Macintosh Çeviri Fransızca
153 parallel translation
Bay Byam, bizi neden zincire vurup hapsettiğini anlamıyorum. Siz, Bay Stewart, Mclntosh, Coleman, Byrne ve ben isyancı değiliz.
M. Byam... pourquoi il nous garde aux fers... vous, Stewart, Macintosh, Coleman, Byrne et moi?
Buyurun Bay Van Cleve.
Faites venir le Dr Macintosh!
Robinson'a, gidip hemen Dr. Macintosh'u getirmesini söyle.
Henry est malade!
Emniyet'teki Scotland-Yard tipi Macintosh'um gitti.
Mon imperméable façon Scotland Yard! Il a disparu!
Kuzeyde gökyüzü çok güzeldir, Macintosh.
Le ciel boréal est une splendeur, Macintosh.
Bizim Rhode Island avukatımız, Peter Macintosh, O devlet yüksek mahkemesini araştıracak.
Notre avocat à Rhode Island, Peter Macintosh, analysera les arrêts de la Cour suprême.
- Macintosh kötü haberleri olduğunu söylüyor.
Macintosh a de mauvaises nouvelles.
Ne? Sırf cömertliğimden, ve mantığım aksini söylese de, Buraya gelip Mac'imde o film senaryosunun üzerinde çalışmana izin verdim.
Par pure bonté d'âme, et tout en sachant que c'était une erreur, je t'ai autorisé à venir ici et à utiliser mon Macintosh pour travailler sur ce script dont tu parles tant.
Geldik kafa karıştırıcı kısma ; vulkanize Macintosh siparişi söz konusuysa... yağmurluğun'y'sini mi, yoksa su geçirmezin's'sini mi kullanırız?
Mais ça peut se compliquer. Un imperméable vulcanisé, par exemple... Il faut le mettre sous P pour "vêtements de pluie"
Bu da Dan Macintosh.
Et voici Dan Macintosh.
Sen, ben ve Macintosh iyi bir ekip olurduk.
Toi, moi et Macintosh, on pourrait faire une belle équipe.
Benimle ve Macintosh'la biraraya gelirse çok sıkı bir ekip olurmuşuz.
Il m'a dit que lui, moi et Macintosh on ferait une super équipe.
- Noel elmaları! - Macintosh elmaları!
Achetez vos pommes de Noël.
Karımı... bir Macintosh ile... çiftleştirmeliler.
Ma femme, on devrait la croiser avec un Macintosh.
IBM ve Macintosh programlarında kesinlikle işin ehliyim.
Je maîtrise les logiciels lBM et Macintosh.
Omaha Steaks, MacWarehouse.
Boucheries Omaha, MacIntosh.
Şimdi, onları kullanıyoruz. Ilk Mac'ler ve Gravestein'lar.
Pour l'instant, on utilise les Macintosh et les Gravensteins.
Macintosh takımı. Daha çok bir aile gibiler.
L'équipe Macintosh est comme une grande famille.
- Adı Macintosh.
Son nom est Macintosh.
- Macintosh.
- Le Macintosh.
- Macintosh! Macintosh!
Macintosh!
- Macintosh en büyük!
Macintosh!
Yeni Macintosh grubu ve diğerleri.
Sa nouvelle équipe Macintosh contre tout le reste de la boîte.
Fakat bugün kutlama günü. İşte Macintosh.
Mais aujourd'hui... le Macintosh.
Minik Macintosh'umuzu vaftiz etmenin zamanıdır.
L'heure est venue de baptiser notre cher petit Macintosh.
Bu şirkette, Apple'da, bu iş dünyasında sadece biz, siz, Macintosh grubu gerçek sanatçılarız.
Les gens de chez Apple, de toute cette activité, vous tous, l'équipe Macintosh, êtes les seuls vrais artistes.
Sadece biz. Macintosh takımı.
Tout ce qui compte, c'est nous, l'équipe Macintosh.
Evet, olanlar hakkında. Tüm bu, onlar ve bizler zırvaları. Macintosh Apple II'ye karşı falan.
À cause de tout ce qui se passe, cette histoire de "nous contre eux", Macintosh contre Apple II.
- Dedim ki sizin Macintosh çıktığında anneme almak isteyeceğim tek bilgisayar o olacak.
Quand le nouveau Mac sera sorti, c'est l'unique ordinateur que j'offrirai à ma maman.
Havayolu kayıtlarına göre... 2207 sefer sayılı uçuşun pilotu Kaptan Harold Mackintos.
D'après la compagnie, c'est le commandant Macintosh qui pilotait le vol 2207.
Medya ve hükümet, Kaptan Mackintosh'un o uçakta öldüğünü sanıyor.
Pour les médias et les services officiels, Macintosh est mort sur ce vol.
Ve sizi de şövalye ilan ediyorum, Bay... Bruce Macintosh.
Bruce Macintosh de San Leandro.
San Leandro. Bruce Macintosh. Hizmet Gülü Nişanı'nın yetkileriyle.
Bruce Macintosh, maîtres de l'Ordre de la Rose.
Fakat Macintosh ve Redding firmaları senin yanında olacaklar... ve göreceksin ki dava günü senin günün olacak.
"Mais McIntosh et Redding sont là, " pour vous assurer un procès équitable.
- Macintosh'ta yaptım.
Je les ai faits sur un Mac à la salle informatique.
Siz, taksi şöföründen yardım istemek ama soyguncular kaçmak. Video kamera, Macintosh marka dizüstü bilgisayar termos, traş makinası, sırt çantası, bütün eşyanız! Çalınan eşyalar :
Vous demander chauffeur à l'aide, voleurs partis, objets volés :
Hayır, biraz eski, ama değeri var.
En effet... Mais c'est un Macintosh Classic d'un modèle devenu rare.
Görünüşe göre değişik bir tip Macintosh'umuz var.
On dirait qu'on a un tout autre type de Mac.
Mac'lere bayılmazsın da, ne yaparsın?
Vous aimez Macintosh?
Bilgisayar PC mi yoksa Macintosh mu?
C'est un PC ou un Mac?
Oh, aman Tanrım, bu Macintosh'um ile konuşma oyunu... oynamaktan da daha harika.
Oh, mon Dieu, c'était plus cool que de jouer avec la fonction vocale de mon Macintosh.
Bu bilgisayarları değiştirmelisiniz.
Vous devriez opter pour Macintosh.
2003 yapımı Macintosh G4.
C'est un Macintosh G4 de 2003.
Apple Macintosh'ta varsayılandı, sonra Windows'ta da varsayılan oldu. Malumunuz, Windows, Apple'ın yaptığı her şeyi kopyalıyordu.
C'était la valeur par défaut sur le Macintosh d'Apple, puis sur Windows qui copie tout ce que Apple fait, comme vous le savez.
Ben Shawn Spencer, bu da ortağım Squirt Macintosh.
Quoi de neuf, mec?
Sana bir kaç ciddi sorumuz var.
Shawn Spencer, et voici mon partenaire, Squirts Macintosh.
Macintosh 3 ve 8'lik tüp.
- Mac 3 et un 8-0.
Bana "The Twist" Josh Macintosh deyin.
Appelez-moi Josh "le twister" Macintosh.
Benim adım Macintosh.
- En anglais - Je m'appelle Mac Intosh
- Macintosh! Hizmetinizdeyim!
MacIntosh, à votre service.
Peter Macintosh.
Peter Macintosh.