English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ L ] / Limelight

Limelight Çeviri Fransızca

26 parallel translation
CHAPLIN " SAHNE IŞIKLARINI BİTİRİYOR
"Je ne suis pas un rouge" Chaplin termine Limelight
Pardon ama Lime Light'a gitmemizi mi tercih ederlerdi? Uyansalar diyorum.
Ils préféreraient qu'on aille traîner au Limelight?
Her hafta sonu, gizlice Limelight'a girerdik.
On avait l'habitude de frauder pour entrer au Limelight, tous les week-ends.
- Limelight, Chelsea'de bir kulüp.
Le Limelight — c'est, euh, ce club dans Chelsea.
Limelight'ın ön kapısından arabanla girdiğin zamanı hatırladın mı?
Vous vous souvenez quand vous avez défoncé la façade de Limelight avec votre 4x4?
90'lardan falan kalmıştır.
Tu sais, des restes des années 90, d'une nuit au "Limelight" ou au "Tunnel".
Rush'tan Limelight'ı çalmıştım.
J'ai joué Limelight de Rush. Un, deux, trois, quatre!
Limelight'ta ve Stringfellows'da değiştirmiştik.
- Au Limelight et au Stringfellows.
- Bunları cuma Limelight'ta giyersin.
Portes ça pour la publicité de vendredi.
Kilitleme ve'biz'olup olmadığını bana söyleyemeyen bir çocuk mu, yoksa beni'bizin'bir parçası olarak gören Larissa ve Limelight mı?
Le bal Et le gars qui ne voudrais pas me dire s'il y avait un "nous" Ou moi en vedette avec Larissa, qui me voyais comme faisant parti d'un "nous"?
Teknik olarak bakarsak bütün iş arkadaşlarım orada olacağına göre Limelight da iş sayılır
Et bien, techniquement, Etre vedette est du travail puisque tout le bureau y va.
Yani elimde bütün gece dışarıda olabilmem için meşru bir gerekçem varken Larissa'nın beni bir defa daha Limelight'a davet edebilme ihtimali var mı?
Je veux dire, qu'elles sont les chances que Larissa m'invite la seule nuit ou j'ai une excuse légitime pour sortir toute la nuit?
Bütün vücudumu geçtim ayağımı bile sokmaz Limelight'a.
En plus, il ne me laisserait pas poser un pied sous les feux de la rampe laisser seul tout mon corps.
Bence Limelight'a gitmelisin.
Je dis va sous les feux de la rampe.
Ben Limelight'a gidiyorum.
Maintenant, je vais au Limelight.
Limelight'a nasıl gidildiğini biliyor musun?
- Très bien. Tu sais comment rentré au "limelight"?
- Bekle Limelight biz geliyoruz!
Limelight, on arrive. D'accord.
Limelight'ta hiçbir şeyi düşünmemen gerekir.
Au couvre-feu, tu dois te laisser aller.
Belki ona Limelight'ta sürpriz yapmayı başaramadım ama pişman değilim.
C'était pour Carrie. Et peut-être que je ne l'ai pas surprise au limelight, mais je ne le regrette pas.
Limelight'ta ne işin vardı?
Que diable fais tu ici?
- Ben de sana aynı şeyi soracaktım.
Au Limelight? Je pourrais aussi te le demander.
Limelight, Area ve Danceteria.
Limelight, Area, et Danceteria.
Cuma günü Breadstix'e daha erken gitmeliyiz çünkü Lima Limelight'da Julie Andrews gecesi yapıyorlar arka arkaya Mary Poppins, Sound of Music ve Princess Diaries.
On doit aller au Breadstix plus tôt vendredi parce qu'il y a une soirée Julie Andrews au cinéma. Mary Poppins, La Mélodie du bonheur, Journal d'une princesse, Back to Back.
Tom Sawyer, ben Limelight.
Tom Sawyer, c'est Limelight.
DAVRANIŞ ANALİZ BİRİMİ QUANTICO - FBI
- Criminal Minds Saison 3, épisode 13 - "Limelight"
Limelight bu işin en iyisidir.
"Les feux de la rampes" est l'endroit où il faut être.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]