Mağma Çeviri Fransızca
154 parallel translation
Mağma basıncı sabit duruyor.
La pression du magma reste stable.
Mağma bu yarıklardan birini bulup buradan yukarı çıkabilir.
Et le magma peut parfois trouver l'une de ces fissures et remonter par là.
Ne mağması?
C'est quoi, le magma?
Sadece mağmanın asıl kısmını henüz görmediğimizi farzedelim.
Partons du principe que nous n'avons pas encore vu l'essentiel du magma.
Mağma volkanın bağırsaklarında çıkışı kapatacak... şekilde katılaşmış.
Le magma s'est solidifié dans les entrailles du volcan... et a bloqué la sortie.
Mağma akıntısı oldukça sorun yok.
On surfe sur le magma sans problème.
Magma dondu.
La roche en fusion se refroidit.
Ay'daki minerallerin erimiş magma değil de, etrafta tane tane bulunduklarına dair bir teori var.
Une théorie dit que le minerai lunaire n'est pas pris dans du magma... mais éparpillé... en pépites.
O kadar ağırdır ki, eğer elimde bir parçası olsaydı düşmesini asla engelleyemezdim. Hiçbir kuvvet uygulamadan, yeryüzünü bir bıçak gibi keserek magma katmanına ulaşırdı.
Si j'en avais un morceau que je laissais tomber... et je ne pourrais l'en empêcher... il transpercerait la Terre de part en part... comme dans du beurre.
"This goo, this gop This weird-looking swill"
Cette bouillie, cette purée Ce magma bizarre
"That this powdered goo Can make you rich"
Un magma en poudre Peut enrichir
Bilgisayardan bu sesi tanımlamasını istedim, elde ettiğim bir magma yer değiştimesi idi.
Quand j'ai demandé à l'ordinateur de l'identifier, ce que j'ai eu c'est déplacement de magma.
Çılgın olduğumu düşünebilirsiniz, Ama iddiaya girerim bu magma yerdeğiştirmesi gerçekten yeni bir denizaltısıydı, ve İzlanda sahiline doğru yol aldı.
Vous pouvez penser que je suis fou, mais je parierais que ce déplacement de magma était en fait une sorte de nouveau sous-marin Russe, et il se dirige vers la côte Islandaise.
Magma yerdeğiştirmesi ile aralıklı bağlantılar kurdu.
Il a capté un signal intermittent d'un déplacement de magma.
Magma yerdeğiştirmesi?
Un déplacement de magma?
Magmadaki bu cepler çekirdeğin ergimiş bölgesine ne kadar yakın?
Ces poches dans la couche de magma, sont-elles loin du noyau?
Doğrudan çekirdeğe plazma zerk etmek zincirleme tepkime başlatmalı. Bu da magmayı yeniden sıvılaştırır.
En injectant le plasma directement dans le noyau, il y aura une réaction en chaîne et une nouvelle liquéfaction du magma.
Bu taramalar zerk birimlerini kuracağımız ceplerin biraz dengesiz olduğunu gösteriyor.
Les analyses indiquent que les poches de magma sont instables.
Magma cebine iki kilometre kaldı.
Nous sommes à deux kilomètres de la poche de magma.
Etrafını kaplayan magmanın gerilim düzeylerinde artış tespit etmiyorum.
Je ne relève aucune augmentation de l'activité du magma.
Delme işlemi magma cebindeki ısıyı neredeyse 300 derece Celsius arttırdı.
Le forage a permis d'augmenter la température de presque 300 ° C.
Magma cebine dört kilometre kaldı.
Nous sommes à quatre kilomètres.
Komutan, ilk magma cebine zerk birimini kurmayı önerebilir miyim buna da soğuma şansı tanımış oluruz.
Je suggère de continuer l'injection dans la première poche de magma, afin de permettre à celle-ci de refroidir.
Etrafı saran magmada gerilim belirtileri var.
Il y a des signes d'activité au niveau du magma.
Magma ceplerinden birinde göçük oldu.
Allez en salle de téléportation 2.
Magma dalgıcı
Episode 10
Magma Dalıcısı
NEON GENESIS EVANGELION
Bunun reklamla bir ilgisi yok. Pisliği temizlemekle bir ilgisi var.
Le but n'est pas de faire de la pub mais de nettoyer ce magma répugnant.
Hatta bana parayı ödeseler bile... Ben genede bu dünyadaki bütün şehirleri... Magma ile eriteceğim.
Quand ils auront payé, je noierai toutes les villes dans le magma brûlant.
Atalarınız ilk magmadan çıktığında dünya bitkilerin ve çiçeklerindi... Yine onların olacak. O zaman da sizi ellerinden kimse alamayacak.
Les plantes et les fleurs qui vous ont vus... ramper hors du magma originel reprendront la planète... et il n'y aura personne pour vous protéger!
En azından şu yeşil şeyi yemekten kurtuldun.
Au moins, tu n'as plus à manger ton magma vert.
Magma, Freon ve 2-B Adam.
Magma, Freon et 2-D Man.
- Magma donu.
- He, t'as vu?
- Aman ne güzel.
Des slips Magma. - Beurk.
- Magma.
- Magma.
Dostum... Dr. Morgan. Bunun olmasına izin veremezsin.
Magma, Dr Morgan, Vous ne pouvez pas laisser faire.
Başlangıç olarak mavi çorba... üstlük olarak portakallı muhallebi... esas yemek olarak da... pıhtılaşmış yeşil bulamaç.
On peut commencer par la soupe bleue... finir par le pudding à l'orange... et pour le plat principal, eh bien vous avez... ce magma vert congelé.
Sülfürik asit çeşitleri, jelleşmiş yüzey taşı ve magma katmanın püskürttüğü volkanik gaz. Al sana beş dolar.
Offre-lui de l'acide sulfurique, des pierres gluantes et des couronnes semblables à des dômes surplombant des poches à magma.
Atmosfere girince... sert magma topu hızla kutupları eritecek ve küresel sel olacak.
En pénétrant l'atmosphère, la bouillante boule de magma fera fondre la calotte glaciaire, inondant le monde.
Ve Metroid'de erimiş magma var.
Techniquement, c'est faux.
Ama daha altı canım var.
Et dans Metroïd, c'est du magma en fusion.
Bu magmanın yeraltındaki kollarından birinin... bozulmuş tektonik aktivitesi.
C'est une artère souterraine de magma... rompue par une activité tectonique.
Peki nasıl oluyor da keçi toynaklı, koç boynuzlu, dev magma iblisinin hakkında bir nebze de olsa birşey anımsamıyorsun?
Mais, comment ne peux-tu te souvenir... d'un démon géant à cornes de bouc et pattes de chèvre?
Buraya aşağıya gelip Magma çocuğun zayıf yönlerini öğrenip bir kahraman olmak istiyorsun.
Tu veux descendre ici, obtenir tes infos sur la Bête... - jouer au héros. - Savoir comment tuer la Bête...
Korkarım aşık olduğun yüz, vergi iademle aldığım kremin eseri.
J'ai peur que le visage dont tu es tombé amoureuse ne soit réellement juste qu'un magma répugnant vivant... ... que j'ai acheté avec mon remboursement d'impôt.
Lav lambası istediğimi nereden bildin?
Une lampe magma! J'adore! Comment t'as su?
Vezüv Dağı'ndan alınmış magma ile... Gobi Çölü'nün saf kirecini karıştırdım.
Du magma du mont Vésuve avec de l'alcaline du désert de Gobi.
Bir lav lambası içtim.
J'ai bu une lampe magma.
Lav değildi.
C'était pas du magma.
Aslında, yerin altında olduğu zaman, lav denmez magma denir.
En fait, lorsqu'elle est sous terre, la lave est appelée magma.
Uykuda olması hiç magma akmayabileceği anlamına gelmez.
Ça n'empêche pas des coulées de magma.