Macready Çeviri Fransızca
49 parallel translation
- Mac, teçhizatlarını giy.
MacReady, prépare-toi.
- Hadi, MacReady.
Cesse de râler.
Öyleyse, hadi, MacReady. Norveçliler buna ulaştılar... - ve buzun dışına çıkardılar.
Donc, les Norvégiens trouvent la chose, la dégagent...
Kahretsin, MacReady. " Bu yanıklarda hala hücresel hareketlilik var.
"Son activité cellulaire ne cesse jamais."
- MacReady, Bennings'i 10 yıldır tanırım.
Je connais Bennings.
İyi atış, MacReady.
Bien visé, Mac.
- Kulübene ne dersin, MacReady?
Chez toi, MacReady?
R.J. MacReady, helikopter pilotu, ABD 31 Nolu Karakol.
"R.J. MacReady, pilote d'hélicoptère, Station 31."
Fakat, MacReady, düşünüyorum ki, eğer bu şeyin küçük bir parçası bile tüm bir organizmayı ele geçirmek için yeterli ise, herkes kendi yemeğini hazırlasın, ve yanlızca konserve yemeyi öne sürüyorum...
J'ai réfléchi : si une particule de la chose peut envahir tout un organisme, chacun de nous devrait préparer ses propres repas.
Sen ölü bir adamsın, MacReady!
Tu es un homme mort, MacReady!
Harika, MacReady. Çok güzel adamım! Hadi!
Ça va, on a compris.
Nasılsa uyuyacaksın, MacReady.
Faudra bien que tu dormes, Mac.
Yak şunu! - Acele et, MacReady!
Vite!
Elimde sadece Hemşire Macready'nin cerrahi yaralar losyonu var.
Juste la Lotion Mrs McReady pour Bobos et Contusions.
Macready, Horn ve Langtree. Başkaları da vardı.
Nacready, Horn et Langtree, entre autres.
Baska savas karsıtı filmler görmüştük. Ama bu öyle dürüsttü ki. Bilhassa mahkemedeki ve Macready ile Kirk Douglas arasındaki sahneler.
On avait déjà vu d'autres films antimilitaristes... mais celui-là était si sincère... surtout la scène du procès et celles entre Macready and Kirk Douglas.
Vulcan adlı bir gezegenden.
Je pense qu'avec M. MacReady nous...
Düşündüm ki Bay MacReady'i yanımızda...
Que vos hommes lâchent ces armes.
Tahminimce... geldiklerinde, bazı şeyleri değişmiş olarak bulacaklardır.
J'ai parlé avec MacReady. Il reconnaît, après les derniers évènements, que certaines de vos lois sont à revoir.
- Bayan Macready?
- Mme Macready?
Önemli değil.
Ça va, Mme Macready.
Macready!
- A quoi rime ce vacarme? - La Macready!
R.J. MACREADY - Cenaze evi.
R.J. MACREADY - FUNÉRAILLES
Size Başkan Jack MacReady'yi takdim ediyorum!
Je passe la parole à notre maire, Jack MacReady.
Şimdi benim, Jack MacReady'nin işine son vermek mi istiyorlar?
S'ils croient que Jack MacReady va baisser son froc!
Bu tarafa, MacReady.
- Police!
Bence sen büyük adamsın, Bay İnanç.
Je vous crois très ambitieux, M. Macready. *
Mindy Macready.
Mindy Macready.
İyi günler Müdür McCready.
Directeur Macready...
Violet MacReady, lütfen hemen acil servise rapor verin.
Violet MacReady, s'il vous plaît, rapport à l'ER immédiatement.
O kötü kız ise Violet Macready.
L'autre salope est Violet Macready.
Diyor ki, güneş gözlükleri John A. Macready diye birinin olabilirmiş.
ça dit que les lunettes ont pu appartenir à John A. Macready.
Meğerse biri denemiş. Mindy Macready.
Il s'avère que quelqu'un l'avait déjà fait.
Babası öldükten sonra, emniyetteki ortağı Marcus, Mindy'nin yasal vasisi oldu.
Mindy Macready. Après que son père mourut, son vieux partenaire de police, Marcus, devint son tuteur.
Sen Mindy Macready'sin.
Tu es Mindy Macready
Mindy Macready!
Mindy Macready.
Mindy Macready sadece bir kılık.
Mindy Macready n'est qu'un déguisement.
Çavuş MacReady'?
Inspecteur MacReady?
Sen Çavuş MacReady, diyeceksin.
C'est l'inspecteur MacReady pour toi, mon garçon.
Çavuş MacReady?
Inspecteur MacReady?
Ben Çavuş Jim MacReady, lütfen mesaj bırakın...
Ici l'inspecteur Jim MacReady. Vous pouvez laisser un message...
Sizi satın almak için ne yaptılar Şerif Macready?
Combien vous ont-ils payé pour vous mettre dans leur poche, shérif MacReady?
MacReady nerede?
Où est Mac?
- Yanıyoruz, MacReady!
- Reculez!
- Aklında ne var, MacReady?
- Tu penses à quoi?
MacReady, yak şunu!
MacReady, brûle-le!
Ölmüş, MacReady!
Absolument pas.
İyi bir adamdır, ona güvenebilirsin.
- Ici, MacReady. C'est un type de confiance.
İlerideki açıklığa doğru gidiyor MacReady!
Il court vers la clairière!