Marry Çeviri Fransızca
232 parallel translation
Ağır ceza mahkemesinin bugünkü duruşmasında, jürimiz oyuncu Marry Baring'i tiyatro yönetmeni Bay Moore'un eşi Ellen Moore'un öldürülmesinden oybirliğiyle suçlu bulmuş ve ölüm cezasına çarptırmıştır.
Au terme de son procès en cour d'assises, l'actrice Mary Baring a été reconnue coupable du meurtre d'Ellen Moore, épouse du directeur de théâtre, et condamnée à la peine de mort.
Anadilinde söylendi "Marry Bingo-Bingo" dedi
II chante son patois rigolo II a dit : "Épouse Bingo-Bingo"
- Marry Superman!
Epouse Superman!
Sen işleri idare edersin, Marry Çocuklar da sana yardım eder.
Tu t'en sortiras, Mary. Les garçons s'occuperont du bétail.
Kızın olduğunu zannettin ve bana Marry deyip durdun.
Vous m'avez prise pour votre fiancée. Vous m'appeliez Mary.
Marry ve benim hiç ortak yanımız yok.
Mary et moi n'avons rien en commun.
Ben sadece oradaydı Marry ile hiç tanışmadı bile.
Ben est comme les autres. Il ne la connaît même pas.
- Ne oldu Marry?
- Qu'y a-t-il?
Oh, tamam Marry.
- Je vais lui parler.
Tembel Marry, uyanacak mısın?
Petite paresseuse, vas-tu te lever?
Ama gerçek şu ki, bir keresinde buradaki Marry Anne ile bir adamı öldürdüm.
Un jour, j'ai tue un homme a mains nues.
Marry adlı kız ödemeli telefondan aradı.
Mary a téléphoné.
Marry bana hoş biri olduğunu söyledi.
Mary vous trouve bien.
Polly ile ilgili öğrenmek istediğin bir şey varsa, Marry ile konuş. Marry.
Allez parler à Mary pour en savoir plus sur elle.
Teyellemeler de koymuşlar Marry?
Etaient-ils satisfaits?
Marry de geliyor değil mi?
Mary vient aussi?
Neden olduğunu anlayamıyorum Annemle marry neden benimle yaşamasınlar ki
Mais je comprends mal que maman et Mary ne soient pas chez grand-père.
Hadi Marry ile git Saddy
Va avec Mary.
Ben iyi bir terziyim Marry ve kendim için gereken parayı kazanmaya niyetliyim.
Je puis gagner ma vie en tant que couturière.
annemle Marry de gelmiş dede
Maman et Mary sont venues aussi.
Annemle Marry de aileden ama..
Mais maman et Mary, c'est la famille!
annem geç kalmadı mı Marry?
Maman n'est pas rentré e?
Annem mutlu mu marry? Hiç söylemiyor
Est-ce que maman est heureuse?
Anne, Marry nerede olduğunu söyledi evet
Je suis dé solé e d'avoir tardé! Mary m'a expliqué. Neuf ou à retoucher?
Devam edeyim, Tek sorun Annem ve Marry bizimle beraber değiller
Je reprends... " Maman et Mary ne sont pas avec grand-père et moi.
Sady'nin annesi ve Marry ile yaşamaması bana acayip geliyor Acayip?
C'est louche que sa mère et Mary soient à part!
Hazır olunca gel bize katıl marry
Vous viendrez le manger avec nous?
hiç bir İngiliz hizmetkar bunu yapamaz ama Marry hizmetçi değil Benim arkadaşım yoldaşım
Aucune servante anglaise ne se comporterait ainsi! Mary n'est pas une servante.
Onun için üzüldüm Marry.
Il me fait de la peine.
Çok ta umurumda değil doğrusu annemle ve marry ile yaşıyorum ve her gün dedemi görmeye gidiyorum her şey tersine döndü değil mi?
"Ça m'est é gal, je resterai avec maman et Mary et je pourrai voir grand-père. Les choses changent, hein?"
Keşke annemle marry de gelebilseydi
Dommage que maman et Mary n'y soient pas.
Marry Ann, ne yapıyorsun burada?
Marie-Anne, que diable faites-vous là?
Yani, gelinle Marry Mountain'da okumuş olsaydın gözümden kaçmazdın.
Vous étiez peut-être à Sainte-Marie avec la mariée... Je ne vous y aurais pas ratée.
Bir büyük Bloody-Marry alabilirmiyim?
Pourrais-je avoir un grand Bloody Mary?
Marry bir hayvan bakıcısı.
Marier un gardien de zoo.
Merhaba, Marry.
Bonjour, Mary.
Marry Christmas.
Mary Christmas.
Bayan Marry Christmas.
Madame Mary Christmas.
- Peki, ya Marry?
- Non, elle est très bien.
Marry bir şeye kızmış olmalı. Sen de öyle.
- Marie aime la ville, comme vous.
- Marry Taylor, efendim.
- Mary Taylor, monsieur.
Seni Balmoral'da görmüş müydüm Marry?
Vous verrais-je longtemps à Balmoral, Marie?
Söylesene Marry, Kraliçe bugünlerde ne okumayı tercih ediyor?
Dites-moi, Marie. Pour se détendre, qu'est-ce que la Reine lit en ce moment?
Marry Ann'in kıyafetinden parçalar etrafa saçılmış.
On a trouvé des morceaux des vêtements de Mary Ann éparpillés.
Arkadaşlarım Marry ve Patty daha kötü söylüyorlar.
- Hélas, non. J'ai des copines qui la massacrent encore plus.
Özür dilerim.Marry.
Je suis désolée, Marie.
Merhaba Marry.
Allo, Marie.
Marry gitmiş.
Mary est partie.
Marry Hizmetçi değil.
Mary n'est pas une servante.
Biz de annem ve marry ile başka bir noel partisi yaparız partiden sonra tabii yaparız
On fera un Noël sé paré avec maman et Mary.
Bana, bir "Bloody Marry" daha getirir misin, canım?
Ressers-moi un V8 vodka.