Merle Çeviri Fransızca
369 parallel translation
Merle, sen ve Harry şu taraftan, Junior sen de diğer taraftan git.
Vous l'aborderez par la droite et Junior par la gauche.
Dave. Dave, Merle'yi bul.
Dave, va chercher Merle.
Onları ele geçirmeliyiz, Merle.
Lls viennent, Merle.
Merle, bandoyu şu vagon koltuklarının arasına bir yere yerleştir.
Merle, mets l'orchestre entre les deux wagons.
Çal, Merle!
Joue, Merle!
Her zaman tutkuyla şarkı söylerdi, bugün sesi çıkmıyor.
Il est bien silencieux, ton merle chanteur. - C'est la passion.
Şimdi de, Büyük Roberto, ünlü ıslıkçı. Bir şairin ruhu, bir karatavuğun sesi!
Et maintenant mesdames et messieurs, voici le grand Roberto, le célèbre Pierrot siffleur, l'âme d'un poète, le gosier d'un merle...
Ardıç kuşu ve nar bülbülü nerede öter?
" Où chantent la grive et le merle?
İyi misin?
Merle, ça va?
Merle'yi okuldan iyi tanır mıydınız?
Vous connaissez bien Merle?
Merle ve ben yarın evleniyoruz.
Merle et moi nous nous marions demain.
Merle'den başkası olsa... korkudan kaskatı kesilirdim.
S'il ne s'agissait pas de Merle... je mourrais de peur.
Merle, muhasebe yapıyordum da.
Merle, j'ai réfléchi.
- Boşuna Merle.
- Ça ne sert à rien.
Ben de öyle hissediyorum Merle, bambaşka biri gibi.
Moi aussi, je me sens différent.
Bu çok ağır bir söz Merle.
Le mot est très fort, Merle.
Üzgünüm Merle.
Je suis désolé.
Ben de oturdum ve Merle hakkında konuştum.
J'ai parlé de Merle...
Yani Gil, Merle'ye nispet olsun diye mi benim peşime düştü?
Gil m'a fait la cour pour m'enlever à Merle?
Bu akşam bazı mühim şeyleri atladın galiba. Merle Kittredge'le üniversite günlerinizden söz etmedin.
Vous ne m'aviez pas dit certaines choses... sur Merle Kittredge et vous, à l'université.
- Herhalde Merle'ye döneceksin.
- Vous allez retrouver Merle?
Merle Kittredge'e dön, olur mu?
Vous, retournez chez Merle.
Ben deli değilim Merle!
Je ne suis pas fou!
- Bayan İftiracı, Merle Kittredge.
De quoi s'agit-il? - De Merle Kittredge!
- Güzel. Merle nasıl?
Comment va Merle?
- Bir karatavuk.
- C't'oiseau là c'est un merle
Bu bölgede karatavuklar çok güzel öter.
Ben mon vieux il en met un coup c'merle là?
Tabi ki var, Merle, ama sizin seçimlerin de yaklaştığını unutma.
Bien sûr, Merle, mais n'oubliez pas que novembre sera vite arrivé.
karga Corvus Brachyrhynchos, ve kuzgun ise Euphagus Cyanocephalos.
Le corbeau est un Corvus brachyrhynchos et le merle un Euphagis cyanocephalus.
Sıkıcı şişkoyu siyah bir kuşa dönüştürdükten sonra tahmin ettim sadece.
Je l'ai deviné quand tu as transformé ce misérable petit homme en merle.
- O bir karatavuk.
- Là! Mais c'est un merle!
- Karatavuğun altında.
- Sous le merle!
- Karatavuğun altında at yok ki.
Y'a pas de cheval sous le merle! Mais si!
- Şurada. Şimdi karatavuğu da görmüyorum.
- J'vois plus le merle!
- Ha, şimdi gördüm.
- Ah oui! J'vois le merle!
Pisliğin teki olarak tanınıyordu.
Il était connu comme le merle blanc.
- Robin değil ama?
- Ne dites rien, Merle?
BİR ZAMANLAR ŞARKI SÖYLEYEN BİR ARDIÇ KUŞU VARDI
IL ÉTAIT UNE FOIS UN MERLE CHANTEUR
Bu bir narbülbülü... kara tavuk ve pamukçuk. Hepsini seviyorum, özellikle kızartıldıklarında.
le merle, et la grive, que je préfère à tous les autres quand elle est rôtie.
Hadi, Merle, Bizi bekliyor.
venez, Merle, elle est prête à nous recevoir.
Bütün bir haftadır bunun için çok heyecanlıyız... ben ve Merle.
Nous étions si excitées toute cette semaine... moi et Merle.
Oh, Merle, çok mutluyum.
Oh, Merle, je suis si heureuse.
- Merle, yapma.
- Merle, arrête.
- Merle.
- Merle.
Merle, bu tarz konularda o kadar iyisin ki asabım bozuluyor.
Tes soirées sont toujours géniales, je suis jalouse.
- Teşekkürler Merle.
- Merci, Merle.
Görüşürüz Merle.
Salut, Merle.
Her şey moralimi bozuyor Merle.
J'ai le moral dans les chaussettes, Merle.
- Merhaba Merle.
- Salut, Merle.
Bak Jackie, Merle bir şey yokmuş gibi davrandığını söylüyor ama bir şeyler var ve Debbie'ye yardım edilebilir.
D'après Merle, tu fais toujours comme si tout allait bien. Mais ça ne va pas. Debbie peut se faire aider.
Üzgünüm Merle, Konsantre olamıyorum.
Désolée, Merle, je n'arrive pas à me concentrer.