Mather Çeviri Fransızca
129 parallel translation
- Yaşadığım müddetçe bir daha asla cadılar bayramı partisine gitmeyeceğim. Özellikle de Steve Mather'ın evine.
Plus jamais je ferai Halloween, surtout pas chez Stevie Mathis.
Siyasi miydi? Rahip Mather?
- Il s'occupait de politique?
Kimse Rahip Mather'a bir şey enjekte etmedi.
On n'a rien injecté dans le révérend Mather.
Biri Rahibi bu şekilde kullanıp onu öldürmüş olabilir?
Comment est-ce qu'on a pu utiliser Mather ainsi et puis le tuer?
Bu olayda Rahip Matter'ın öldürüldüğünü kanıtlayacak kadar.
Dans ce cas-ci, ça pourrait prouver que le révérend Mather a été tué.
O deli adam yüzünden mi? Mather mıydı?
A cause de ce fou de Mather?
Bu yüzden bana tam olarak anlatmanı istiyorum. MacGyver Rahip Mather'ın öldürülmesinden tam olarak kimi şüpheli görüyor.
C'est pourquoi je veux que tu me dises qui MacGyver suspecte d'avoir tué le révérend Mather.
Teslimat : 411 Montgomery, 85 Mather'e doğru.
Un paquet au 411 Montgomery pour le 85 Mather.
24 yaşında, evlenene kadar Ogilvy Mather'da danışman olarak çalışıyordu. 24!
" Jusqu'à récemment, la mariée, 24 ans, travaillait comme superviseur pour Ogilvy Mather. - 24 ans!
Wayne Mather'ın fotoğraflarını hemen bastıramadık çünkü SID parmak izi ve DNA incelemesi için film kutularını açılmadan önce incelemek istedi.
Nous ne pouvons pas développer les photos de Wayne Mathers de la manière habituelle, la Scientifique veut voir si les boîtes de pellicules révèlent des empreintes avant de les ouvrir.
Bayan Isringhausen, bana, Sophia'ya... ve tabii ki kendinize gösterdiğiniz... davranış biçimini, tutucu papaz Cotton Mather bile... sert ve sıkıcı bulurdu.
Mlle Isringhausen, Cotton Mayer aurait trouvé durs et tristes les critères que vous appliquez si résolument envers moi et Sofia et bien sûr vous-même.
Size.... şunu söylememi istedi. Şirketinin ihtiyaçlarını halledecek başka bir firma arayacakmış. ve Bay Mather ve Bay Boyd.... siz ofise döndüğünüzde görüşmek istediklerini söylediler.
Il m'a dit... de vous dire qu'il va chercher une autre firme pour gérer sa société et M. Mather et M. Boyd veulent vous voir quand vous reviendrez au bureau.
Cindy Mather öldü mü?
Alors... Cindy Mather est morte?
Slathery and Mather'ın yeni genel müdür yardımcısına bakıyorsun.
Tu as en face de toi le nouveau vice-président.
Kurtulan birisi tarafından yazılmış hayatta kalan bir mahkûm İlana Mather.
C'est le livre d'une survivante, d'une prisonnière qui a survécu. Ilana Mather.
Bayan Mather, sizi bekliyorlar.
Madame Mather? Ils sont prêts à vous entendre.
- Bayan Mather?
- Madame Mather?
Gabriella ve Emily Mather.
Gabriella et Emily Mather.
Mathers'ın geleceğiyse tek atışa bakar.
Je vais niquer son héritage... et l'avenir de Mather en un seul coup.
Bayan Berman, eğer bana bu fırsatı verirseniz, Berman, Marks and Mathers'a ne kadar bağlı olduğumu göstereceğim.
Mme Berman si vous me donniez cette opportunité je vous montrerai à quel point je suis engagée envers Berman, Marks and Mather.
- Mathers'ın cep telefonu açık.
Téléphone de Mather en ligne.
Dönemin iktidardaki Yüce'si Prudence Mather tükenmeye başlamıştı ve yolculuğu tamamlayamayacak kadar zayıf olduğunu biliyordu.
La Suprême régnant à l'époque, Prudence Mather, souffrait de la tuberculose et se savait trop faible pour faire le voyage.
Yangını söndürmesi için kodamanlar kimi gönderdi?
Le tout puissant en hausse mather?
Yüce Increase Mather'ı mı? Hayır, oğlunu.
Non, son fils - - cotton.
Oyalanma kızım. En önde olmanı istiyorum.
Je te veux au premier rang la où Cotton Mather ne peut pas aider mais être ébloui par vos charmes.
Cotton Mather'ın senden etkilenmek dışında bir seçeneği kalmasın. Tanrı aşkına, anne.
Pour l'amour de Dieu, mère, pourquoi ne pas simplement m'enveloppez dans la soie et me parader aux enchères?
Dikkat demek? Küçük Mather'ın dikkatli olduğunun ölçüsü olarak üç insanı mı asacağız?
Et allons nous prendre trois personnes pendues comme mesure de la prudence pour mather junior?
Yargıç Hale ile kızımızın iç güzelliği için endişeliyiz Papaz Mather.
le magistrat Hale et moi même sommes préoccupés à propos de la beauté intérieure de notre fille, révérend Mather.
Büyük Increase Matter.
Le grand Increase Mather.
Cotton Mather alametleri kafaya takmış,... onlarla ilgili bir bölüm ve mısra yazmış
Notre Cotton Mather est plutôt obsédé par les signes... Il a écrit un chapitre et un vers sur eux.
Biraz kafam karıştı Mather.
Je suis... Je suis confus.
Bence, bunun mümkünatı yok, Mather...
Je pense... et je sais que c'est impensable pour vous...
Mercy'yi dinlememizin vakti geldi sanırım. Öyle değil mi Rahip Mather?
Peut-être qu'il est temps que Mercy nous le dise.
Bu sanığın, cadı ya da cadılar önünde tepki vermesi gerekmiyor muydu?
N'est-ce pas, révérend Mather? Ne doit-elle pas réagir face à la, ou les sorcières coupables?
Mather'ın dediğine göre, kıyamete çok az kaldı.
Selon Mather c'est la fin.
Ben Papaz Mether.
Je suis le Révérend Mather.
Papaz Mather?
Révérend Mather?
Papaz Mather.
Révèrent Mather.
Bir düşünsene... yakışıklı papaz Mather tarafından çarşıya götürülmek.
La simple idée de... d'être conduite à travers le marché par le beau révérend Mather.
Cotton Matter soyadını aldığında tüm bunlar mazide kalan bir anı olur.
Tout ne sera qu'un lointain souvenir une fois qu'elle sera Mme Cotton Mather.
Roger Mathers'i öldürmek için kullanılan silah 9 mm'likti değil mi?
L'arme qui a été utilisée pour tuer Roger Mather était un neuf millimètres, c'est ça?
Soru şu, Roger Mather's nasıl aldı?
La question est : comment Roger Mathers l'a-t-il obtenue?
Niye Mather ve Sibley ve de Alden aileleri... ve diğer tüm kurucu aileler yeni Kudüs olarak burayı seçmişler?
Tu sais pourquoi les Mather et les Sibley et les Alden et toutes les autres familles fondatrices ont vraiment choisi cet endroit pour devenir leur nouveau Jérusalem?
Beni şaşırtıyorsun, Mather.
Vous me surprenez, Mather.
Cadıyı sorgulamak için harika bir yer, Mather.
Magnifique endroit pour interroger un prisonnier, Mather.
Canın yanıyor mu, Mather?
Es-tu blessé, Mather?
Evet.
- Le révérend Mather?
Mather.
- Mather.
Cotton Mather... Hayır!
L'examen est dans 6 h et la plupart des choses dont vous parlez
Hoş geldiniz Papaz Mather.
Bienvenue, révérend Mather. Rum, gin, ale?
Papaz Mather. İyi akşamlar, Bayan Sibley.
Bonsoir, Mme SIbley.