Manifesto Çeviri Fransızca
88 parallel translation
İğrenç eski kayıtlardan biri, reklam, Komünist Manifesto.
Tantôt une chanson pourrie et en guise de pub, "Le manifeste communiste."
Stüdyoda bulunmasından büyük onur duyduğumuz konuklarımız Karl Marx, modern sosyalizmin kurucusu ve Komünist Manifesto'nun yazarı.
Nous avons le grand honneur d'avoir avec nous, dans le studio, Karl Marx, fondateur du socialisme moderne et auteur du Manifeste du Parti Communiste.
Bu manifesto tamam.
L'appareil est complet.
Manifesto böyle diyor.
C'est dans le Manifeste.
Bu akşam Dünya Forumu'nda konuk etmekten büyük ayrıcalık duyuyoruz : Karl Marx, modern sosyalizmin kurucusu ve Komünist Manifesto'nun yazarı.
Ce soir, au forum du Monde, nous avons le plaisir d'accueillir Karl Marx, fondateur du socialisme moderne, et auteur du Manifeste Communiste...
Ama annen politik bir manifesto yazdı.
Mais votre mère a écrit un manifeste politique.
Aynı şekilde ben de... sizin yukarıya getirmek istediklerinize dair, tam anlamıyla eksiksiz bir manifesto istiyorum.
Dans cet esprit, je voudrais un rapport détaillé et complet de ce que vous avez l'intention d'embarquer.
Kaptan, en son manifesto geldi.
Nous venons de recevoir le dernier manifeste.
Tarımsal Manifesto.
Manifestations agricoles
Tarımsal Manifesto...
Manifestations agricoles...
Manifesto mu?
Un manifeste?
Manifesto burada.
Voilà le manifeste.
Otobüste broşür dağıtıp duran o deliyimi diyorsun. Ona manifesto denir.
Le cinglé qui distribue ses textes débiles?
Şimdi izin verirsen manifesto dağıtmam gerekiyor.
J'ai des manifestes de foi à distribuer.
- Manifesto mu?
- Manifeste?
Manifesto 22 devre olduğunu söylüyor.
Sur le manifeste, c'est écrit 22 cycles.
Bir hayal unsurunun üzerine kurulmuş basit gerçeklerle bezeli dikkate değer bir manifesto.
C'est un ouvrage remarquable, qui énonce des vérités fondamentales encore valables pour toutes les fictions.
İlk düşüncem şu. Manifesto sözcüğünü kullanma.
Premier avis : oublie le mot "manifeste".
Bir manifesto yazdım, idam edileceğim gün basılmasını istiyorum.
J'ai écrit un manifeste que je veux publié le jour de mon exécution.
Hicks kurallarını adli manifesto olarak tartış "
"des dossiers criminels au sein d'un système de tribunal moderne."
Hiçbir manifesto hatırlamıyorum, yemin ederim.
Je ne me rappelle pas d'un manifeste, je le jure.
Yemin ederim, gruba katıldığımda... asla hiç bir manifesto imzalamadım.
Je le jure, quand j'ai rejoint le groupe je n'ai signé aucun manifeste.
Manifesto çok da umurumda değildi.
L'idée du Manifeste ne m'intéressait pas vraiment.
Yapmam gerekenler, değişkenleri girmek, algoritmayı çalıştırmak ve presto manifesto, ruh ikiziniz yanınızda, ve bu, işe yarıyor!
Tout ce que j'ai à faire, c'est entrer les variables, lancer l'algorithme, et instantanément, votre avez votre âme soeur, et ça marche!
toksik Manifesto.
Le Manifeste Toxique.
Her hafta düzinelerce manifesto, açıklama ve komplo teorisi tehtidi alıyorum.
Je reçois une tonne de manifestes d'allumés chaque semaine.
Evet, manifesto ve size göndermiş olabileceği diğer şeyleri de bundan sonrasında bunlar kanıt sayılacak, bu yüzden onları bana vermenizi istiyorum.
Alors le manifeste et tout ce qu'il a pu vous envoyer sont des pièces à conviction maintenant, et il nous les faut.
Genç Eppes, işte sizin için hazırlanmış "The Toksik Manifesto." kopyası
Jeune Eppes, ta copie privée du "Manifeste Toxique".
"Toksik Manifesto"
"Le Manifeste Toxique"
Manifesto mu?
Le manifeste?
Hımm, burada "manifesto" kelimesinin kullanmış olması ve kaderci bir gururluluğa işaret ediyor.
Et bien l'usage du mot "manifeste" suggère un sens aiguë de la destiné.
Toksik Manifesto'nun 189. sayfasında Brott McHugh'tan bahsediyor.
Page 189 du Manifeste, Brott parle de McHugh.
Graybridge'i deşifre etmek için Toksik Manifesto'yu yazdın.
Tu écris le Manifeste pour exposer Graybridge.
Hugo, Komünist Manifesto'nun ilk satırı neydi?
Hugo, quelle est la première phrase du Manifeste Communiste?
Karşılıklı mahcubiyetimiz bize mani olmuştu. Ama şimdi manifesto, yani ruhani tasdik zamanıydı.
Notre réserve mutuelle nous inhibait... mais maintenant, c'est évident - il y a une reconnaissance spirituelle.
"Komünist Manifesto".
Le manifeste du parti communiste.
Abinell kadını, barı ele geçirmeden önce basına bir manifesto yollamış.
Cette Abinell a fait parvenir un manifeste à la presse avant d'attaquer le bar.
Başlığı "Manifesto".
C'est écrit, "manifeste".
Pratik yaşam rehberi adında manifesto gibi bir şey yazmış ve bazı bölümleri direkt olarak "Boş Gezegen" den alınmış.
Il a écrit un document, une sorte de manifeste qu'il appelle "guide pour apprendre à vivre", dont certains passages reprennent des extraits de votre livre "Empty Planet".
Bombacı, yayımlanmasını istediği bir manifesto yazmış,.. ... ama ulusal gazeteleri istemiyor.
Le poseur de bombes veut que son manifeste soit publié, mais pas dans un journal national.
"Alın size şipşak bildiri."
Une petite compil. Presto manifesto.
Petrokimya endüstrisinin, dünyadaki tüm dertlerin... sorumlusu olduğunu iddia eden bir manifesto.
Un manifeste, blâmant l'industrie pétrochimique pour tous les maux.
Connie'de manifesto var.
Pas du tout! Connie a la liste.
Tyrone o vardı dedi manifesto çeşit?
Tyrone a dit qu'il avait écrit une sorte de manifeste.
Bay Taylor beni faaliyetlerini resmi manifesto dışında tutmam için işe aldı ama işler kontrolden çıktı.
M. Taylor m'a demandé de garder ça en dehors de l'agenda officiel, mais là, ça échappe à tout contrôle.
Manifesto gerekmiyor.
Pas besoin d'un livre rouge.
Bilirsiniz, Komünist Manifesto'da vardır özel Merkez Bankası isteği, çünkü özel merkez bankalarıdır bu fikirleri yazdıran. Marx ve Engels'in ortaya koydukları şeyleri..
Vous savez, c'est dans le Manifeste du Parti Communiste d'avoir une banque central privée parce que les banquiers centraux ont écrit ces idées qu'ils ont fait publier par Marx et Engels.
Peki ya manifesto?
Et votre manifeste?
Manifesto.
Le manifeste.
Manifesto üzerinde biraz daha düşünün.
Continuez à réfléchir à ce manifeste.
Manifesto'mu okumuşsun.
Vous avez lu mon manifeste.