English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ L ] / Lila

Lila Çeviri Fransızca

1,057 parallel translation
Bir kutu kahve rengi, bir kutu lila. Doğru mu?
Ma peinture, un pot de chocolat, un de mauve, c'est ça?
Lila demiştim, turkuaz değil.
J'ai dit "mauve", pas turquoise!
Lila?
Lila?
Lila bana bu işleri nasıl yürüttüğünü anlattı.
Lila m'a parlé de la façon dont vous menez vos affaires.
Bay Smith, Lila'nın randevusunu ayarlayan kişiydi.
M. Smith a tout arrangé pour le rendez-vous avec Lila.
Lila'yı ölürken gördüğüm zaman...
Quand j'ai vu Lila mourir...
Bu Lila için!
- Ca, c'est pour Lila.
Sonra da Lila Loomis sizi takibe başladı.
Vous avez payé votre dû. Puis, Lila Loomis commence à vous persécuter.
Lila Loomis'in size davranışlarından sonra ona kızgın mısınız?
Ce que Lila Loomis a voulu vous faire ne vous a-t-il pas rendu un peu amer?
Oh, Lila aramıştı.
Lila a appelé.
Deneyeceğim, Lila.
- Il faut tenter le coup.
Lila. L-I-L-A.
Lila, L-I-L-A.
Burayı çek. Ben çek, ben Lila.
Je suis Lila, une styliste qui monte!
- Hayır, hayır! Bekle! Lisa ve Lila arasındaki farkı biliyorum ben.
Lisa, ce n'est pas Lila.
Ben Joey. Lila, ne oldu?
C'est moi.
Tina, beni ara Lila...
Appelle-moi dès que Lila...
Lila! Bunların hepsinin bir açıklaması var.
Je peux tout t'expliquer.
Lila! Tasarımcıyım.
Je suis styliste.
A La Lila diye adlandırdığım bir çamaşır ipi dolusu tasarımım var.
J'ai toute une collection. Elle s'appelle À la Lila.
Tamam Lila.
Oui, Lila.
Lila'nın ağlamadığı gün yoktur.
Lila a toujours pleuré.
Lila geliyor.
Lila va arriver.
Lila.
Lila.
- İyi görünüyorsun Lila.
- Tu es en forme.
- Aman Tanrım Lila.
- Mon Dieu! Quand?
Tanrı aşkına Lila, bunda şarap var!
Y a du vin là-dedans!
İşte yemek bu, Lila.
Ça, c'est bon, Lila.
Lila Wingo'nun neler yapabildiğini...
Pour prouver que Lila Wingo...
- Bu annen mi? Lila.
- C'est votre mère?
- Evet, o Bayan Lila.
- Oui, Mlle Lila.
Lila, sen şurada oturursan Tom'la ben ofisimde biraz konuşacağız.
Lila, si vous voulez vous asseoir. Tom et moi, nous allons bavarder.
Veririm Lila. Veririm.
Je le ferai, Lila.
Bana karşı sabırlı olmalısın Lila.
Sois patiente avec moi, Lila.
Lila Walker.
C'est Lila Walker.
Fırtına, Lila Walker'la nasıl tanıştın?
Hurricane, comment tu as connu cette Lila Walker?
- Ya Lila'yı uyarırsa?
- Et si elle informe Lila?
O öyle bir şey yapmaz. Lila yapmaz.
Elle ne ferait pas ça, pas Lila.
Siz Lila'yı tanıyorsunuz.
M. Dixon, vous connaissez Lila.
Bu ülkenin en iyi polisleri Lila'nın ve o heriflerin peşinde.
Les meilleurs policiers de la région sont aprés Lila et ces deux gars.
Lila teslim olursa bu onun için iyi olur.
Ce serait mieux si elle se rendait d'elle-même.
Lila'nın oğlu.
C'est le fils de Lila.
Bir oğlu olduğunu bilmiyor muydunuz?
Vous ignoriez que Lila avait un garçon?
Lila, gitmemiz gerekiyor.
On doit y aller.
Hadi Lila.
Allez, Lila.
İstesem de sana yardım edemem.
Lila, même si je le voulais, je ne peux rien pour toi.
Tabii.
Oui, Lila.
Evet, Lila.
Oui, Lila.
Lila buradaysa bunu bu beylere söylemeni istiyorum.
Si tu sais quelque chose à propos de la venue de Lila, dis-le à ces messieurs.
Bunu yapamam.
Je ne peux pas faire ça, Lila.
Ben kız kardeşin Lila'yı bu işten kurtarmaya çalıştığını düşünüyordum.
Je croyais que vous vouliez que votre soeur Lila arrête.
Lila, Lila, Lila.
Lila!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]