Luo Çeviri Fransızca
129 parallel translation
Adım Yi Lo ve işsizim
Je m'appelle Luo Yi, un miséreux vagabond.
Lo Bey çok güzel bir atı var
M. Luo a aussi un très beau cheval.
Lo bey, yemekler kaçmıyor
Bon appétit, M. Luo.
Lo Bey! Şarap da alın lütfen
Buvez donc, M. Luo.
Lo Bey, Yeteneğiniz eşsiz Neden bu kadar mütevazı olduğunuza şaşıyorum
M. Luo, pourquoi un grand sabreur comme vous se qualifie-t-il de "pauvre hère"?
Lo Bey...
M. Luo...
Lo Bey
Frère Luo!
Onu köyümüzde misafir etmemiz gerek
Frère Xiang, frère Luo pourrait revenir avec nous.
Siang Birader. Lütfen sende söyle
Frère Xiang, insiste auprès de frère Luo.
Lo Bey...
Frère Luo!
Lo beyi mi yoksa?
Au dénommé Luo?
Siang birader, onun çeteden olduğunu sanıyordu
Frère Xiang, Luo Yi n'est pas un bandit.
Yi Lo'u gördüm
J'ai vu Luo Yi.
Lo Bey
Frère Luo.
Lo Bey, ilginiz için teşekkür ederim
Frère Luo, merci pour cet avertissement.
Lo Bey, herşeyi bilmiyorsunuz ln Amca, o...
Hélas! frère Luo, sachez... qu'oncle Yin n'est pas...
Düşündüm o öyle şeyler yapmaz Lo Bey sırrımızı kimseye söylemez
Je suis certaine que frère Luo ne nous trahira pas.
Lo bey, kalmanız benim fikrimdi aslında
Frère Luo, c'est moi qui vous ai dit de rester avec nous.
Lo bey... ln Amcayı kontrol eder misin?
Frère Luo, allez secourir oncle Yin.
Lo Bey! Siang Birader, o...?
Frère Luo, frère Xiang est...
Kuleye çıkın Lo bey
Maître Luo, allez-y.
Lo Bey... l
Frère Luo, je...
Lo Bey... ln Amca!
Frère Luo... Oncle Yin, c'est frère Luo qui a tué Jiao Hong.
Lo Bey, Lütfen Köyümüze gelin
Maître Luo, venez vous faire soigner chez nous.
Kardeş Luohan, biraz kireç alın. Avluyu yeniden boyayalım.
Luo Han, achète un peu de lessive pour laver l'arrière cour.
Luohan, döndünüz demek.
Luo han, vous êtes de retour.
Sorun nedir?
Quoi? Luo.
Tanrıya şükür ki, kardeş Luohan var.
Grace à frère Luo-han ces jours-ci
Kardeş Luohan, bana bir daha patron demeni istemiyorum. Bir tek sen bana öyle sesleniyorsun.
Frère Luo-han, ne m'appelez pas patronne à partir de maintenant, seulement vous m'appelez de cette façon.
Kardeş Luohan.
Frère Luo-han, merci!
Kardeş Luohan o gece gitmiş.
Mon grand-père Luo-han s'en alla cette nuit là.
Kardeş Luohan!
Frère Luo-han.
Kardeş Luohan!
Frère Luo-han!
O kardeş Luohan'dı.
C'est frère Luo-han.
Kardeş Luohan!
Luo-han, Frère Luo-han.
Kardeşim affet beni!
Ne protestez pas, Frère Luo-han.
Bizim köyün insanlarının anlattığına göre kardeş Luohan komünistlere katılmıştı.
Les gens de mon village dirent que mon grand-père Luo-Han joignit le parti communiste.
Louhan Liu'nun, Yeşil Öldürenler köprüsünde insanların gözü önünde, canlı canlı derisi yüzüldü.
Luo-han Liu fut tué en public à Ching Sha Kou.
Bu Luohan amcan tarafınca yapılmış olan "Shibali Hong". Hürmet et!
C'est le "Shibali Hong" fait par ton oncle Luo-han, salues le
Sana gözcülük yapmanı söylemiştim, ama sen yemeğe gittin. Şimdi Luo Hanı'ın salonunu temizleyerek cezalandırılıyoruz.
Au lieu de guetter, tu es allé manger une brioche.
Luo Han sopa düzenini alın - Yakalayın onları!
Arrêtez-moi ces rebelles!
Luo Han sopa düzenine karşı savaştın Herkes o adamın hile yaptığını görebilirdi.
Qu'est-ce que j'ai fait de mal?
Luo "kader" diyor.
Luo appelle ça "le destin"... J'y crois, moi!
Lo Bey, üstün Kung Fu yeteneğinizle
Monsieur Luo.
Lo Bey lütfen yardım edin ona
Frère Luo, dépêchez-vous.
Lo Bey
Frère Luo,
Yi Lo... Yun Hanım...
Luo Yi!
Lo Bey...
Frère Luo...
Yi Lo
Luo Yi!
... Luo Han salonunda ki keşişler bize gülecek.
Maintenant les vêtements.
Benim.
C'est à Luo de jouer!