Mcbain Çeviri Fransızca
120 parallel translation
McBain. Ed McBain.
Ed McBain.
- Pekala, McBain.
- C'est bon.
Ed McBain hizmetinizde.
Ed McBain, pour vous servir.
Bay McBain, ben sadece ilk tanıştıklarımızla çıkmadığımızı bilmeni istiyorum ama...
Sachez que, d'ordinaire, nous ne rencontrons pas des inconnus...
- İyi yaşlı McBain.
- Sacré McBain! Associés.
McBain. Ben tam istediğim gibi sarhoş oldum, aynı senin gibi.
Je suis bourré sur commande, comme toi.
Henüz değil, McBain. Henüz değil.
Pas encore.
Ben, Ed McBain.
Ed McBain.
McBain, sen şimdi gitmeyi deniyorsun ama anlaşmaya ne kadar uzak veya yakın olduğuna bak.
Si tu prétends t'en aller, tu n'iras pas loin, affaire ou pas.
Nefsi müdafa, McBain.
Légitime défense, McBain.
Adım McBain, değil ve sen tutuklusun.
Je m'appelle pas McBain, je t'arrête.
Neden benim McBain adını kullandığımı sormadın.
Tu n'as rien demandé sur mon faux nom.
Adım McBain.
Je m'appelle McBain.
- Adını söyler misin McBain?
- Vous vous appelez McBain? - Ed McBain.
- Ed McBain. Biz bir McBain tanıyoruz. Ve bu McBain'in Sweetwater'de bizim bir adamımızı öldürdüğü söylendi.
On connaît un McBain qui aurait tué un des nôtres à Sweetwater.
Biliyorsun, McBain, senin şu silahlar hakkındaki planların beni sevindirdi.
J'adore votre astuce avec les armes.
Yerimiz için ne düşünüyorsun, McBain?
Comment trouvez-vous notre village?
Sürprizlerden sözettin, Bay McBain, birşey mi var...
À propos de surprises, il y a...
Mr McBain, ben bu muhabbeti uzatmaktan zevk alırdım ama bir şey dışında.
Je prolongerais bien cette conversation, ne serait-ce que pour une chose.
Şüphesiz, McBain değil.
Ce n'est pas McBain.
Bay McBain! Ben bu gece yemekte bize katılmanızı isteyecektim. Ben şu terbiyeli romantik arkadaşını da dahil etmem için kendimi zorladığımı sanırım.
Je vous invite à dîner ce soir, et la politesse m'oblige à compter votre ami romantique parmi nous.
Bay McBain, burada birbiriyle çelişen şeyler ileri sürüyorsun.
Là, il y a comme une note discordante.
Bay McBain, sakıncası yoksa silahını verir misin?
Ayez la bonté de tendre votre pistolet.
- Daha değil, Bay McBain.
- Pas du tout.
Bay McBain, veya ismin her neyse seni özleyeceğiz.
M. McBain ou je ne sais qui, vous nous manquerez.
Brett McBain'in çiftliği.
La ferme de Brett McBain.
McBain mi?
McBain?
Bayan McBain.
Mme McBain.
Brett McBain'le evlendik.
Brett McBain et moi nous sommes mariés.
- Tasalanmayın Bayan McBain.
- Ne vous inquiétez pas, Mme McBain.
- Çünkü McBain'deydi.
- Il était chez les McBain.
Şimdi bir Bayan McBain çıktı piyasaya.
À présent, on a une Mme McBain sur les bras.
Şu McBain işi..... bana fikir verdi.
Cette affaire McBain m'a donné des idées.
Yakında dul McBain artık sorun olmayacak.
Bientôt, la veuve McBain ne sera plus un problème.
Huzur içinde yat, Brett McBain.
Paix à ton âme, Brett McBain.
Bayan McBain medeniyete geri dönüyor.
Mme McBain retourne à la civilisation.
Günaydın Bayan McBain.
Bonjour, Mme McBain.
Onları McBain'in orda bulduk.
On les a trouvés à la ferme McBain.
McBain ayrıca bunu istemişti.
McBain a aussi commandé ceci.
Brett McBain'in kasabası.
La ville de Brett McBain.
Brett McBain kendi istasyonunu istiyordu.
Brett McBain voulait sa gare.
Ufacık bir yazıyla, kısa bir cümle vardı, diyordu ki, eğer demiryolu buraya ulaştığında inşaat tamamlanmamışsa, Mc Bain ve varisleri, tüm haklarını kaybederler.
Il y a une courte clause, en tout petits caractères, qui stipule que McBain et ses héritiers perdent tous les droits si, au moment où le chemin de fer atteint cet endroit la gare n'a pas été construite.
Bizim McBain biliyor muydu?
Il était au courant, le vieux McBain?
Bu eyaletin şerifi olarak, burada bulunan Bayan Jill McBain'in tüm mal varlığının açık arttırma ile satılmasına başkanlık etmem istendi.
En tant que shérif de ce comté, on m'a demandé de présider la vente aux enchères de tous les biens appartenant à Mme Jill McBain, ici présente.
Yanıldığımı umarım, Bayan McBain, ama burayı bir tabak fasulyeye satmaya meyillisiniz.
J'aimerais me tromper, Mme McBain, mais vous risquez de vendre la propriété pour des haricots.
Üzgünüm Bayan McBain, ama sanırım bu son teklife düşürmek zorundayım.
Je suis navré, Mme McBain, mais je crois que je vais être obligé d'adjuger sur cette offre.
Mickey Spillane, McBain ve ben bir detektifim, değil mi?
Mickey Spillane, McBain et et je suis flic, ok?
Homer, şayet konsantrasyonun AKK'sını hatırlasaydın merdivendeki yolcuğun biraz daha güvenli olabilirdi.
Voici une scène débile typique. Le sénateur Mendoza est très respecté, McBain.
Oh, tabi, Bay McBain!
M. McBain!
McBain, sen o silahları ne yaptın?
Où sont les armes?
Olumlu düşün, olumlu düşün.
- Celui-là, si! Le film suivant est McBain.