Mara Çeviri Fransızca
1,138 parallel translation
Masaai Mara KENYA
Maasaï Mara KENYA
- Yok para mara!
- Arrête tes conneries!
- Teşekkür ederim Mara.
- Merci, Marla.
Senin hayatın nasıl gidiyor?
Comment va la famille? Mara et Cinthia?
Mara senden sıkılacak ve Cinzia senden nefret ederek büyüyecek. O zaman özgür olacaksın.
Mara va se fatiguer de toi et Cinthia, en grandissant, te haïra et tu seras libre.
Arkadasimiz Mara'yi görecegiz.
On va voir notre amie Mara.
Neden bizden bu kadar nefret ediyorsunuz Mara?
Pourquoi tu nous détestes tant, Mara?
Mara'nin düsüncelerimi okumasina engel olabildim.
J'ai réussi ø protéger mes pensées de Mara.
Mara nerede?
Où est Mara?
Mara!
Mara!
- Mara?
- Mara?
- Geri çekil Mara.
- Recule un peu, Mara.
- Mara!
- Mara!
Mara nerede?
Où est Mara? !
Bugün Ha'mara. Ha'mara mı?
Aujourd'hui, c'est Ha'mara.
Para mara yok.
Pas d'argent.
Manny Feldstein, kayıtlarda, "Newark taşımacılık şirketi Grace ve Marra, bilinen bir mafya, Belediye Başkanının kampanyasına yardımda bulundu" yazıyor.
Il t'a déclaré, de façon officielle, que la Sté Grace Mara, transporteurs liés à la mafia, a casqué illégalement pour la réélection du maire? Il l'a dit.
Maromokotro Masai-Mara
Maromokotro, Masai-Mara,
Maromokotro Masai-Mara...
Maromokotro, Masaï-Mara.
Maromokotro Masai-Mara
Maromokotro, Masai-Mara.
- Mara senin için endişeleniyor.
- Mara t'aime bien, tu sais?
Sana bir şey soran oldu mu?
Mara, je t'ai demandé quelque chose!
- Dalga geçme, ne istiyorsun?
- Mara, lâche-moi!
Memnun oldum.
Je suis Mara. Enchantée.
Mara kararını verdi. Köye, ailesine gidecek.
Mara a décidé de rentrer chez elle, voir ses parents.
Mara ailesine gitmeli mi gitmemeli mi?
Elle devrait y aller ou pas?
Mara on yıldır köyüne gitmedi.
Mara n'est pas retournée chez elle depuis dix ans.
Bir hafta sonra erkek kardeşi evleniyor ve Mara da gitmek istiyor. Ama köyde kimse onun artık "Kadın" olduğunu bilmiyor.
Son petit frère adoré se marie dans une semaine, et Mara veut y aller, mais là-bas, personne ne sait que "lui" est devenu "elle".
Bize hala cevap vermedin. Mara ne yapmalı?
Tu ne nous as toujours pas répondu pour Mara.
Ben sana söyleyeyim : " Mara'nın ona anlattıklarını.
Je vais te le dire : C'est Mara qui le lui disait.
Para mara vermiyor. Tek yol bu.
Y a que comme ça!
Beni duydun, bende para mara yok.
Sur la tête de ma fille : j'ai pas le fric.
Mara, annem, birkaç yıl önce öldü.
Mara, ma mère, est morte il y a plusieurs années.
Mara Felton kızımıza bakıyordu.
Mara Felton était notre baby-sitter.
Melissa ortadan kaybolduğunda polis Mara'yı sorguya çekmişti.
La police l'a interrogée quand Melissa a disparu.
Tammy, Mara'dan ölen annesi olarak bahsetti.
Tammy a parlé de sa mère, Mara. Elle est décédée.
- Babamın adı Joseph'tı. Annemin de Mara.
Mes parents étaient Joseph et Mara.
Öğretmendim, tıpkı Mara gibi.
J'enseignais, comme Mara.
Mara, neden geceleri kayıkları yukarı çekiyorsunuz?
Pourquoi remontez-vous les barques, la nuit?
Mara, neden burada yaşlı insanlar yok?
Pourquoi n'y a-t-il pas de gens âgés, ici?
- Mara, neler oluyor? - Erken geldiler.
Que se passe-t-il?
O zaman Morlock'ları bulmamıza yardım edebilirsin. Mara'yı da.
Vous pouvez nous aider à trouver les Morlocks... et Mara.
Eğer sana zarar gelirse, Mara bana çok kızar.
Tu ne dois pas être blessé.
Para mara yok.
J'ai pas de fric.
Mara WilliamS'ı tanıyor muSunuz?
Mara Williams?
Bunu Söyleme.
Mara, ne dites pas cela!
Doğru.
- À Grace Mara.
- Para mara yok!
Pas un sou!
- Mara, harikaydın.
C'était superbe.
- Mara!
Mara!
- Mara, neden? - Lütfen, bilmiyorsun.
Pourquoi?