English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ L ] / Lido

Lido Çeviri Fransızca

100 parallel translation
Lido'nun havası ona çok yaradı.
- Très bien. Elle se plaît au Lido.
Alberto, umarım darılmazsın, ama Lido'ya gitmiyorum. Tanrım! Neler söylüyorsun?
Je n'irai pas au Lido.
Hayır, Amerika'ya dönemezsin. Lido'ya gitmeliyiz.
Pas en Amérique.
Ama karısının yüzüne bakamam.
Au Lido. J'aurai honte devant sa femme.
Lido Rıhtımında gezinen onlara ait bir Packard var.
Y a une Packard à eux... en train de flotter près de la jetée du Lido.
Anlamak için Lido'ya gidiyorum.
Je vais au Lido pour le savoir.
Savcının adamı beni Lido'ya götürdü.
Un flic m'a emmené au Lido.
Bu sabah Lido Rıhtımından 4 m uzakta sudan çıkarıldı.
On l'a repêchée ce matin, sous 4 mètres d'eau, près du Lido.
Verona, Bolonya, Floransa, Venedik, Lido... Capri, Messina ve Siracusa.
Vérone, bologne, florence, venise, le lido, capri, messine et syracuse.
Sebastian ile Violet derlerdi. Violet ile Sebastian Lido'da kalıyor.
On disait " Violette et Sébastien... séjournent au Lido...
Kolezyum'a gittim ve Mona Lisa'yı gördüm. Ama beni hiç o güzel yerlere götürmediler. Mesela Lido'ya, The Crazy Horse'a ve Le Sexy'ye.
J'ai vu le Colisée, la Joconde... mais ils ne m'ont pas emmenée à ces endroits fabuleux... comme le Lido, le Crazy Horse et le Sexy.
Sinyor Lido'ya gidiyor.
Mais je prendrai le vaporetto à San Marco Mais Monsieur va au Lido
Lido'ya gitmek istiyorsunuz.
Vous voulez aller au Lido
Sinyor, Lido'ya parasız yolculuk yaptınız.
Vous aurez fait la traversée gratuitement
Derhal Lido'ya dönmek istiyorum.
Je désire retourner immédiatement au Lido.
Lido Gym'e gidip menajerim Ruben Luna ile görüşmelisin.
Va au "Lido" voir mon manager Ruben Luna.
Neden Lido değil de Y'de.
Pourquoi il vient pas ici?
Kurt Kadının Çocukları Cemaatinin mensupları, devrim şarkıları eşliğinde... ellerinde yiyecek sepetleriyle... gençler de arabalarıyla....... Roma plajlarını doldurdular.
Au Lido, les fils de la louve ont défilé... en chantant les hymnes de la révolution... avant de déguster un déjeuner emballé composé de pain... de fromages nationaux et d'une bonne tasse de tisane.
Bizi Lido'ya götürebilir misin?
Vous pouvez nous emmener sur le Lido?
Lido Oteli vEnedik. Berlinghieri'nin 20.
" Annonce naissance - premier Berlinghieri 20e siècle.
Sonelerin bazıları Portekizce'dendi Elizabeth bazı sayfalarda tanıştıkları insanları, gittikleri yerleri anlatıyordu Lido'ya gidişlerini, köprü altında öpüşmelerini.
Quelques-uns des Sonnets from the Portuguese et les pages d'un journal où elle décrivait les gens qu'elle rencontrait les lieux où elle allait, ses voyages au Lido le baiser sous le pont.
Hotel Lido.
Au Lido.
Tek oyunla devam edebilirsin.
Tu diriges un jeu au Lido.
Lido'daki Varadero dairesi.
Suite Varadero, au Lido.
Bence en doğrusu bu. Bir an önce harekete geçmemiz gerekiyor.
J'ai un ami, Joe Volpi, qui garde du blé pour moi, au Lido.
Lido verildi.
La lido, c'est parti.
- Lido verildi.
- C'est parti.
Bizi Lido'ya sokabilir misin?
Vous entrez facilement au Lido?
Otelcilik okuluyla yaptığımız bir gezi sırasındaydı.
J'étais allée visiter les aménagements touristiques des hôtels le long de la plage du Lido.
Seni artık "Lido" ya götüremem orası kesin. Ne?
- Je ne peux plus t'emmener au "Lido".
- Ama 30 yıl önce Lido de Paris'te ismi en başa yazıldığında efsaneydi.
Il y a 30 ans, peut-être, quand elle menait la revue du Lido.
Eski gösterilerden birini izlediniz mi hiç? 50'lerde Lido'yu?
Vous avez vu des spectacles du Lido, dans les années 50?
Bir ampul epi ve 100 miligrar Lidocaine.
Ampoule d'adré et 100 de lido.
Sana şunu söyleyeyim, bu yolcu gemisi ne zaman yelken açarsa ben havuzlu güvertede olacağım.
Je te dis, quand ce paquebot partira... je serai sur la terrasse du Lido.
İşte o üç saati geri istiyorum. - Bunu konuşmamız gerek.
Le soir suivant, on rencontre un couple charmant sur le pont du Lido
İki yüz elli cc lido değildir.
250 cc de lidocaïne.
On cc lidokain ve 5'lik iğne tutucu lütfen.
Dix de lido et 5,0 sur porte-aiguille.
- Betadine, lidoken ve 10'luk neşter.
- Bétadine, lido et bistouri de 10.
Burada bir gösteri düzenlemiştim, eski Lido Salonunda.
Je donnais un spectacle, dans la vieille salle du casino.
Hey, Lido'da Dead or Alive gösterimdeymiş.
- Salut. - Salut. Dead or Alive dans le salon.
Ya sana Vegas'taki Lido'da... bir seçme ayarlarsam?
Et si je pouvais vous avoir une audition pour le Lido à Vegas?
Gösteriyi izlemesi için Lido'daki adamı getirecek.
Mais elle va faire venir ici ce type du Lido pour qu'il voit le spectacle.
Çekiç burada ve sanırım yanındaki adam Lido'dan.
Le Marteau est là de toute façon, et j'ai pensé que ce type avec elle était forcément du Lido.
Eğer durum böyleyse,... 43, Lido için fazla yaşlı.
Eh bien quoi qu'il en soit, 43 c'est bien trop vieux pour le Lido.
100 miligram Lidocaine, yarım ampul epinefrin, 50 miligram Mannitol. Mannitol mü?
100 de lido, demi-amp d'épi et 50 de Mannitol.
- Lidocaine verildi.
- Lido passée.
- 100 miligram Lidocaine.
- 100 de lido.
Tüp yerleştirmek için sprey Lidocaine.
mélanger la lido nébulisée pour l'OG.
Pekala. Üç doz epi ve 200'lük lido bolus aldı.
Bien. 3 doses d'adrénaline et 200 de lido en perf.
İğneleri yaptım. Lidocaine verdim, ağrı reseptörleri bloke edildi.
Seringues stimulées, lido en place, récepteurs de douleur bloqués.
" Ottavio Berlinghieri, Ben.
" Ottavio Berlinghieri, Hôtel des Bains, Lido, Venise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]