Manage Çeviri Fransızca
31 parallel translation
Bu, "Manage a trois" işi. Bu Fransızcaydı değil mi?
Le ménage à trois, c'est français.
Eğer boks kariyerini yöneteceksem bana güvenmelisin. - Bir şey göstereyim.
Si je manage ta carrière de boxeur, tu dois avoir confiance en moi.
Sonra adını öğrenene kadar onunla konuşacağım. Kıyafetim kâfiyse adını hatırlayacaktır.
Manage the talk until her name come round.
E, yakında menajerim olmanı isteyebilirim.
E, t'es en feu. Bientôt je vais vouloir que tu me manage.
Yıllarca böyle devam edebilirdim ama bununla artık uğraşamayacağım bir zaman olacak.
And I could go forward for years but there will be? a time when riuscir not the most to manage it.
Vincent Chase'i temsil ediyorum.
Je manage Vincent Chase.
- Selam, ben Ray. Cora'nın menejeriyim.
- Ray, je manage Cora.
Bunu değiştirmek benim işim değil Şimdi ben yöneticiyim.
C'est pas mon boulot de le changer. Je manage maintenant.
Will hem benim arkadaşım hem de yeni grubumun menajeri.
Will est mon ami et manage mon nouveau groupe.
- Ve o da menajerin?
Et il vous manage?
Onun grubunu yönetiyorum.
Je manage son groupe. Quoi?
Şu muhteşem grubu ben yönetiyorum.
Je manage un groupe fabuleux.
* Sırtımı kaşımanı istersem, yapabilir misin?
♪ if I asked you to scratch my back ♪ ♪ could you manage that? ♪
Orta yönetim seviyesine çıktın demek.
Tu me manage à fond, hein?
20 yıldır Merrick'in günlük işlerini yürütüyorum.
Je manage le quotidien pour Merrick depuis plus de 20 ans.
Resmi olarak ikinci sırada Jang Su-ki var ama doğrusu bu bir formalite ve bu işle pek alakası yok.
Officiellement, la place de No 2 est occupée par Jang Su-ki. Un poste honorifique. Il ne manage rien du tout.
En başından beri Danny'nin kariyeriyle ben ilgileniyorum. Sen bu işe karışma, Ben.
Je manage la carrière de Danny depuis le tout début.
Annem zorla yaptırdı. Çünkü o senin menejerin ve sen Jane'e yakın olmak istedin.
Maman ne à forcer vu qu'elle manage ta carrière, et tu voulais être près de Jane.
Rodeocularımızın müdürüdür.
Elle manage tous nos riders.
Oraya gelmemi istemiyorsanız bu işi hemen bitirin.
Apprend comment prendre de l'initiative si tu ne veux pas que je micro-manage.
Yani sanırım artık kasabadaki bütün mankafaların menajerliğini yapacağım.
Donc je suppose que maintenant je manage toutes musiciens ringards de la ville.
Onlara hayatta Köfte ve Truitt'lerin menajerliğini yaptığımı söylemem.
C'est pas possible que je leur dise que je manage Meatball et les Truitts.
La Manage'a gitmiş.
Elle était au La Manage.
Bu benim yönettiğim, aynı zamanda Max ile beraber olan erkek manken mi?
Est-ce que c'est le mannequin homme que je manage et qui sort avec Max?
Onu yöneteceksin.
Alors manage-le!
Niye, hizmet edecek birini mi arıyorsun?
Pourquoi, tu voudrais être managé?
D bloğunda beş grubun menejerliğini yaptım ve feci iyilerdi. Hem de nasıl. Twixies'i hiç duydun mu?
J'ai managé cinq groupes au bloc D et ils étaient super bons.
Sonra da size uyuşturucu vermeye çalışacaklar çünkü bir menajeriniz yok.
Puis on vous défonce aux médicaments... tout ça parce que vous avez été mal managé.
Bana patronluk taslamandan bıktım baba.
J'en ai marre d'être managé.
Geçen gün menajerliğini yaptığın Rudy Truitt geldi. Evcil rakunu Reba tarafından ısırılmış.
Oh, eh bien, ton managé, Rudy Truitt, est venu l'autre jour après s'être fait mordre par son raton-laveur, Reba.
- Ben. - Daha önce grup menajerliği yaptın mı?
T'as déjà managé des groupes avant?