Liên Çeviri Fransızca
22 parallel translation
Liên, uyan.
Liên, lève-toi.
Liên, geç oldu.
Liên, il est tard.
Liên, arpacık soğanlarını ocağa koydun mu?
Liên, et l'échalote en feuilles?
- Liên alışveriş yapmayı sevdiğini söyledi.
Liên dit que tu adores le marché, c'est vrai?
- Liên sana bir kahve yapsın.
Je vais dire à Liên de te préparer un café.
O sana "ağabey" diyor, sende ona "abla" diyorsun.
Liên t'appelle "grand frère" et tu lui dis "grande soeur".
Ama ilk önce "küçük hanım Liên" demeyi öğrenmeli.
Il faut d'abord qu'il arrive à dire : "petite soeur Liên".
Liên, sunağı merasim için süsleyelim.
Liên, dressons l'autel pour la cérémonie.
- Liên, Toán bir şey istiyor.
Liên, Toân voudrait quelque chose.
Liên?
Liên...
- Liên.
Liên.
Liên gitti mi?
Liên est partie?
Liên bunu hak etmiyor.
Liên ne mérite pas d'être maltraitée.
Az önce Lien'den içeri gelmesini istedim.
Tout à l'heure, j'ai invité Liên à entrer.
- Aynen öyle. Hoşça kal, Liên.
C'est ça, au revoir Liên.
Hadi gidelim, Liên.
Allons-y, Liên.
Liên söyledi.
Liên me l'a dit.
Liên biraz meyve ikram etti.
Liên m'a servi des fruits.
Birazdan gidip kız kardeşlerime gebe olduğumu söyleyeceğim.
Tout à l'heure, je l'annoncerai à Suong et Liên.
- Liên Abla.
- Bonjour, "grande soeur" Liên.
- Liên haklı.
Liên a raison.
Bu yağmurda ne yapıyorsun?
Bonjour Liên, que fais-tu sous la pluie?