Lock Çeviri Fransızca
181 parallel translation
- Ya sen Lock?
- Et toi, Lock?
- Başarabilirsin Lock.
- Tu peux le faire, Lock.
Lock'ın da yoktu.
Lock non plus.
Adım Lock e.
Je m'appelle Locke.
- David Lock e olamaz.
- Pas David Locke?
Şu şekilde Bay Lock e senin işin kelimelerle, görüntüler, kırılgan şeyler.
Voyez-vous, M. Locke, vous travaillez avec des mots, des images, des choses fragiles.
Ses düzenini kaybettik.
Même topo pour le lock et la sonde.
Moskova ve Odessa'yı sarsan grevlerden... / i... burada hiç iz yok.
"Pas de signe des grèves et lock-out " qui secouent Moscou et Odessa.
Haberin var mı? Dew Lock şu yeni çıkan plastik ağaçlardan almış.
Dew Lock a acheté un sapin en plastique.
Lock Loll! Lock Loll!
Lock and Loll, baby!
Bu Doktor Lock da kim?
Qui est-ce Docteur Lock?
Sen onları yakalarsın, Kara Şövalye, ve Lock-Up da kilit altında tutar.
Tu les arrêtes, Chevalier Noir et Lock-Up les incarcère.
Bu Lock-Up çatlağının Arkham'daki güvenlik elemanı olduğunu mu söylüyorsun?
Quoi? Lock-Up, le responsable de la sécurité d'Arkahm?
Eğer biz aşabildiysek, Lock-Up da aşabilir.
Si on l'a franchi, Lock-Up peut aussi y parvenir.
Filmi birlikte izledik. 9 mm idi, Glock!
C'était un G.Lock 9mm!
Bayou Kimya Endüstrisi. Nevada Bulvarında Lock Shop'un karşısı işte.
Industries Chimiques Bayou.
Şu anda, Shon-ha'lock denen olayı tecrübe ediyorsunuz.
II s'agit du shon-ha'lock... l'engloutissement.
Lock, stock - the fucking lot.
Le beurre et l'argent du beurre. Tout le tralala.
Shon-ha'lock- - aşk- - duyguların içinde, en tehlikeli olanı.
L'amour est la plus dangereuse des émotions.
Moky - Lock.
Mocky-Lock.
Edward anlaşmıştık artık Mock
Nous étions d'accord : plus de Mocky-Lock.
Mocky - Lock öcü adam.
C'est le croquemitaine.
Mocky - Lock beni hep bulur.
Il veut que je reste ici.
Mocky - Lock geldi.
Mocky-Lock est apparu.
Mocky - Lock öcü adam, Mocky - Lock beni hep bulur.
"C'est le croquemitaine, il veut que je reste ici."
Mocky - Lock yine mi ortaya çıktı?
Mocky-Lock est un emmerdeur.
Anne kaz.
D'où tire-t-il Mocky-Lock? De Mère l'Oye.
Hedefe kilitlenildi-
Cible lock-
Hedefe kilitlenildi :
Cible - lock :
Aklına bazı isimler gelmiyor mu? Lock Ness, Koca Ayak. Kar adamı.
Rappelle-toi Loch Ness, Bigfoot et le Yéti, ils ont une chose en commun :
Lock-Nah.
Lock-Nah.
Lock-Nah!
Lock-Nah!
Abe pantolonunu giy, yoksa artık Matlock yok.
Abe... en pantalon, ou privé de "Mat Lock".
Tutukluk yapıyor. Güç kaybediyorum.
J'ai un vapour-lock.
Kendi gazinosu var, Lock Ness canavarını çaldı, bir bebek tarafından vuruldu ve güneşin önüne set çekti!
Il a eu son propre casino, volé le monstre du Loch Ness, a été descendu par un bébé et a voilé le soleil.
Sen Nick Load'sun, ben de John Lock.
- T'es Nick Armé et moi, John Paré.
Ben John Lock.
Nick Armé et John Paré.
Ama biz, bunun ; o zamanki işçi ayaklanması, lokavt ve aralarında müvekkilimin de bulunduğu 200 işçinin kovulması bağlamında değerlendirilmesini istiyoruz. Yani o ve diğer birçok kişi işçilerle polis arasındaki bildik ve çoğunlukla pişmanlık verici çatışmalarla sonuçlanan gösterilere katıldılar.
Mais nous demandons de considérer... le contexte de conflit social qui régnait... à l'époque, le lock-out... et le licenciement de 200 travailleurs, dont... mon client, qui l'a poussé avec de nombreux... autres à participer aux manifestations... que nous connaissons tous et qui... ont fini par de malheureux affrontements... entre les travailleurs et la police.
Komutan Lock'un emirlerine uyacağız.
Exécuter les ordres du commandant Lock.
- Komutan Lock'un emirleri... Sizinle hemen görüşmek istiyor.
Le commandant Lock exige... souhaite vous voir immédiatement.
- Morpheus ve Lock'un mu?
Morpheus et Lock?
şimdi Lock'la birlikte.
Elle est avec Lock.
- Komutan Lock.
Commandant Lock.
Lock haklıydı.
Lock avait raison.
Mifune ben Lock.
Mifune, ici Lock.
Daddy took his Remington And shot away the lock
Papa fait sauter la serrure
Plak şirketinden adam devamlı, "Daha çok lock and loll," deyip durdu ; ... ama geldikleri gibi daha sıska ve aptal olmaları daha iyi, bilirsin işte.
Le type du label ne cessait de répéter "Plus de lock and loll"... mais c'est bien mieux s'ils sont maigres et ringards... comme quand ils sont entrés, tu sais.
Kaza, Lock Haven, Pensilvanya'da 220 numaralı otoyolun toplayıcı yolunda olmuş.
L'accident s'est produit près de la Nationale 220 à Lock Haven, en Pennsylvanie.
Koç Carter lokavt kararını bir adım ileri götürerek... dün geceki maçı iptal etti. Richmond hükmen yenik sayıldı.
Le lock-out est monté d'un cran avec l'annulation du match.
- Lokavt mı?
- Un lock-out?
- Kim bu Doktor Lock?
Maintenant ça va. - Qui est ce docteur?