English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ L ] / Lobe

Lobe Çeviri Fransızca

640 parallel translation
Bayanlar ve baylar, normal beyinle karşılaştırarak, frontal lob kıvrımlarındaki hasarları ve orta frontal lobdaki belirgin bozulmayı inceleyin.
Observez la rareté des circonvolutions du lobe frontal par rapport au cerveau normal, et la nette dégénérescence au centre du lobe frontal.
Ya da doğuştan beyninde üzücü bir hasar oluşmasıdır.
À moins qu'un lobe du cerveau n'ait été atrophié à la naissance.
Onca ay bana Vanderbilt 1944 ve sivri zekalı derken suratının ortasına yumruğu geçirmeliydim.
Tout ce temps, il m'appelait "Vanderbilt 44" et "Lobe frontal". J'aurais dû lui mettre mon poing dans la figure.
Sanırım kanamayı tam olarak sol oksipitalin altına lingual girus'un içine koymalıyız.
Nous allons situer l'hémorragie juste en dessous du lobe occipital, dans la circonvolution linguale.
Arka tarafı da gelişmiş. Standart altı kulak memesi.
Faible développement occipital, lobe plus petit...
Kızınızın durumunda bozukluk yan lopta.
Chez votre fille, c'est dans le lobe temporal.
Beynin yan lobundaki lezyon.
Une lésion du lobe.
Hala beynin yan lobunda...
Je le répète, le lobe temporal.
Beni karıştırmayın, Leopold ve Lobe'dan beri tek el kazanamadım.
J'ai pas gagné une seule fois depuis 1924.
Karaciğerin sol lobu normalden büyük.
Le foie, en particulier le lobe gauche, s'étend loin à gauche, jusque sous la plèvre.
Karaciğerin solu büyümüş ve yayılmış büyümüş, evet,..
"Le lobe gauche du foie est trop grand et s'étend..." Est trop grand...
Bu şekilde kafanızın içini de görebileceğiz...
... l'aire striée, derrière le lobe occipital.
Sonra ayakta, göğsüne gömülerek adamın kalbine yaslanmak ister, ama adamın yün fanilasının altındaki göğüs kemiği ve sol akciğerinin üst lobuna denk gelir.
Puis elle crut glisser vers son coeur, mais c'était en fait son sternum et un lobe du poumon.
Kulak memeni ısırmış
II t'a arraché le lobe.
Amcasıyla bugün ilgilenmeliyim çünkü yarın ön lobu kesilecek.
J'ai seulement son oncle pour la journée... car on doit lui faire une ablation du lobe frontal, demain.
Kulak memesini dişlemek, kalçaları sıkmak, falan filan.
Mordiller le lobe de l'oreille, pétrir les fesses, et ainsi de suite.
Sanırım beynimin sol yarısını dondurdum.
Je me suis gelé le lobe gauche du cerveau.
Sağ ön lobuna bakmak istiyorum.
Je veux examiner le lobe frontal droit.
Moturun sesinden, kam milinin arızalı olduğunu anlardım ama şimdi kam milinin nerede olduğunu ve nasıl söküleceğine dair en ufak fikrim yok.
Je savais d'après le bruit du moteur que l'arbre à cames avait un lobe plat... mais je n'avais pas idée où se trouvait l'arbre à cames ni comment l'enlever.
Çünkü kam milinin üzerinde arıza var.
C'est parce qu'un lobe est plat sur l'arbre à cames.
Hastanın kırık bir bileği var ama..... benim endişem kısa süreli travmanın parietal lobda bıraktığı etki.
Le patient a une fracture à la cheville... mais je m'inquiète davantage du traumatisme au lobe pariétal.
İşte top geliyor, Sazlo uzun bir atış yapıyor, Top Cerranos olduğu yere doğru gidiyor, duvardan sekti.
Lancer! Sazlo envoie une balle lointaine, qui lobe Cerrano et heurte le mur.
Sadece kulak memesini.
Ce n'était pas son oreille, seulement le lobe.
Programım, warp alanının ön kısmını genişletmeli.
J'ai fait un programme pour étendre le lobe avant du champ de distorsion.
Bakın, sağ ön lobdan girmiş.
Elle a touché le lobe frontal droit.
Frontal lob merkezinin etrafını sarıyor gibi.
Les effets sont concentrés autour du lobe frontal.
Bilgisayar, frontal loba yakınlaş. Tam görüntü.
Ordinateur, grossissement lobe frontal, couleur spectrale.
Büyük bir travma geçirdiniz -
Vous souffrez d'un grave traumatisme du lobe occipital...
Ön lopa 40 megavat.
Quarante mégawatts sur le lobe frontal.
Yine de, beyin loplarının karışmış olduğu kanıtını elde ettik.
Cependant, il y a des signes d'une implication précoce du lobe occipital.
Uzun süreli hafızayı geri getirmek için iç temporal bölgenin... kısa süreli sinaptik bağlantılarla aktivitesini arttırmayı amaçlıyor.
Il suffit d'accroître l'activité du lobe temporal médian cérébral, en se servant des synapses de la mémoire immédiate.
Beyni uyararak doğal endorfin salgılatır.
Vous stimulez le lobe cérébral qui produit les endorphines.
Ancak beynin ön lobları hasar görmüş. Ve korkarım ki bu hasar kalıcı olabilir.
Toutefois, il y a des preuves de lésions du lobe frontal qui m'apparaissent définitives.
Dax ve O'Brien arasında tam bir sinirsel sinaptik tarama yaptım ve iki hastanın da şakak loblarında bunu buldum.
J'ai effectué un examen comparatif de leurs synapses et j'ai trouvé ça dans leur lobe temporal.
He's got a contusion of the lobe and a possible dislocated malleus.
Il souffre d'une contusion du lobe et d'une dislocation du marteau.
Parakorteks, Betazoid telepatik lobudur.
Le paracortex est le lobe télépathique chez les Bétazoïdes.
Klingon. üç başlı lobda, kafatası dış iskeleti kırık.
Klingon. L'écrasement du crâne au niveau du lobe tricipital entraîne la mort immédiate.
Parietal loba doğru hasar var.
Le lobe pariétal est endommagé.
Blok 35-B den dopamine salınımı sağ lopta yetersiz.
La sécrétion de dorpaline dans le lobe droit est insuffisante.
Beyninin küçük bir parçasını almak zorunda kaldık.
Nous avons ôté une petite partie de votre lobe frontal.
Şakak lobunu taradım ve birkaç dakika önce yaptığım başka bir taramayla karşılaştırdım. Hipokampüsün asetilkolininde yüzde 13'lük bir artış var.
L'analyse de son lobe temporel comparée à celle réalisée il y a quelques minutes, révèle une augmentation de 13 % du taux d'acétylcholine dans l'hippocampe.
Ne zaman kazanmaya gitse sol kulağının arkasını böyle kaşıyor.
Quand il veut faire une acquisition, il se frotte le lobe gauche.
- Oksipital lobun elektrikle uyarılması görsel ve işitsel halüsinasyonlar yaratıyor.
Une stimulation électrique du lobe occipital crée de simples hallucinations.
Ölüme yaklaşma tecrübesini dikkate almıyorum çünkü bu olay temporal lobun uyarılmasıyla açıklanabilir.
Je ne nie pas ces expériences. Il y a une explication empirique, - la stimulation du lobe temporal.
Etrafında dönsün, mikrodalga beynini tarasın.
Si tu remues trop, tu te grilles le lobe frontal.
Bu sayede beynin ön kısmı korunmuş.
qui couvre le lobe inférieur. Il n'y a plus qu'à attendre.
Ama o figür de bu da vardı.
Son lobe droit était percé spécialement pour ça.
Ama kulak memesindeki sihirli noktayı bilir.
Mais il connaît un endroit sur le lobe de l'oreille...
- Tenis mi? Topa ulaşmaya çalışırken metal çite takıldım.
Il m'a lobé... j'ai reculé pour la rattraper, et pan, le grillage :
Harikasın.
Je sais qu'on les mesure non pas en quantité mais en proportion des neurones dans le lobe pariétal. Tu es incroyable.
Bir arka duvar yükselen vuruşu ile.
Grâce à un revers lobé arrière.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]