Lıtre Çeviri Fransızca
167 parallel translation
Bu sabah saat 9 : 30 sularında Tre Fiori otelinden ayrıldı.
Ce matin, une dame... de l'Hôtel des Fleurs, vers 9 h 30...
Bu kadının, neden Tre Fiori Oteli'nden ayrılıp Via 24 Maggio'ye gittiğini.
Comment cette dame de l'Hôtel des Fleurs a pu aller à cette adresse, rue du 24 Mai.
- İşte Tre Fiori Oteli.
Voici l'hôtel.
Belki de para basarken kullandıkları mürekkepten oluyordur.
Peut - tre que c'est un composant de l'encre des billets.
Ha unutmadan efendim, bilimsel inceleme sırasında orada olmak ister misiniz?
Au fait, voudriez-vous tre present lors de l'examen technique?
Aslına bakarsanız içimizden olmadığınız için size güvenebileceğimizi düşündük.
L, idée était que, ne pouvant pas être le tra ^ tre, nous pouvions vous faire confiance.
Acil durum fitili el ile ateşlenebilir, şurada, rayın yanında.
Une Mche de secours peut tre allume la Main... l-bas, prs du rail.
Kabul etmeliyim ki hepsi de çok uyumlu ve söz dinleyen kişiler, hatta çok sıcak ve tatlı olduklarını bile söyleyebilirim.
Je dois l'admettre, ils arrivent des gens d' tre agr ables, je dois m me dire, conviviaux
Otlar bu yıl çok gür çıkmış olmalı...
L'herbe a d tre belle et abondante cette ann e.
Evet, tamam, Ama söylesene nasıl kazanacaksınız.
Oui, d'accord, l'important est d'^ tre devant au score.
Seyircilerimiz bu muhteşem eserin nasıl ortaya çıktığını merak ediyorlardır herhalde... bize bunu da açıklar mısınız bu yapıt nasıl ortaya çıktı?
Co { y : i } mment avez-vo { y : i } us pu, Margaret Do { y : i } nner, pro { y : i } duire une telle merveille dès vo { y : i } tre premier essai?
Eğer eski çekici halinize dönerseniz... gelecek hafta bir gece sizi çağırabilirim.
Redevenez l "'ê " tre charmeur que vous étiez et je vous convierai bientôt.
" Ben Tre Styles, akıl sağlığım yerinde olarak bu yıl okulun geri kalanında hiçbir fiziksel ya da sözlü tartışmaya girmeyeceğimi kabul ediyorum.
" Je soussignι, Tre Styles... sain de corps et d'esprit, m'engage a ιviter les disputes... physiques ou verbales, jusqu'a la fin de l'annιe scolaire.
- Görüşürüz, Tre.
T a l'heure, Tre.
Asla orduya yazılma, Tre.
Va jamais a l armιe, Tre.
Tre, sevginin etkisi.
Tre... Monsieur l'Amour.
O SONBAHAR, TRE, ATLANTA'DAKİ MOREHOUSE KOLEJİNE GİRDİ.
A L'AUTOMNE, TRE ENTRA... A L'UNIVERSITE MOREHOUSE D ATLANTA.
Sabah'da silahın dumanın kokusunu çok severim.
Je veux être rien du tout, comme toi, mec. L'à ‰ MISSION COMIQUE DE LA MORT.
Evet. Şimdi bir sorun var şimdi oda, hamile. - Ne yapacağımı bilmiyorum.
Si je comprends bien, je dois pas être pris... dans L'engrenage du chà mage perpà © tuel... et survivre grà ¢ ce aux allocs?
Belki o kişi O'dur.
Peut - tre que c'est celui-l .
Kişiler birbirilerini çok iyi tanımalı. Bir ömür beraber geçirmeleri için.
Tu dois r aliser qu'il vaut mieux bien conna tre l'autre... avant de le choisir pour la vie.
Belki de onlar birbirleri için yaratıldılar.
Peut - tre sont-ils faits l'un pour l'autre.
Birini diğerine sevdirecekse diğerinin de o birinin aşkına karşılık vermesini sağlamalı.
Quand IL rend une personne amoureuse d'une autre... IL devrait tre s r que l'autre aime le premier en retour.
Evet Sony, yükseklik 3 adımdan fazla olmalı. Yoksa sağ taraftaki seyirci olup biteni göremeyecek.
Soni, l'arri re-plan doit tre plus haut de 5 m tres... sinon le public de droite ne va pas voir ce qui se passe.
Buralarda olmalı.
Il doit tre l .
Bu da meşhur Shanghay'lı çocuk olmalı..
Ce doit? tre le cél? bre... Shangha?
Bu bizim ilk görüşmemiz, nasıl tanıyabilirsin ki?
C'est la premiŠre fois que nous nous sommes rencontr ‚ s. Comment pourriez-vous me reconnaŒtre?
- Eğer büyük babası Esha'nın... partide ne yaptığını öğrenirse kıyameti koparır.
- Si le grand-p re parvient conna tre... "Comment Esha s'est comport la partie ( parti ), Tout l'enfer se cassera l che"
Belki de biz birbirimiz için yaratılmamışızdır.
Peut - tre nous n'avons pas t faits Pour l'un l'autre.
Bana bunu geçen sene anlatsaydın daha iyi olacaktı, Tre.
Vous auriez pu me raconter ça l'année dernière, Tre.
Lil Tre, Derek'i o gece daha erken saatte gördüğünü söylemişti ama daha sonraki şu şişe olayından bahsetmedi.
Lil... Tre nous a dit qu'il avait vu Derek tôt dans la soirée, mais il n'a pas mentionné l'épisode de la bouteille.
- Tre onlara yardım çağırmalıyız!
- On doit aller chercher de l'aide!
Bu tarz bir iş, bilirsiniz, yahudi müşterilerinden kazandıkları para. Bilemiyorum, belkide yahudilerin öldürülmemesi için yardım ederlerdi.
l'argent qu'ils se feraient avec des clients juifs, peut - tre qu'ils n'auraient pas aid tuer les juifs.
Hails, Avustralya bizim için farklı bir macera olabilir.
l'Australie pourrait être une autre aventure incroyable pour nous, Hailey.
Anne, sonraki maça gelecek misin?
Maman. Tu devais � tre l � pour le match.
Çünkü o günden sonsuza dek seni hatırlayacağım.
Ce jour-l �, j'ai eu l'impression de te conna � tre depuis toujours.
Ölüm ile aşk davetsiz gelirler.
L'amour et la mort. Tous les deux viennent sans � tre invit � s.
68 yaşındaki Fadıl Joldiç, muhabirimizle konuştu.
DU VILLAGE JOLDIC, OU NO TRE JOURNALISTE A RENCONTRE
... çünkü bugün ölümünden tam olarak 7 yıl sonra tüm Yugoslavya saygılarını sunuyor, sirenlerle ve bir dakikalık saygı duruşuyla, can yoldaşımız Tito'ya.
... POUR LE SEPTIEME ANNIVERSAIRE DE SA MORT, PARTOUT DANS NO TRE PAYS, LES SIRENES RETENTIRONT ET NOUS FERONS UNE MINUTE DE SILENCE EN L'HONNEUR DE NO TRE PRESIDENT BIEN AIME.
Biz sizi biraz araştırdık. çok paranız yok, nasıl oluyor da, böyle büyük basarili bir Ajansın ortağı olabiliyorsunuz.
Vous ne gagnez pas assez d'argent, pour ˆtre partenaire.
Cenazeye niye gittiniz?
Pourquoi ˆtre all ‚ e... l'enterrement?
Marshall'lı olacaksanız, hemen şimdi Marshall'lı olacaksınız.
VoÏ... s voulez être Marshall? Alors c'est maintenant!
Biliyorsun, senden baş koç olmanı istediler.
Ils vous ont demandà © d'être l'entraà ® neur.
İşte bu yüzden oğlunuza ülkedeki başka hiçbir okulun sunamayacağı bir teklif sunuyoruz.
Et ce que noÏ... s offrons à votre fils, aï... cune aÏ... tre università © du pays ne peut l'offrir.
Eh, diğer eliyle yazmaya çalışmak da hoşuna gitmeyecektir ve devam ederse, olacak olan bu.
Il n'aimera pas non plus à © crire avec l'aï... tre main et c'est ce qui arrivera si à § a continÏ... e.
Hayatımda ilk defa belki de, spor tarihinde ilk defa birden artık gerçekliğini kaybetti.
PoÏ... r la premià ¨ re fois de ma vie, et peÏ... t-être poÏ... r la premià ¨ re fois dans l'histoire dï... sport soÏ... dain'ce n'est plus vrai.
Bilmeyenleriniz için burası, 1970 Thundering Herd takımının altı üyesinin ebedi istirahatgâhı.
PoÏ... r ceux qÏ... i ne le savent peut-être pas, ici reposent les dà © pouilles de six membres de l'à © qÏ... ipe des ThÏ... ndering Î — erd de 1 970.
Canlarını alan uçak kazası öylesine sert, öylesine gerçekti ki cesetleri teşhis edilemedi.
L'accident d'avion qÏ... i a volà ¨ leur existence a à ¨ tà © si violent et si absolÏ... qÏ... e leÏ... rs corps n'ont jamais pÏ... être identifià © s.
Ben İranlıyım ve gurur duyuyorum!
Je suis iranienne et fià ¨ re de l'être!
Devlet rahat olabilirdi.
L'à ‰ tat pouvait être tranquille.
Markus başarılı bir yazar olmak üzereydi.
Markus allait être un grand à © crivain.