Lula Çeviri Fransızca
144 parallel translation
Benimle evlenmeden önce adı Lula Mae Barnes'di.
Elle s'appelait Lula Mae Barnes. Du moins avant de m'épouser.
Lula Mae'nın yeri kocasının ve çocuklarının yanı.
Sa place, c'est avec son mari, son frère et ses enfants.
Kuraklık yılında Lula Mae'yle evlendik. Henüz 14 yaşındaydı.
Quand j'ai épousé Lula Mae, elle allait sur ses 14 ans.
Ama Lula Mae, o bir istisna.
Mais pas Lula Mae. C'était quelqu'un d'exceptionnel.
Lula Mae'nin tek yapması gereken rahatına bakmaktı.
Lula Mae avait la vie facile.
Geldiklerinde böyle değillerdi. Lula Mae çok sıskaydı ve kilo aldı, kardeşi de adeta bir deve dönüştü.
Cette femme est devenue obèse, tandis que son frère s'est transformé en géant.
Şubat ayında dönecekmiş. Bu yüzden Lula'yı almaya geldim.
C'est pour ça que je suis venu la chercher.
Lula Mae'nın yeri kocasının, çocuklarının ve erkek kardeşinin yanı.
La place de Lula Mae est avec son mari, ses enfants et son frère. Hein?
Elbette, Lula Mae... Tabii eğer yarın hâlâ burada olursan.
Bien sûr, Lula Mae, si vous êtes encore là demain.
- Tanrım, Lula Mae...
- Mon Dieu, Lula Mae.
Hadi, Lula Mae.
Viens, Lula Mae.
Yardımların için minnettarım ama bu Lula Mae ve benim aramda.
C'est bon. J'apprécie votre aide, mais c'est entre Lula Mae et moi.
Seni seviyorum, Lula Mae.
Je t'aime, Lula Mae.
Çıldırmış gibi konuşuyorsun, Lula Mae.
Tu dis n'importe quoi, Lula Mae.
Ben artık Lula Mae değilim.
Je ne suis plus Lula Mae.
Tamam, Lula Mae.
Très bien, Lula Mae.
Seni seviyorum, ama ben artık Lula Mae değilim.
Je t'aime, mais je ne suis plus Lula Mae.
14 yaşında, hindi yumurtası çalan ve gül bahçesinde koşuşturan. Ben hâlâ Lula Mae'yim...
Je suis toujours Lula Mae.
Lula Mae de değilim.
Ni Lula Mae.
Hey, gençler, Lula'ya bakın.
Regardez Lula.
adım, ayak sür, ayak değiştir. Hey Lula sana küçük bir oyuncak yastık aldığım zamanı hatırlıyor musun?
Lula, tu te souviens de la fois où je t'ai acheté un coussin?
Yaşlı T-Dub'ın aklını başından aldın gidiyor Lula.
- Tu as excité T-Dub.
Lula hadi içeri gel.
Lula, viens, c'est prêt.
Hadi Lula, artık yemeğimizi yiyelim, olur mu?
Lula, allons manger de ce dîner.
Sen de ablan gibi pişirebiliyor musun Lula?
- Tu cuisines comme ta sœur?
Tamam. Şundan bir tane alayım Lula.
Donne-m'en une, Lula.
Evet, evet. Ben sadece Lula'yı kasama koymak istiyorum.
Je vais mettre Lula dans la chambre forte.
Onu daha önce hiç görmedin. O Lula değil!
- Entendu!
- Kahretsin Lula! Oyunu oyna ve çeneni kapa!
- Joue le jeu et ferme-la!
Lula, Bubba'yı dışarı çıkar ve yüzündeki o kara maytap lekesini iyice yıka.
Lula, enlève les traces de bouchon brûlé du visage de Bobba.
Tırnak etlerim iyi oldu.
Lula, quand Mattie s'endormira ce soir, viens dans ma chambre. Je n'ai pas de petites peaux.
- Lula saçımı sadece sirkeyle yıkadı Bowie.
- Lula m'a shampooiné au vinaigre.
Hadi Lula. Geç kalıyoruz.
Viens, Lula, on va être en retard.
Bowie, eğer sen ve Chicamaw Hermanville'e gidecek olursanız ben de, Lula'yı Charleston ve New Orleans'a doğru kısa bir seyahate ikna edip edemeyeceğimi görmek için Biloxi'ye doğru yol alabilirim.
Si Chicamaw et toi allez à Hermanville, j'irai peut-être à Biloxi pour voir si Lula se rendrait à Charleston et à La Nouvelle-Orléans.
Bak, Lula onu benim için yaptı.
C'est Lula qui me l'a faite.
Hey Lula, şapkasını alsana.
Lula, prends son béret.
Ama Lula'yla ben New Orleans'a harika bir yolculuk yaptık.
Lula et moi, on a fait un beau voyage à la Nouvelle-Orléans.
Çok güzel görünüyor Lula.
C'est très joli, Lula.
Yeni adım Lula Jean Woodcock Masefield.
Lula Jean Woodcock Masefield. C'est mon nouveau nom.
Lanet olsun Lula, tüm yüzümü boyadın.
- Tu m'as badigeonné le visage.
Pekâlâ, benim gidip, Lula'yı alıp gelmem gerekiyor.
Je vais chercher Lula.
Pekâlâ, eğer bizi görmek isteyen olursa, Lula ve ben 1 Mayıs'ta, New Orleans'daki Bourbon Street Otelinde olacağız.
Lula et moi serons au Bourbon Hotel à la Nouvelle-Orléans, le 1er mai, si quelqu'un veut nous voir.
Öldürülen soyguncunu eşi olduğunu söyleyen Bayan Lula Masefield ise...
Mme Lula Masefield, épouse présumée du bandit tombé...
Aha, bi bap la lu la, Bebeğim benim.
Well, be-bop-a-lula She's my baby
Bi bap la lu la, Belki demiyorum.
Be-bob-a-lula l don t mean maybe
Bi bap la lu la, Bebeğim.
Be-bop-a-lula She's my baby
Paul ile, Be Bop a Lula'yı sahnede ilk kez okuduğum gün tanıştık.
Paul m'a rencontré le premier jour où j'ai fait Be-Bop-A-Lula sur scène.
"Be-Bop-A-Lula" var mı?
Hé, est-ce qu'ils ont Be-Bop-A-Lula là-dessus?
Söyle : Küçük Lula bunu duysa, sence ne der?
Ois-moi ; elle en dirait quoi Lula, la petite salope?
Sonra da dedi ki, ben Lula'yı...
Et puis elle a dit que Lula et moi...
- Selam, Lula.
Salut, Lula.