bile o benim hâlâ favori oyuncum.
Même avec ses kilos en trop, il reste mon acteur préféré.
Benimki de lB pozitif.
Moi aussi, je suis positif.
Pozitif, lB pozitif.
Positif. Je suis positif.
Benimki lB pozitif.
- Je suis positif.
L.B.!
LB!
Jane Eyre romanı yıllardır yok satıyor L.B.
Jane Eyre fait vendre du pop-corn depuis plus d'un siècle LB.
Orada yüzümde çılbırla kalmamı mı istersin?
Tu veux que j'y aille avec des oeufs Bénédicte sur tout le visage?
Evet, kızarmış peynir, çılbır ve soğan halkası.
Fromage, œufs pochés, oignons.
Üzgünüm, bu tarife uyan kızarmış peynirle köfte ya da soğan halkasıyla çılbır veya fileto et ya da balık alan birisini düşünemiyorum.
Je ne me rappelle d'aucun "pain de viande" avec fromage, ni œufs pochés, ni oignons ou poisson grillé qui corresponde.
Daha çok, 45 kg.lık bir ufaklık olarak görünüyordum.
je ressemblait plus à la faible 98-lb.
Diken üstünde oturuyoruz.
On est sur des charbons ardents. - LB.
- LB. - Telefonu açmadın.
- Tu ne réponds pas au téléphone.
LB
LB
Dün, "Çılbır" yaptım.
Hier, j'ai poché un œuf.
Çılbır tavası duruyor mu?
On a toujours la pocheuse?
Çılbır tavası nerede? Çılbır ister misin?
Vous les voulez pochés?
Harika çılbır yapabilirim.
Je peux vous faire d'excellents œufs pochés.
90 kiloluk bir şerefsiz asılıyor da ondan.
Il y a 200 lb de trou du cul après.
Karartılmış karidesle servis ettiğimiz deniz ürünleri çılbırımız var.
Ooh. Nous avons des oeufs de fruits de mer bénédicte servis avec des crevettes noircies.
Çılbırı deneyin bir, bay Reese.
Essayez les œufs Bénédicte.
Çılbır yumurta yaparım.
J'ai fait des œufs Bénédictine.
Torrance'de LB Hurdalığı'nı işletiyordu.
Il gère le LB Wrecking Yard à Torrance.
Lüks Duble Jambon Bombası, rendelenmiş patates köftesi peynirli patates kızartması ve çılbır.
Double Bacon Grenade Deluxe, pommes de terre sautées, frites au chili et fromage, et un oeuf poché.
Bir esir dışarı çıkartılıp kahve içip, çılbır yiyebilir miymiş?
Est-ce qu'un prisonnier sortirait et serait nourri aux oeufs benedicte?
Tamam, iki tane kino tabanlı, fesleğen, çedar, üstüne çılbır ve bolca gizli sos, değil mi?
Ok, donc nous avons deux avec la base quinoa, basilic, cheddar, surmonté d'un oeuf poché et nappé avec notre sauce secrète, c'est bien ça?
Çılbır yumurta ve kremalı ıspanak istiyorum.
Je prendrais les épinards à la crème avec l'œuf poché par dessus
- Çılbır ve frittata yemeyi düşünüyorduk.
On mangera des œufs bénédictines - et des fritatas.
Bu yüzden de MGM'e aitsin, değil mi LB?
Et donc votre place est à la MGM, pas vrai, LB?
O zaman LB ne dedi? Tanrım, yapma.
- Qu'est-ce qu'LB t'a dit, alors?
LB.
- Oh, LB...
Biliyor musun, LB? Seni severim.
- Tu sais, LB, j'ai de l'affection pour toi.
Sana sevdiğin çılbırdan yapacağım.
Je vais faire les oeufs pochés que tu aimes.
# Holandezle çılbırmış yumurta # # Havyarlı omlet #
"Oeufs Bénédicte sauce Hollandaise, caviar sur omelette."
Sahil Güvenlik İstasyonu LALB konuşuyor.
Ici les gardes-côtes de LA / LB.
Çılbır!
Cocotte!
LB, git Mona'yı getir.
Ramène Mona.
- Teşekkürler LB.
Merci, LB.
- Bana da, LB.
Moi aussi.
Hadi git, LB.
Vas-y, LB.
Söylemiştin LB.
Vous l'avez déjà dit, L.B. Merci.
- Belki çılbır isteyebilirim.
Il est de charmante humeur.
- Aa, baktığın şey yumurta pişiricisi çılbır için.
Ce que tu vois là, sert à faire des œufs pochés.