Mattı Çeviri Fransızca
7,438 parallel translation
- Gözlerini kapat Matty. - Baba...
Ferme les yeux, Matt.
Matt Murdock.
Matt Murdock.
Bayan Page, benim adım Matt Murdock.
Mlle Page, je m'appelle Matt Murdock.
- Ben Matt, bu da Foggy.
Je suis Matt. Lui, c'est Foggy.
Masaya oturmalar bu yüzden var Matt.
C'est l'intérêt de la négociation.
Olayın içine güzel kadınlar girdi mi kararların pek sağlıklı olmuyor Matt.
Tu n'es pas forcément le meilleur juge avec les jolies femmes.
Ama ne idüğü belli olmayan çok güzel bir kadın varsa Matt Murdock onu bulur ve Foggy Nelson acı çeker.
Mais s'il y a une belle femme à la personnalité douteuse dans la salle, Matt Murdock la trouve, et c'est fichu pour Foggy Nelson.
Belki suçlu değil Matt ama bu, Bayan Page'in doğruyu söylediği anlamına gelmiyor.
Elle n'est peut-être pas coupable, mais ça ne signifie pas qu'elle dit la vérité.
Kalk Matty.
Debout, Matt.
Hadi Matty.
Allez, Matt.
- Matt LeBlanc sizi görmek için burada.
Matt LeBlanc est ici pour vous voir.
Öyle, ama o sadece Matt senin şovunu yapamasın diye taktikti.
Ils l'ont fait, mais c'était juste un stratagème pour empêcher Matt de faire ta série.
- Biz Matt için geldik.
- Nous sommes là au nom de Matt. - Oh?
Bu Matt Graver.
Voici Matt Graver.
Senin için bir ekip çıkardım Matt.
J'ai préparé une équipe pour toi, Matt.
Matt, ilk giren sen olabilirsin, böylece Delta'dan adam almayız.
Matt, vous pouvez être le fer de lance, on n'aura pas à braquer un gars de Delta.
Neler oluyor Matt?
Quel est le problème, Matt?
Matt, biraz konuşabilir miyiz?
Matt, peut-on parler une minute?
Irak'ta Matt gibileri çok gördüm.
Je voyais des gars comme Matt, en Irak.
Matt gibi danışmanlar, gelir ve ortalığı karıştırır suçluların tepki verip hata yapmasına sebep olurlar.
Des experts tel que Matt arrivent, ils font bouger les choses, ils provoquent les criminels pour qu'ils réagissent et commettent des erreurs.
Matt gibilerin amacı budur.
Et c'est le but des gens comme Matt.
- Adım Matt.
- C'est Matt.
Matt'in ilaç faturaları bayağı artmış.
Les factures médicales de Matt s'accumulent.
Bu Matt ile saçma hediye odasına gitmekle mi ilgili?
C'est parce que tu veux aller chercher des cadeaux avec Matt?
Ne yazık ki Matt LeBlanc ile işim var.
Mais j'ai ce truc avec Matt LeBlanc.
Matt LeBlanc.
Matt LeBlanc.
Matt, sakıncası yoksa Vive-8 elindeyken bir resim çekebilir miyiz? Hiçbir şey bedava değildir.
Matt, je peux prendre une photo de vous avec la boisson?
Hey, doktor.Ben Matt.
Je suis Matt.
- Matt LeBlanc'ın babası için.
- Le père de Matt LeBlanc.
Matt LeBlanc, şovumuzun yıldızı hani.
Matt LeBlanc, la star de notre série.
Matt'in babasının ameliyat olması gerekiyor.
Le père de Matt LeBlanc doit avoir une chirurgie du coeur.
Matt Merc'i arayıversin işte.
Dis à Matt d'appeler Merc.
Sen Matt'i o kahrolası şeyi okumaya zorlamasaydın bunların hiçbirinin olmayacağını yargılayıcı bir şekilde olmadan belirtebilir miyim?
Et puis-je notifier... pas pour juger... rien de tout ça ne serait arrivé si tu ne l'avais pas forcé à lire le satané truc.
Ama bu Matt LeBlanc yoluna daha önce de girdik.
- Je sais. Mais on a déjà pris la route Matt LeBlanc.
- Ben Matt.
Salut, c'est Matt.
Dün Matt LeBlanc'ın temsilcisinden ona Opposite için rol teklif ettiğine dair çok tuhaf bir arama aldım.
- Ah bon? - J'ai reçu un appel bizarre de l'agent de Matt Leblanc hier qui disait que vous lui proposiez le rôle? Ah oui.
Matt senaryoyu okudu, işi yapmak istedi.
Matt a lu le script et voulait le faire.
- Matt LeBlanc'a ne dersin?
Et à propos de Matt LeBlanc?
- Matt, ben Britta.
Matt, c'est Britta.
- Matt Damon.
- Matt Damon?
- Aynen. Matt'e.
À Matt.
Bu yüzden, Matt alacaklılar yüzünden bezdirildi.
Ses créanciers le harcelaient.
Matt'i tâciz ediyorlardı..
Il pensait qu'on le suivait.
- Spor Ayakkabı Galaksisi'nden Matt mi?
- Matt, de Sneaker Galaxy?
Bay Ehrmantraut'un bir oğlu vardı, Matt. O da Philly Polisi'nde çalışırdı.
M. Ehrmantraut avait un fils, Matt, également policier.
Matt, ortağı, Troy Hoffman ile olay yerine gitti.
Il était avec son coéquipier, Troy Hoffman.
Üçüne tuzak kuruldu ve Matt kaçmayı başaramadı.
Ils ont été pris dans une embuscade. Matt est mort.
Matt'i o şekilde öldüren her kimse, bize göre... Yani şu an en iyi teorimiz, Hoffman ve Fensky'nin bir şeye bulaşmış olabileceği. Pis bir işe bulaştılar ve Matt de o yüzden öldü.
Comme l'assassin de Matt court encore, on pense, c'est notre théorie, que Hoffman et Fensky étaient mêlés à une sale affaire.
Matt'in adamlarıydı sonuçta, ara sıra görürdüm o kadar.
Des amis de Matt. Je les croisais parfois.
Yine de Hoffman, Matt'in ortağı olmasına rağmen cenazeler için gelmedin, değil mi?
Mais tu n'es pas revenu pour l'enterrement? Hoffman était le coéquipier de Matt.
Önce Matt, altı ay geçmeden ortağı ve komiseri?
D'abord Matt, et 6 mois après, son coéquipier et son sergent?