English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ L ] / Lève

Lève Çeviri Fransızca

9,704 parallel translation
Bunu kaldırmadıkça hayır.
Sauf si on lève la barrière nous-mêmes.
Kapıyı kaldır. Kapıyı kaldır.
Lève la barrière.
Ayağa kalk.
Lève-toi.
Halk karşı koyup adalet istiyor.
Le peuple se lève pour réclamer justice.
Sen, ayağa kalk.
Toi. Lève-toi.
Dışarıdan sakin görünüyor olabilir ama içinde kazan kaynıyor anladınız mı?
Non, écoute, il-il a peut être l'air calme à l'extérieur, mais il y a une tempête qui se lève a l'intérieur, ok?
Ayak uydur yoksa saçından sürüklerim.
Lève-toi ou je te traine par les cheveux.
"Dur bir saniye neredeyim ben?"
Puis le gars lève les yeux et dit, " Attends une seconde.
Death in the Afternoon, The Sun Also Rises da diğerleri.
Mort dans l'après-midi, Le soleil se lève aussi, entre autres.
İyi misin? Bana bak.
Ça va? Hé. Lève-toi.
Daha sesli Stephanie.
Lève la tête, Stephanie.
Kaldırın!
Lève-le.
Tamam kalkıyorum, kalkıyorum.
C'est bon, je me lève.
Ateş gölünden canavar yükselir.
La bête se lève d'un lac de feu.
ayağa kalk.
Lève-toi, Monty!
Ona nasıl dokunursun?
Ne lève pas la main sur lui!
hayır!
Ne lève pas la main sur lui!
- Ona nasıl dokunursun?
Ne lève pas la main sur lui!
- Hayır.
Lève toi. - Non...
kalk. Kalk.
Maman, lève toi...
kalk.
Lève toi, Maman..
kalk!
Lève toi, Mustafa!
kalk!
Mustafa, lève-toi!
Kalk!
Lève toi!
- Kalk!
Lève toi!
dolunayın olduğu bu gece de kurtlar arenaya adım adım... kanlı bir dövüş için geliyorlar. polisin bile gözardı ettiği şekilde ilerliyor. suç olarak görüldü.
La lune se lève et les loups rejoignent l'Equinox... Préparez vous pour une bataille sans merci. En secret, dans l'illégalité et sous le nez de la police...
Hadi. Kalk!
Aller, lève toi!
Evlat kalk...
Lève toi, mon grand..
Ellerini kaldır.
Lève les bras.
Bizler de uyanıp takım elbise ve kravat giyip işe gidiyoruz.
Nous autres, on se lève, on enfile un costume, une cravate, on va travailler.
Kahretsin ya.
Bordel. On se lève.
Kalkmana gerek yok, ben hallederim.
Ne te lève pas. Je me débrouille, merci.
Bahçeye kadar koşalım, sonra yavaşlarız.
Jusqu'à la serre et après, on lève le pied.
Sana da bir şeyler verilmeden önce yerden kalkman gerek. Paradan da bahsetmiyorum.
Lève-toi avant qu'on te colle un rapport, et je parle pas de rapport sexuel.
Lütfen, ayağa kalk.
Lève-toi, s'il te plaît.
Ve sana başını gördüklerini söyledikleri zaman yavaşlamalısın.
Quand ils diront qu'ils voient la tête, - lève le pied... - La tête?
Kalk sana bir ped ayarlayalım.
Lève-toi, on va te mettre un tampon.
Ayağa kalk işte.
Lève-toi.
Ayağımı pedaldan çektikten sonra bile gitmeye devam ediyor.
Ça continue à avancer même quand je lève le pied. Regarde.
Bunkie, uyan.
Bunkie, lève-toi.
- Hadi kalk.
- Lève-toi.
- Hadi kalk artık.
Allez, lève-toi.
Eve gidiyoruz!
Lève-toi.
Bu arada Tanrı geceler ve iyi korusun.
Je lève l'embargo là-dessus. En attendant, bonne nuit. À vous aussi.
Her zaman kıılıcını almak için iki arkadaşın mı olmalı?
Il te faut toujours de l'aide pour que ça lève?
Hadi, kalk.
Tiens, lève-toi.
Sen, yayını kaldır.
Toi, lève le coude.
Onu kaldır.
Lève le.
Kalkma.
Ne te lève pas.
Kaldır kollarını.
- Lève-les.
Ayağa kalk bakalım canım.
Lève-toi, Darling.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]