Mayor Çeviri Fransızca
79 parallel translation
Willy Liebel, Lord Mayor Nürmberg Üstgrup lideri
Willy Liebel, Maire ( Oberburgermeister ) de Nuremberg
Lord Mayor'ın önümüzdeki cumartesi günü vereceği ziyafette çorba yapmak üzere şunlardan üç tane alacağım.
Il en faudra trois pour la soupe au banquet du Lord Maire.
Lord Mayor'ın gösteri günü.
Le jour de la parade du Lord Maire.
LORD MAYOR'IN GÖSTERİ GÜNÜ
Parade du Lord Maire
Merhaba, Bay Mayor.
- Passe. - Bonjour.
Oldukça yetenekli denizciler efendim. Lord Mayor'un adamlarından daha iyiler, sokaktan toplanan adamlar olarak da iyi iş çıkartıyorlar.
Ils valent un peu mieux que des crapules, et ne sont pas pires que les paresseux enrôlés de force.
Teşekkürler Mayor.
Merci, M. le maire.
Günaydın, Mayor.
Bonjour, M. Launay.
Hanımefendi, müsadenizle takdim edeyim...'Plaza Mayor'.
Madame, permettez-moi de vous présenter la grand place. - Très joli.
Biliyor musun, Fay mayor'ın ifadesi hakkında şüphelerim var.
Vous savez, j'ai des doutes sur le témoignage de Fay Major.
Mayor Koch : Okullarda sanat kursları var.
Les écoles font des cours de dessin.
Mr. Mayor, posterdekiler graffiti dahilerimi?
Monsieur le Maire, on peut faire des graffiti sur ces affiches?
Mayor Koch : yaklaşık üç yıl önce, Dick Ravitch'e bir öneride bulunmaya karar verdim köpekleri koyun graffiticilerden alanı korumaları için.
Il y a 3 ans, j'ai décidé de suggérer à Dick Ravitch qu'il mette un chien dans le dépot pour garder les vandales du graffiti dehors.
İçeri girin ve sizi Mayor'un gönderdiğini söyleyin.
Dites que le maire vous envoie.
Something about the mayor and politicians and dignitaries that troubles me a bit.
Il y a quelque chose qui me dérange chez le maire, les politiciens et les dignitaires.
- Teşekkürler, Mayor.
- Merci Monsieur le Maire,
Özür dilerim Vali Mayor?
Excusez-moi, M. le Maire.
- Hazırlar, Bay Mayor.
- Tout le monde est prêt.
Mayor'ın ofisinden geliyorum.
J'ai vu le maire.
Mayor'du, değil mi?
Qui c'est? C'est le maire?
İspanya'da çok sayıda yetenekli insan var Başkanım.
Il y a beaucoup d'hommes capables en Espagne, Mayor.
- Teşekkür ederim, Mr. Mayor.
- Merci, M. le maire.
Evet, selam, ahbap, seni tanıyorum, Müziğin Belediye Başkanı.
Je vous connais, "Mayor of Melody".
çabuk saçımı düzelt bir belediye başkanı gibi gözükmeliyim.
Met un peu de laque sur mes cheveux que je ressemble plus a un mayor. "Maire."
Beni hatırladın mı, Bay Mayor? Juan'ın kız arkadaşı?
Vous vous rappelez de moi, monsieur le Maire?
Ne yazık ki, Mayor Giuliani, araştırmacılar incelemeye bile fırsat bulamadan, kalıntıları denizaşırı geridönüşüm depolarına nakletme işlemini başlattı.
Malheureusement, le maire Giuliani commença à vendre les restes à des entreprises de recyclage outre-mer avant même que les investigateurs ne puissent les examiner.
Mayor Rudolph Guiliani, "Ground Zero" dan 230 milyon dolardan daha fazlasının kurtarıldığını duyurdu.
Le maire Rudolph Guiliani annonça que plus de 230 millions de dollars furent récupérés à Ground Zero.
Sayın başkan böldüğüm için özür dilerim.
M. Mayor, je suis désolé- - de vous interrompre.
Başkan Yardımcısı Mayor selam söyledi.
La Député du maire dit bonjour.
Belediye başkanı Wagner.
Mayor Wagner.
Mr. Mayor.
M. Mayor.
Tabi ki Mayor Johnson'ın aile servetini sorgulamıyorum.
Je ne questionne pas les valeurs familiales du Maire Johnson.
Üzgünüm, Başkan McCheese, fakat herhangi bir estetik ameliyatla dahi mümkün olacağını sanmıyorum.
Désolé, Mayor McCheese, mais aucune chirurgie plastique n'est envisageable.
Selamlar, Lord Mayor Liu.
Salutations, Seigneur Major Liu
Sizlere Salamanca İspanya'da bulunan Plaza Mayor'un içerisinden sesleniyorum Herkes, hiç kuşkusuz büyük önem taşıyan... bu Zirvenin başlamasını bekliyor.
Je me trouve actuellement Plaza Major à Salamanque, où la foule est rassemblée pour assister à ce sommet historique.
Sizlere Salamanca İspanya'da bulunan Plaza Mayor'un içerisinden sesleniyorum
Je me trouve actuellement Plaza Major à Salamanque, Espagne.
Hizmetinizdeyim, sayın başkan.
A votre service, M. Mayor.
Monsenyör Moran, Mr. Mayor...
Monseigneur Moran, M. Ie maire,
Hadi gidelim, Bay Mayor.
Allons-y, M. Le maire.
The Mayor of Casterbridge, George. Belli ki okumamışsın.
Le Maire de Casterbridge, George, que tu n'as pas lu, à ce que je vois.
Oranın sahibi Mayor Schiffman'ın oğlu.
Propriété du fils du maire Schiffman.
Gidelim, mayor.
Par ici, Maire.
Mayor, eğer şehir meydanında bir taş atarsan bir tane Jose Rodriguez vurabilirsin.
Une pierre jetée dans le Queens, touchera un Jose Rodriguez.
Mayor'un nakli için o dedektifleri bu adam getirtmişti değil mi?
Il a envoyé ces marshals pour escorter le Maire?
Bam-Bam mı yoksa Mayor McCheese mi?
Lequel vaut le plus cher? Bam-Bam ou Maire McFromage?
Monsieur le Mayor!
Monsieur le maire!
Monsieur le Mayor
Monsieur le maire.
- Mayor.
M. le maire.
Bay Mayor, affedersiniz.
M. le maire.
Mayor.
Le Maire.
Mayor'un konuştuğunu biliyordu. Naklin olacağı yeri biliyordu. Carmen'in çocuğunun babasına...
Il savait que le Maire parlait, il savait pour le transfert, il savait qu'on rendait visite à Carmen.