Lisede Çeviri Fransızca
2,076 parallel translation
Ponpon kızlık yaptın, lisede tiyatro oynadın ve oyun kurucuyla yiyiştin...
De majorette, d'actrice dans les pièces du secondaire, de sorties avec le quart-arrière.
* Küçük Annie Adderall * * Lisede hep dışlandı. *
La petite Annie Adderall était une paria au lycée.
Lisede daha çok vakit geçirmeliymişiz. Sırt çantam olduğun zamanı hatırlıyor musun?
Tu te souviens quand tu disais être mon sac à dos?
Lisede hiç öpüşmediğimize çok memnunum.
Je suis contente qu'on soit jamais sortis ensemble au lycée.
Eskiden lisede resim dersi verirdim.
J'étais prof d'art plastique.
Bir de benim gibi lisede 2 basketbol şampiyonası kazanmayı deneyin.
Essayez de gagner deux championnats de basket au lycée comme moi. - Tant mieux pour toi.
Lisede çok popüler bir öğrenciydim!
J'étais populaire au lycée.
Lisede popüler biri miydim?
- j'étais populaire au lycée, rétrospectivement?
Lisede bir İngilizce öğretmenim vardı. Uzun saçlı, hippi tipli biriydi.
Un de mes professeurs d'anglais au secondaire, il était du genre hippie, aux cheveux longs.
Ortaokuldayken şişkonun biriymiş. Sonra lisede futbola başlamış ve kilo vermiş.
C'était un bibendum à l'école mais il a perdu du poids grâce au foot.
Baban lisede mükemmel bir futbolcuydu.
Tu sais que ton père était un très bon joueur de football?
Lanet olsun, Hala lisede seks yapabilme ihtimalin var dostum.
Tu peux coucher dès le lycée.
Lisede değilsin, müzik grubunda değilsin, ordudasın!
C'est fini, l'école! Vous n'êtes pas dans un foutu groupe rock, - vous êtes dans l'armée!
Lisede beni Pete Hastings için satan kıza bir içki ısmarlamam lazım.
il faut que j'offre un verre à la fille qui m'a laissé tomber pour Pete Hastings à l'école secondaire.
Peki lisede beğenmediğiniz şeyler nedir?
Quel genre de spectacles faites-vous?
Artık lisede değilsin.
Tu n'es plus au secondaire.
Hala lisede olan ben değilim, Jon. Sensin!
C'est vous qui vivez dans le passé!
Lisede değilsiniz.
C'est pas le DEG.
Lisede İspanyolca dersi almıştım.
J'ai étudié que l'espagnol.
Yani dans lisede sorun değildi ama şimdi gerçek dünyayla yüzleşme zamanı.
C'était cool de danser au lycée, mais je dois rentrer dans le monde adulte.
- Lisede beraber dans ederdik.
On dansait ensemble au lycée.
Lisede çıktığın öylesine bir kız, tamam mı?
Juste une meuf avec qui t'es sorti au lycée, ok?
Mezunlar toplantısında sizi göremediğim için çok üzüldüm çünkü lisede en sevdiğim kişilerdendiniz.
J'ai regretté ton absence à la réunion. Je t'appréciais beaucoup au lycée.
Lisede okul birincisiydim.
J'étais le meilleur de ma classe au lycée.
Lisede, hastalığım yüzünden ehliyetimi alamadığımı ve Motorlu Taşıt Dairesi'ne bildiremediğimi söylemiştim, hatırladın mı?
Tu te souviens du lycée? J'ai dit que j'avais pas passé le permis parce que j'étais malade.
Lisede kalmak istiyorum.
Je veux rester au lycée.
Lisede de bir şeyler icat etmişsin, değil mi?
T'as aussi créé un truc au lycée, non?
Lisede aşık olduğum kız okulun en iyi lekros takımının eş kaptanıydı.
Celle que j'aimais au lycée sortait avec le capitaine de l'équipe de crosse.
Bu yöntemi kızlı erkekli lisede öğrendim.
J'ai appris ça au lycée.
- Lisede popüler miydin?
- En majorité. - Tu avais du succès à l'école?
Bak, eminim daha önce de duymuşsundur ama lisede zirvedeysen, işin bitmiş demektir.
Je sais qu'on te l'a déjà dit, mais si tu en fais trop au lycée, c'est fini.
Böyle bir şeyi en son, lisede bir çocuk öldüğünde görmüştüm.
Ça me rappelle quand un élève est mort, au lycée.
Senin aksine, ben lisede popülerdim.
Contrairement à toi, j'étais populaire au lycée.
Katie Couric'in siciline lisede şiddet yazıIırdı.
Katie Couric ferait une enquête approfondie sur la violence au secondaire.
Çünkü lisede Joanna adını kulanmıyormuş.
C'est parce qu'au collège, on ne l'appelait pas Joanna.
Lisede sorunların olduğundan bahsetmemiştin.
Tu ne m'as jamais dit que tu avais eu des problèmes.
Evet, ortaokul boyunca. Sonra lisede de yakındık.
Depuis l'école primaire, ensuite, au collège...
Lisede itip kaktığın o dört göz sivilceli kız değilim.
Je ne suis plus la fille boutonneuse à lunettes que tu malmenais au collège.
Lisede 18 yaşındaki biri için hayat nasıl mı?
Vous voulez voir ce qu'était la vie d'une collégienne de 18 ans?
Lisede sadece güçlüler ayakta kalır.
Au collège, c'est la loi du plus fort.
Hala anlamıyorsun. Hayır, çünkü lisede nasıl biri olduğun umurumda değildi. Nişanlandığın umurumda değildi.
Je me moque de qui tu étais au collège, que tu aies été fiancée.
Lisede, hafta sonlarımın çoğunu rodeoda geçirdim.
J'ai passé la plupart de mes weekends de lycée à faire du rodéo.
Keşke gitmeseydin de asıI acayip halini lisede görseydin.
Et encore, tu aurais dû le voir au lycée.
Annen seninle gurur duyardı şimdi de senin lisede öğretmen olduğunu söyleyip mutlu oluyor.
Tu rigoles? Fais pas attention au bazar. - C'est si pressé?
Ağabeyim Bruno şu an lisede. Tam bir kitap kurdu.
On a du gaz, on se fait des pâtes, après, je file au bureau.
Evet, çünkü sen lisede tamamen benden farklı deneyimler yaşadın.
- Tu ne peux pas comprendre. - Ça n'a pas pu être si terrible.
Ne, lisede mi? Hayır, benim için travmatik yıllardı.
Non, c'était plutôt traumatique.
Sayılır.Lisede Amerikan futbol takımının yıldızıydı.
Un peu. Super milieu défensif au lycée.
Buradaki Holly ve lisede okuyan bir oglum var. Walter Junior.
Holly, et j'ai un fils au lycée, Walter Jr.
Lisede miyiz?
On joue aux lycéens?
Bu davranış lisede başlıyor.
Et ça commence au lycée.