Listenin Çeviri Fransızca
618 parallel translation
Bugün listenin başında Napolyon'un mezarı var.
Le premier monument à l'ordre du jour est le tombeau de Napoléon.
Diğerlerini listenin dışında tutmakta haklı olduğumu ispat etti.
Que j'avais raison d'écarter les autres de la liste.
Íşinizi yapïnca listenin basïnda siz varsïnïz. Ç
Vous êtes le prochain sur la liste, une fois votre mission accomplie.
Brignon'a husumeti olan sadece siz değilsiniz elbette ama listenin tepesinde yer alıyorsunuz.
- Vous n'êtes pas les seuls à avoir eu des crosses avec lui. Vous voilà en tête de liste.
Bu akşamüzeri 5.22'de kovuldum ismim kara listenin en başına altın harflerle yazıldı. ... bir daha yayınevlerinde çalışamayacağım.
J'ai été renvoyé cet après-midi, à 5h22... et mon nom va être mis à l'index en lettres dorées... pour que je ne travaille plus jamais dans l'édition.
- Bu ikimizi listenin başına koyar.
Ça nous met tous les deux en tête de liste.
Listenin beş numarası.
Le numéro cinq de la liste.
Birlikte listenin üzerinden geçmiştik.
A propos de cette liste.
O konuşabildiği müddetçe listenin bir anlamı yok.
Cette liste ne sert à rien tant qu'elle peut parler. Alors?
Listenin sende olduğunu biliyor.
Il sait que vous avez cette liste.
Hiç şüphe yok ki, birliğinizin derecesi, gezdiğimiz askeri kurumlar... arasında listenin başlarındayer alıyor.
Votre fort se place indubitablement en tête des établissements militaires que nous avons visités.
Adı listenin en yukarılarında olsun.
Quand il aura plus de galons, il changera.
Diyelim hamile olsaydınız, listenin en başına geçerdiniz.
Si vous étiez enceinte, vous seriez en tête de liste.
Listenin ilk yarısını ele alabilirsin.
Prenez la première moitié.
Söylesenize, listenin tamamlandığını kim söyleyebilir ki?
Qui nous dit que la liste était close?
Anne, bütün listenin üstünden geçmeyi mi düşünüyorsun?
Maman, tu as prévu d'examiner toute la liste maintenant?
Ve listenin başında diyordu ki, "Keppel'in işine son ver."
Au début, il est écrit : "Terminer Kaple".
Ben hep listenin en sonundayım.
- Je suis toujours la dernière servie.
Listenin tümü bu mu?
C'est la liste complète?
Kimse kara listenin varlığını kabul etmiyor.
Personne n'admet que la liste existe.
# Listenin başındayım.
La tête d'affiche
Çeşitli yetersizlikler sebebiyle, bazı eski savaşçılar ve bu listenin sonundaki grup.
Il y a tous les anciens guerriers plus ou moins invalides et le groupe, en bas de la liste.
Almanlar'ın haberi olmadan listenin kopyasını alıp bize getirmeli.
Notre homme devra recopier la liste et la rapporter à l'insu des Allemands.
Bu listenin hiçbir anlamı yok.
Aucune importance.
Görevin o listenin Gestapo karargahına ulaşmasını engellemek.
La Gestapo ne doit pas mettre la main sur cette liste.
Bir kopya. Listenin bir kopyasını çıkarmış. - Ne yapacaksın?
Une copie de la liste qu'il avait fait faire.
Daha etkili olsun diye hepinize listenin bir kısmını veriyorum.
J'ai attribué à chacun de vous une partie de la liste.
Listenin tamamını okuyayım mı?
Voulez-vous que je continue?
Kara listenin ilk sırasına yerleşmekten korkmuyor musun?
Vous n'avez pas peur de finir sur sa liste?
Arkadaşım Jack Dalton bu listenin en başındaydı :
Certains passent leur vie à essayer de s'élever. C'était le cas de Jack Dalton :
Listenin sonu.
En fin de liste.
- Listeye girmek için, evet. Doktora satmaya çalışarak nasıl çıkacağım bu listenin tepesine?
Comment vais-je figurer sur le tableau en vendant à des médecins?
Neden adını listenin en başına yazmıyorsun?
Et si vous mettiez votre nom en tête de liste?
İsmin hâlâ listenin en başında duruyor.
Votre nom reste en tête de liste.
Listenin dışına çıkma.
Tenez vous en à la liste.
Listenin ucu bucağı yok.
La liste est infinie, mon grand.
Bu listenin bir resmini almak istiyorum.
Je veux faire une photo de cette liste.
Listenin çalındığı zaman.
Quand la liste a été volée.
- Hayır. - Listenin başına ekle.
Il est grand temps que tu essayes.
Listenin geri kalanını söylemeyeceğim.
Je n'en dirai pas plus.
Şükran günü geçit töreni listenin başındaydı.
Le défilé de Thanksgiving était banni!
Dün gece, beraber yatakta listenin üzerinden geçerken..
Hier soir au lit, en faisant la liste des choses à emporter.
Drake Sabitch'in dedesi, Winston Sabitch'di. İsmi listenin başında bulunuyor.
Comme son grand-père, Winston Sabitch, dont le nom est sur cette liste.
Listenin başına koyalım.
Le pauvre. Mettez-le en haut de la liste.
Listenin sekizinci sırasında.
C'est le 8ème sur la liste.
Bu listenin bir kısmı!
Y en a un paquet!
Listenin ucu bucağı yok!
... La liste n'en finit pas!
Ve bu daha listenin başı.
- Wooly, les menottes.
Bu listenin nesini anlamıyorum biliyor musun?
Merci.
O listenin en üstünde.
- Il est en tête de liste.
Listenin sende olmadığını biliyorum.
Je sais que t ´ as pas Ia liste.