Miep Çeviri Fransızca
52 parallel translation
Miep.
Miep!
Her yerde bir şey var, Miep.
J'y retrouve trop de souvenirs.
9 Temmuz 1942 1942 mi?
"9 juillet 1 942" 1 942. Est-ce possible, Miep?
Unutmayın, sade bizim değil Miep ve Bay Kraler'in de hayatı söz konusu.
Et Miep et M. Kraler risquent leur vie, tout comme nous tous.
Miep ya da ben, yemek ve haber getirmek için her gün yukarı geleceğiz.
Miep montera tous les jours ici.
Miep ve Kraler.
Miep et Kraler!
- Miep mi?
C'est Miep?
Miep'in getirdiği sadece bir paket.
J'ai fumé un paquet!
- Miep geldi.
C'est Miep.
- Dirk Miep'in nişanlısı.
Mon fiancé a dû partir.
- Polis olduğunu sandık. - Emin misin, Miep?
Nous avions cru que c'était la Polizei.
Onlar olmasaydı, yaşayamazdık. Yapmayın.
Sans M. Kraler et Miep, nous serions morts.
Miep 2. el pazarından aldı.
Il n'est pas neuf.
Ama artık bir traş bıçağına ihtiyacın var.
Miep me l'a procuré. Tu en as besoin.
Miep veya Bay Kraler pazartesi günü gelene kadar neler olduğunu bilemeyeceğiz.
Nous sommes samedi. Miep et M. Kraler ne viendront que lundi.
Bay Kraler ve Miep geldi.
M. Kraler et Miep sont là!
Miep'in bize getirdiğine bakın. Bir pasta!
Regardez ce que Miep apporte!
Ben tabak getireyim. - Teşekkür ederiz, Miep.
Je vais chercher des assiettes.
Küçük bir pastanın bize ne yaptığını görüyor musun, Miep? Aklımızı çeliyor.
Vous voyez, Miep, comme un petit gâteau nous monte au cerveau!
- Elinize sağlık, Miep.
C'est délicieux.
Miep'in yiyecek karnelerimizi aldığı kişiler tutuklandı.
Nos fournísseurs de cartes d'alímentatíon ont été arrêtés.
Miep hem işi, hem de bizi çekip çevirmek zorunda.
Míep doít s'occuper et de l'usíne et de nous.
- Bay Frank!
C'est Miep! Ouvrez-moi!
Miep'in dediğine göre depodaki adam bir şey bilmiyormuş ve biz ona tüm parayı ödüyoruz.
Míep dít que le magasíníer ne saît ríen. Et nous quí le payíons pour se taíre?
Size söylüyorum, arayan Miep. Bize ulaşmaya çalışıyor.
Je vous dis que Miep essaie de nous contacter.
Miep bizi görmeye gelmeyeli tam üç gün oldu.
Miep n'est pas venue nous voir depuis trois jours.
O öldü, binayı kapattılar ve Miep bize söylemeye çalışıyor.
Ils ont fermé la maison. Et c'est ce que Miep voudrait nous annoncer.
Yalnızca kaldırın ve dinleyin. Konuşmanıza gerek yok.
Décrochez, écoutez si c'est Miep, et ne dites rien.
Dışardaki her şeyi düşününce, ağaçları ve çiçekleri ve şu martıları, senin benim için değerini düşününce, Peter ve tanıdığımız insanların, Bay Kraler'le Miep'in, manavın, bizim için her gün hayatlarını tehlikeye atan herkesin içindeki iyiliği, bütün bu iyi şeyleri düşününce, artık korkmuyorum.
Quand je pense à tout ce qui est dehors : Les arbres et les fleurs et ces mouettes... Quand je pense à toi qui m'es si cher... et à tous ces gens si bons :
Ya onları saklayan Miep Gies? Onu sevdim.
Et cette Miep Gies, qui les a aidés, elle me plaît.
"Anne Frank'in Günlüğü" hakkında rapor yazmak yerine... Frankleri saklayan Miep Gies'e bir mektup yazmanızı istiyorum.
Au lieu de faire une fiche sur Le Journal d'Anne Frank, je veux que vous écriviez une lettre à Miep Gies, celle qui a abrité les Frank.
Miep Gies geldiğinde ona ben eşlik edebilir miyim?
Quand Miep Gies viendra, je pourrai l'escorter?
Bayan G mektuplarımızı ta Amsterdam'a... Miep Gies'e kendi gönderdi.
Miss G a envoyé nos lettres à Amsterdam, à Miep Gies.
Canım, Miep seni ayrı alacak.
Chérie, Miep t'emmènera séparément.
Miep ve Johannes geri kalanını sonra toplayacaklar.
Miep et Johannes prendront le reste de nos affaires plus tard.
Teşekkür ederim, sevgili Miep.
Merci, chère Miep.
Miep, seni görmek ne güzel.
Miep, c'est merveilleux de vous voir.
İlacı aldın mı, Miep?
Vous avez le médicament, Miep?
Bizi ve Miep'i tehlikeye sokuyor.
Il nous met nous et Miep en danger.
Ya sevgili Lotte'si birine söylerse, ya Miep'i buraya kadar takip ederlerse?
Et si sa chère Lotte le dit à quelqu'un, et si Miep se fait suivre jusqu'ici?
Artık Miep ve Jan asla geceyi bizimle geçiremezler.
Maintenant, Miep et Jan ne pourrons jamais passer la nuit avec nous.
Miep geçen hafta sokakta öğretmenimle karşılaşmış.
Miep a rencontré mon professeur dans la rue la semaine dernière.
Sevgili Miep, çok teşekkür ederim!
Ma chère Miep, merci beaucoup!
Bugün annemim doğum günü, ve Miep biraz yağ bulup pasta yapmayı başardı!
C'est l'anniversaire de Mère aujourd'hui, et Miep a pu trouver du beurre et faire un gâteau!
Sevgili Miep.
Merci, chère Miep, je ne sais pas comment vous avez fait.
- Teşekkürler, Miep.
Je vous ai apporté des sandwiches.
Genellikle o kadar dakik ki.
Où est Miep?
- Bu Miep.
a, mon coeur s'arrête.
- Miep mi geldi? - Evet.
C'est Miep?
- Size nasıl teşekkür etsem? - Bay Kraler ve Miep bizi hayata bağlıyorlar.
Comment vous remercier?
Hemen gitmeyecekler. Miep onlara saklanacak bir yer bulana dek kalacaklar.
Qu'ils restent tant que Miep ne leur aura pas trouvé où aller.